'Borçlarımı Düşünmekten Bıktım...'

TÜRK sineması ve tiyatrosunun usta ismi Altan Erkekli, "Her gece borçlarımı düşünmekten bıktım" diye isyan etti... Erkekli, borçlarını ödemek için Sayısal Loto da oynadığını söyledi.

18 Kasım 2018 Pazar 17:20

Erkekli simasını tanımayan Türk izleyicisi yoktur herhalde. Her dönem ekranda, beyaz perdede ya da tiyatro sahnesinde olan Altan Erkekli, borç içinde yüzdüğünü ve her gece borçlarını düşünmekten uyuyamaz hale geldiğini söyledi. Oğlu Ege Erkekli de oyunculuğa adım adan Altan Erkekli, "Oğlum da ben de borç içindeyiz" dedi. Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu'na konuşan Altan Erkekli, bir sürü dizi ve filmde oynamasına rağmen neden borç içinrde olduğu sorusuna "Herkes öyle düşünüyor, 'O ne yapıyorsun paraları' diyorlar. Ama biz hep kısıtlı bütçeler aldık. Hiç gece hayatım, kumarım olmadı ama yine de birikimim yok. Dün de sayısal loto oynarken bir adam geldi, 'Biraz da bize bırakın paraları' dedi"ifadelerini kullandı. Bir evi dışında hiçbir birikimi olmadığını söyleyen tecrübeli oyuncu, "Şu borcum bitsin artık. 63 yaşımda, her gece onları düşünmekten bıktım" dedi. İşte 56 yaşında üçüncü oğlunu kucağına almış, küçük oğlu 7 yaşında olan usta oyuncu Altan Erkekli, röportajından bazı başlıklar...

Büyük oğlunuz Efe kaç yaşında?
- 29.
O da Devlet Tiyatroları’nda oyuncu değil mi?
- Evet.

Siz de babanız gibi “oğlum keşke oyunculuğu değil de başka bir mesleği seçse” diye düşünüyor musunuz?
- Efe aynı anda hem uluslararası ilişkiler hem de tiyatro bölümünü kazandı. O zaman dedim ki, “Efe çok dikkatli ol, bizim başladığımız yıllardaki gibi şanslı değilsiniz”...

O yılların farkı neydi?
- 1975 yılında mesleğe başladım. Dolu dolu salonlarda, haftada 16 oyun oynuyordum. O zaman televizyon yoktu. İnsanlar tiyatroya peynir ekmek gibi ihtiyaç duyuyorlardı. Şimdi durum çok farklı. O yüzden Efe’ye “Acı çekeceksin” dedim. “Ben razıyım” deyince kabul ettim.


Şimdi ne düşünüyorsunuz peki?
- Yolda çevirip “Oğlunuz çok başarılı” diyorlar, çok mutlu oluyorum. Ama ekonomik olarak sıkıntıda. Ben de sıkıntıdayım, o da.


Siz niye sıkıntıdasınız? Bir sürü dizi, film çektiniz...
- Herkes öyle düşünüyor, “O ne yapıyorsun paraları” diyorlar. Ama biz hep kısıtlı bütçeler aldık. Hiç gece hayatım, kumarım olmadı ama yine de birikimim yok. Dün de sayısal loto oynarken bir adam geldi, “Biraz da bize bırakın paraları” dedi.


Sayısal loto mu oynuyorsunuz?
- Evet, hep oynuyorum. (Gülüyor) 
Hiç tutturdunuz mu peki?
- Bir kere 5 tutturdum. Ama bir gün kazanırsam borçlarımı bitirip geri kalan parayı LÖSEV’e bağışlayacağım. Şu borcum bitsin artık. 63 yaşımda, her gece onları düşünmekten bıktım.


Ev borcunuz mu var?
- Evet, tek evim var, başka hiçbir şeyim de yok zaten.
Meslekte kaçıncı yılınız?
- 43 sene oldu.
Bu kadar senede hiç birikim yapamadınız mı?
- Yapamadık, herhalde biraz da bizim sersemliğimiz yüzünden.
Estağfurullah...
- Biz hiç para düşünmeyelim, iş yapalım para arkadan gelir dedik. Ama gelmiyordu (Gülüyor).

Tabii 3 çocuğa bakmak da zor... Ortanca oğlunuz Fransa’da okuyor değil mi?
- Evet, bu sene Fransa’ya gitti. Daha 3 yılımız daha var, bakalım. Onun için bol bol oynamak zorundayım (Gülüyor) Euro kuru da böyle giderse, mahvolacağız.
O Fransa’da ne okuyor?
- Sosyal psikoloji ve konservatuvarda piyano eğitimi görüyor.
Kaç yaşında?
- 19...
En ufağın Ali de 7 yaşında... Ali doğduğunda siz kaç yaşındaydınız?
- 56.

56 yaşında baba olmaktan korkmadınız mı?
- Ebru’nun hamile olduğunu öğrenince, “Aldıralım mı, aldırmayalım mı” diye ikilemde kaldık. Ama sonra “Böyle bir acımasızlık yapmayalım. Türkiye’yi bu çocuk kurtaracak” dedik. 
Aranızdaki bu büyük yaş farkı Ali’yi etkiliyor mu?
- Biraz üzülüyor çünkü yolda bizi görenler hemen “Torun mu” diyorlar. Gerçi onlar da haklı, beni hep ekranda dede rollerinde gördüler.
Ben de tam onu diyecektim abi, sinemada erken yaşta mı yaşlandırdılar sizi?
- Galiba (Gülüyor)
Bu filmde de öyle, olduğunuzdan daha yaşlı iki büklüm bir adamı oynuyorsunuz...
- Cengiz, hayat bizi çökertti (Gülüyor) Şaka bir yana beni büyük kitleler “Vizontele” ile tanıdı. Orada bir torun vardı kucağımda. Herkes beni rolle sevince, diğer işler de öyle devam etti.

Eşiniz Ebru Hanım, filmdeki gibi sizin babanızı kabul etmek istemeseydi ne yapardınız?
- Eşimi bırakırdım. Babamı alır, babamla çıkardım. Babam rahmetli olmuştu, dedim ki şanslıyım bu durumları yaşamayacağım. Çünkü insan eti ağırdır. Ama sağ olsun Ebru annemi yıkadı, tırnaklarını kesti. Annesinden daha fazla hürmet gösterdi, o açıdan hiç hakkını yiyemeyeceğim. 
Ebru Hanım’la aranızdaki 14 yaş farkı hiç sorun oldu mu?
- Geçenlerde Ebru ve Ali ile markete gittik. Orada çalışan hanım dedi ki, “Altan bey çocukları da almış gelmişsiniz.” Ebru da “Aaa yapmayın” dedi. Kadın, “Bir hata mı yaptım” diye sordu. Ben de “Yok” dedim.

Altan Erkekli 'Borçlarımı düşünmekten bıktım Sayısal Loto oynuyorum'...

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 19.11.2018 13:16
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol