Referandumun ‘Evet’çi ekibi; devamlı olarak beyin yıkama faaliyetlerini ve baskılarını sürdürüyorlar. Her gün, tüm medyada, kendilerinin konuşmaları yer alıyor.
1- Bu arada, iri iri laflar ediyorlar. Herkesi suçluyorlar, tehdit ediyorlar, işten attırıyorlar, “terör yandaşı, yalancı” vb. iftiraları, fütursuzca kullanıyorlar;
a) Neymiş? Anayasa değişikliğini, vatandaş istemişmiş? Pes doğrusu? Bu değişikliği isteyen, tüm yetkileri/gücü elinde toplamak isteyen, tek bir kişi değil midir? Vatandaş canının, ekmeğinin, huzurunun peşinde koşmaktadır. Perişanlık, baskı, tehdit, huzursuzluk, işsizlik, fukaralık, ümitsizlik girdapları içinde, çırpınıp durmaktadır. Her gün, şehitlerine ağlamaktadır.
b) Güçlü yasama, güçlü temsil, güçlü yönetim, güçlü meclis ve neticede “Güçlü Türkiye” gerçekleşecekmiş?
Hepimizin aklı ile alay edilmektedir. Tarihimizin, en güçsüz, itibarsız, istikrarsız, hukuksuz, güvensiz dönemini; bu iktidar yüzünden yaşamıyor muyuz? Tek bir dostumuz, destekçimiz kaldı mı? Yunan işgalindeki adalarımıza bile sahip çıkamıyoruz. Cüce Yunanistan bize kafa tutuyor, alay ediyor. Rusya ve ABD’nin kuklası oluyoruz.
Hedef, milletin değil, tek bir kişinin güçlü kılınması, tüm yetkilere sahip olmasıdır.
c) Neymiş? Terörün bitmesini isteyen “Evet” dermiş? Peki, siz iktidara geldiğinizde, terör sıfır değil miydi? Bu azgın hale gelmesinde; sizin hatalarınızın, beceriksizliğinizin, oy avcılığı uğruna verdiğiniz tavizlerin, rolü yok mudur? Güvenlik güçlerimizi (askeri ve polisi ile) zaafa uğratan, kıyıma tabi tutan, siz değil misiniz? (Mevcut tablonun tek sorumlusu sizsiniz.)
d) Neymiş? HDP ve PKK ile aynı safta yer almamak için, Evet denmeli imiş. Bunların, Hayır diyeceği ne malum? Her seçim döneminde olduğu gibi, kapalı kapıların ardında pazarlıkların yapılmayacağının, tavizlerin verilmeyeceğinin, garantisi var mıdır? Halkınız, bu konuda bize güvenebilir mi? Yeniden aldatılmayacağından emin olabilir mi? (Kaldı ki; İmralı’nın ve Kandil’in, bugüne kadarki beyanları, hep başkanlık sisteminden yana olmuştur.)
e) Değişikliklerin ne yarar getireceği ile ilgili (slogan dışında) tek bir laf edemiyorlar. Tek yaptıkları suçlama, hakaret, iftira, tehdit, ayrımcılık ve halkı bölmek, Dinimizi istismar etmek.)
f) Tek güvenceniz; tabanından kopmuş, devamlı zikzak çizen, tüm seçimlerin mağlubu, ancak sayenizde koltukta oturmayı sürdüren, Devlet Bahçeli. Onun da, arkasında, ciddi bir güç yok. Sadece; Cumhurbaşkanına hakaret ederken de, övgüler düzerken de, alkış tutan tipler, var. Bu arada, neymiş? Perinçek ile aynı safta yer almazmış. (AKP ile Perinçek kol kola gidiyor. Farkında değil midir?) Cumhuriyete ve milliyetçiliğe sahip çıkıyormuş?? (AKP’nin milliyetçiliğe ve Türk kavramına husumetini unuttunuz mu?)
2- Anayasa değişikliğinin; ülkemize ve halkımıza en küçük bir yararı olacak mıdır?
a) Terör mü bitecektir? Ekonomik çöküntü, sona mı erecektir? İşsizlik mi azalacaktır? Can ve mal güvenlikleri; fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri geri mi gelecektir? Eğitim kalitesi mi düzelecektir? Adil ve bağımsız bir yargı düzeni mi kurulacaktır? Baskılar, ihraçlar, el koymalar, tutuklamalar sona mı erecektir; sivil darbe ve muhalif avı mı bitecektir?
b) Rüşvet, israf, saltanat, kamu malı yağması, yolsuzluk, torpil, kayırma, yandaş tercihleri, baskı, tehdit, hakaret dönemi sona mı erecektir?
c) Ülkemizi işgal eden, mutlu azınlık hayatı yaşayan, mülteciler geri mi gönderilecektir? Benim evlatlarım şehit olurken 200 bini aşkın, askerlik çağındaki Suriyeli, kovulmayacak mıdır?
d) Din istismarı, sona mı erecek; haddini bilmeyen, münafık tiplerin, cami cemaatlerini bölme faaliyetleri mi, engellenecektir? Diyanet İşleri, asli görevine dönecek, AKP’nin yan kuruluşu olmaktan çıkacak mıdır? (Bakınız, millet, ayrı camilere gitmeye başladı.) Kısacası; camilere, kışlalara, okullara, politika sokmaktan vaz mı geçilecektir? Din adamı geçinen dalkavuklar temizlenecek midir?
3- Vatandaşı satın almak için düşünülen rüşvetlerin; büyükannelere maaş bağlanması, Mart ayında emeklilere promosyon verilmesi, ÖTV ve KDV indirimleri vs.’nin ne kadar yararı olacaktır? (15 yıl içinde zengin, daha zengin; fakir, daha fakir hale geldi. Milyoner sayımız 108.864 oldu. Ama; çiftçi, esnaf, işçi, memur, tüm halk perişan halde. TL’nin değeri dip yaptı. Tüm kamu malları, haraç mezat satıldı. Kalanlar da, denetimin olmadığı, keyfi uygulamaların yapılacağı, Varlık –aslında Yağma- Fonu’na devredildi. ) Ve bu arada, “Hayır denirse ekonomik kriz olur” masalı anlatılıyor. Sanki, bundan daha kötüsü olabilirmiş gibi?
Sevgili halkım; Ülkenin ve evlatlarının, torunlarının geleceğine sahip çık. Tek adam yönetimine geçit verme. Kimsenin konuşamayacağı, herkesin kula kul olmaya mecbur edileceği bir düzene, engel ol. Meral Akşener’e ve tüm muhaliflere yapılan engellemelerden; fikrini açıkladığı için (İrfan Değirmenci gibi) işten atılanlardan ibret al!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol