Aslında felsefesi ve kuruluş amacına bakıldığında ırkçı, aşırı sağcı düşünüş ve anti-semitizm üzerine kurulu olan bu örgütün kuruluş aşamasında temel dayanağı Fransız teorisyen Maurice Barrès’in ortaya koyduğu bazı ekonomi ve sosyalist teorilere dayandırılmıştır. Kurulan Ulusal Sosyalizm Hareketi’nin (NationalSozialismus), amaç çemberi giderek genişletilmiş ve günümüzde aktif illegal örgüt halini almıştır. 
Ulusal Sosyalizm’in etkileri dünya genelinde tarihe kara bir leke bırakmış olsa da; temelde yatan asıl sebebin; Alman ekonomisinin o yıllarda kötü gidişine dur diyebilmek ve dış borç için kaynak yaratmanın, belirli bir kesimin mallarına el konularak sağlanması gibi çeşitli nedenlerin varlığından bahsedilmektedir. Ancak teoriler üzerinde fazla durmadan geçmişte ve günümüzde böyle bir anlayışın doğru olamayabileceği konusunda hemfikir olunmaktadır. 
   Uluslararası göçün; ülkelerin nüfus ve mobilitesini etkilemesi ile aşırı sağcı bir milliyetçiliğin ırkçılık çerçevesinde etkinliğini sürdürmesi, yayılması ve yeterli önlem alınamaması süreç yönetiminde bazı yapısal eksikliklerin varlığından söz etmek mümkündür. Geçenlerde Almanya’da bir okulun direğine asılmış afiş dikkatimi çekti. Bu afişte eski başkent Bonn ve çevresinde etkin faaliyet sürdüren NPD ve Skinheads üyelerin afişte boy göstermesi olmuştur. Özellikle okul bölgelerine yakın yerlere asılması gençlerin ve çocukların dikkatini bu illegal örgüt mensuplarına çekmesi önemli bir husustur. Söz konusu örgüt üyelerinin etkinliğini ve sempatizan kazandırma bölgeleri ya da çalışma alanları yine okullar. Almanya’da eğitim alan öğrencilerin, ırkçılığa karşı bilinçlendirilmesi ve öğretilerin kazandırılması; sürecin işleyişi bakımından duyarlı bir gelecek yetiştirme çabası içinde oldukları rahatlıkla görülebilmektedir.




Söz konusu işleyiş, kanunlarla sabitleştirilmiş olsa da, hala etkin olduğundan söz edilebilir. 
Esasında İlk olarak Alman milliyetçiliğinin radikal bir modeli olan bu ideolojik anlayış, daha sonraları diğer dünya toplumlarındaki bazı aşırı sağ kesimler tarafından da savunulmaya başlanmıştır.
Almanya: NPD, Skinheads ve PEGİDA, Hollanda: Aşırı Sağcı Özgürlükler Partisi (PVV) lideri Geert Wilders’in başını çektiği  ve ırkçılığı körükleyen parti lideri,   İngiltere: İngiliz Savunma Ligi ve  Skinheads üyeleri, Amerika: Ku-Klux-Klan üyeleri ile daha bir çok ufak tefek grup ve akımlar mevcuttur. 
Peki bu illegal örgütlenmenin ana arteminin ne olduğu konusuna geldiğimizde, etkilendikleri ve beslendikleri ülkenin hiç kuşkusuz Almanya olduğu görülecektir.  Son dönemlerde Avrupa’da siyasal islam karşıtlığıyla çeşitli gösterilere izin verilmesi ve bunun demokrasi şemsiyesi adı altında ifade özgürlüğü olarak nitelendirilmesini düşünecek olursak; Avrupa ülkelerinin, bu anlayışın temel yapıtaşına çanak tuttukları sürece ne yazık ki; ne verilen eğitim ne de çıkarılan kanunlar fayda sağlayacak.. Bu örgütlerin varlığını sürdürmesine engel olamayacak. Her geçen günün bir önceki günün faizi niteliğinde olması, bu örgütlerin farklı isim ve dernekler adı altında faaliyetlerini devam ettirecek, ülkeler nezdinde şubeleşmenin önü açılacaktır.  
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol