Bankanın 2012 yılı bilançosunda 1,9 trilyon zarar yazıldığını ve bunun zarar hanesine geçildiğinin Sayıştay raporunda yer aldığını vurgulayan Pekşen, aldığı kredileri ödemeyen şirketlerin kredileri ötelendiği halde bu şirketlerin aldıkları krediyi ödeme gücünün olup olmadığının araştırılmadığını belirtti. Pekşen daha sonraki gelişmelerle ilgili de şunları söyledi: “Sayıştay ‘Ya, bu firma var ya, 2012’de tek kuruş ödemedi, bir öteleme daha yaptı, bunun hiçbir teminatı yok, bunun üzerine gidin’ diyor ama yine gidilmiyor. Arkasından Sayıştay bir rapor daha yazıyor, diyor ki ‘Arkadaşlar, bu ne iş, bu krediyi kim açtı?’ Diyorlar ki, ‘Genel Müdür.’ ‘Ama Genel Müdür olamaz. Bankalar Kanunu’nun 51. maddesi ‘Kredi açma yetkisi Yönetim Kuruluna aittir’diyor diye itiraz ediyor. Şimdi, bir yıl ödemesiz kredi yapılandırılıyor 2013 yılında bir kez daha. 2013’ten bugüne kadar bu krediye ilişkin hiçbir ödeme yapılmıyor. Bankalar Kanunu 93. maddesi BDDK’ya görev veriyor, yine 95. madde BDDK’ya görev veriyor, yine 97. madde BDDK’ya görev veriyor. Bütün bunların üzerinden Bankalar Kanunu’nun 160. maddesi diyor ki ‘Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçirenler zimmetten yargılanırlar.’ Arkadaşlar, bir zimmet suçlusu örgütsel yapıyla Halk Bankası kontrol altındadır. Buradan Ankara Cumhuriyet Başsavcısına sesleniyorum: Bankalar Kanunu’nun 162. maddesi sana görev veriyor, BDDK sana görev veriyor. Murakıp raporları bekliyorum, bunu yargı mercisine taşıyacağım.”