"AĞZINDAN KAN DAMLIYOR..."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisini İzmir'de topladı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, ""Daha düne kadar ’Kürt açılımı’ gibi kavramlarla halkı oyalayan Başbakan bugün ağzından kan damlayan şiddet temsilcisine dönüşmüş durumda" dedi.

08 Eylül 2011 Perşembe 16:52

 Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğluİzmir’de tarihi Havagazı Fabrikası’nda Parti Meclisi’ni (PM) toplarken, hükümeti ’topal ördeğe’ benzetti. Kılıçdaroğlu, "Türkiye’nin önündeki soru şudur. Bu baş bu yastıktan kalkar mı kalkmaz mı? Bize göre kalkmaz. Hükümet olarak işlevsel olarak topal ördektir" dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın "İsrail’in avukatlığını yapıyor" suçlaması üzerine "Hiçbir yerde hiçbir zaman halkın dışında kimsenin avukatlığını üstlenmedim. CHP’nin adında vardın Cumhuriyet Halk partisi eğer avukatlık yapacaksak yapacağımız tek grup vardır o da Türkiye Cumhuriyeti halkıdır" yanıtını verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PM toplantısı öncesi yaptığı basın açıklamasında yüzde 49.9 ile iktidara gelen hükümete rağmen Türkiye’nin seçimlerden sonra pelte gibi yığıldığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 

"İktidar partisi yüzde 49.9 ile tekrar iktidar oluyor ama seçimlerden sonra Türkiye pelte gibi yığılıp kalıyor. Nasıl oluyor da seçimden böyle bir sonuçla çıkan bir Başbakan mental gibi dağılmış, zihni bulanmış ipin ucunu kaçırmış oluyor. Apaçık görülüyor ki AKP’nin yarattığı algı ile yaşattığı gerçek arasındaki çelişki artık sürdürülemez noktaya gelmiştir. Acı gerçekler baskın bir şekilde Türkiye’nin gündemine oturmaya başlamıştır. Hiçbir iktidara nasip olmayan bir şans, liyakatsız ve ehliyetsiz ellerde heba olmuştur. İktidar oldukları 9 yıl boyunca Başbakan’dan olgunlaşma bekleyenler hayal kırıklığına uğramıştır. Recep Tayyip Erdoğan partisinde birazcık pişen akıl bali olan kadroları dışarıda bırakmış, siyaset koltuklarını henüz hiçbir profesyonel yetkinliğe ulaşmamış isimlere bırakarak, zaten dayanılamaz hale gelmiş sorunları büsbütün derinleştirmiştir."

BAŞBAKAN’IN AVRUPA VİZYONU YOK

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın Avrupa vizyonu olmadığını öne sürerek, "AKP iktidarında geçen 9 yıl boyunca Türkiye’nin bütün ulusal davalarda ve projelerde kaybeden taraf olmuştur. Hafızaları yoklayalım. Avrupa Birliği müzakere sürecinde gün ortasında fener alayları düzenleyerek AB ye katıldık diye görkemli törenler düzenledik. Daha açılması gereken fasılların 10 da 1’i bile açılmamıştır. Sürecin tamamlanması bir yüzyılı alacaktır. Başbakan çıkmış ’Siz bizi almazsanız biz de Kopenhag kriterleri yerine Ankara kriterlerini koyarız’ diyor. Bu bir itiraftır. Başbakan’ın Avrupa vizyonu yoktur. Türkiye Avrupa’dan da Avrupa’nın ortak evinden de uzaklaşmaktadır. Halkımız açıkça aldatılmıştır."

TÜRK DIŞ POLİTİKASI HOLİGANLAŞTI

Kılıçdaroğlu, isteksizce ve kaplumbağa hızıyla yürütülen müzakerelerin ’Dostlar alışverişte görsü’nden başka amacı kalmadığını anlattı.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Avrupa’dan hızla uzaklaşan Türkiye’nin nerelere hangi tehlikeli sulara savrulduğu herkesçe görülmektedir. Türk dış politikası artık doğu-batı ekseni üzerinde şekillenen saygı gören niteliğini kaybetmiştir. Türk dışişlerinin engin deneyimi birikimi, saygınlığı, sağduyusu ve ciddiyeti terk edilmiş, dışişlerinin altın değerindeki kadroları ’Konşerler’ diyerek aşağılanmış neticede Türk dış politikası Başbakan’ın üslubuna ve tarzına uygun olarak holiganlaşmıştır."

"AĞZINDAN KAN DAMLIYOR"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Hükümet’in Kıbrıs politikasını da eleştirirek, Kıbrıs Davası’nda Rauf Denktaş’ı reddeden çizgiden yeniden Denktaş çizgisine döndüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Daha düne kadar ’Kürt açılımı’ gibi kavramlarla halkı oyalayan Başbakan bugün ağzından kan damlayan şiddet temsilcisine dönüşmüş durumda. ’Ermeni açılımı’ dediler. Hem Ermenistan’tan uzaklaştık. Hem de Azerbaycan’ı kaybettik. ’Nabucco’ dediler yıllardır Nabuko’dan eser yok. 9 yılda 9 santim boru bile döşenmedi. Suriye ile Gümrük Birliği’ne gidenler ne olduysa üç ayda Suriye’yi savaşla tehdit eder duruma geldiler. Libya konusunda ’NATO’nun orada ne işi var?’ dediler. Sonra tükürdüklerini yaladılar. Bu listeyi uzatmak mümkün. Son iki ayda yaşanan skandalların her biri iktidarının sonunu getirmeye yeterlidir."

HÜKÜMET TOPAL ÖRDEKTİR

CHP Genel Başkanı, Türkiye’nin kan gölüne dönmesinin iktidarın umrunda olmadığını, ülkenin her hafta bir başka ülke ile savaş konumuna geldiğini iddia ederken, şu iddialarda bulundu:

"İş Deniz Feneri davasına gelince Hükümetin etekleri tutuşuyor. Davaya bakan hakim ve savcıların görev yerini değiştirerek davanın seyrine müdahaleyi bunlar icat etti. Hiçbir demokratik ülkede böyle bir olay zaten yaşanmaz. Yaşanırsa bedeli ağır olur. Türkiye’nin önündeki soru şudur. Bu baş bu yastıktan kalkar mı kalkmaz mı? Bize göre kalkmaz. Hükümet olarak işlevsel olarak topal ördektir. Yerel seçimler AKP’nin gidiş biletinin kesileceği CHP’ye iktidar yolunun açılabileceği bir süreç olabilir. Yanlışın yanlışlığına güvenerek söylüyorum. Türkiye’nin AKP marjinalitesini taşıyacak gücü kalmadı. Onlar Türk milletini kendilerine mahkum edecek tertipler peşinde olsa da bu tertipler boşa çıkacaktır. Türkiye asla bir tek parti hegamonyasına razı olmayacaktır, türkiye asla bir tek parti diktatörlüğüne boyun eğmeyecektir. Halkımıza bu açıdan güveniyoruz. Güvenimizin pekişmesi bizim parti olarak çalışmamıza bağlı. Mücadele edeceğiz, çalışacağız. Bu CHP olarak bizim tarihi görevlerimizdendir. Türkiye Cumhuriyeti AKP diktatörlüğünden kurtulmak zorundadır."

"HALKIM DIŞINDA KİMSENİN AVUKATLIĞINI ÜSTLENMEDİM"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorusu üzerine kendisine "İsrail’in avukatlığını yapıyor" diyen Başbakan RecepTayyip Erdoğan’a yanıt verirken, hiçbir  zaman halkın dışında kimsenin avukatlığını üstlenmediğini anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"CHP’nin adında vardır; Cumhuriyet Halk partisi eğer avukatlık yapacaksak yapacağımız tek grup vardır o da Türkiye Cumhuriyeti halkıdır. Halkın avukatlığını yapmaktan şeref duyarız. İsrail’in avukatlığını yapan kim? Soru bir, ABD’de Yahudi lobisinde üstün hizmet madalyası alan kim? Ben miyim Recep Tayyip Erdoğan mı? Buradan soruyorum Erdoğan’a siz o üstün hizmet madalyasını iade edecek misiniz, etmeyecek misiniz? Etmezseniz avukatlığa soyunmuşsunuzdur. İki, ben hiçbir zaman hiçbir yerde papaz elbisesi giymedim. ’Papaz elbisesi gerekirse giyerim’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunu giyen insan yeri geldiğinde herkesin avukatlığını yapabilir demektir. Türkiye’nin çıkarlarını gözardı etmedim. Üç, ben hiçbir zaman Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanı olmadım ve bunu savunmadım. Irak’ta binlerce Müslüman kadına tecavüz edilirken ben hiçbir zaman ABD askerlerine başarılar dilemedim. Başarı dileyen Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onun için artık yapılan sadece cambaza bak olayıdır. Hem İsrail’e karşıtlığı gibi bir politika güdeceksiniz öbür taraftan da füze kalkanını getirip Türkiye’ye konuşlandıracaksınız. Avukat kim? Hani Türkiye’ye gelmeyecekti bu, kim için geliyor bu füze kalkanı. Türkiye’yi korumak için değil herhalde kimi korumak için İran’a karşı İsrail’i korumak için o zaman İsrail’i korumak için. Halkı kandırıyorlar. Her yerde her ortamda halka doğruları söyleyeceğiz. Recep Tayyip Erdoğan kendi halkına doğru bilgi vermiyor. Doğru bilgi vermemekte de kararlı görünüyor. Ama onun maskesini indirmekte benim görevim."





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol