Mübarek Ramazan da, Bayram da, geldi- geçti. Hiçbirinin tadını alamadık. Mutlu, huzurlu olamadık. Zira;
1- Her gün, şehit ve yaralı haberleri sürüp gitti. Evlatlarımızı, kuzularımızı teröre kurban verdik. Yüreklerimiz yandı. Ana-babaların yüreği dağlandı.
a) Ve hala laf üretiliyor. “Terörün beli kırıldı” lafları ediliyor. Asıl düşmanlara (İsrail, ABD, İngiltere, Almanya, vs. vs.) karşı tavır alınmıyor. PKK; başta ABD olmak üzere, 19 ülkenin silahını kullanıyor, devamlı destek görüyor.
b) İktidar ise; muhalif avı ile meşgul. Tutuklamalar, baskılar, yasaklar, tehditler, el koymalar, işten atmalar, artan tempoda devam ediyor. Ne Ramazan dinleniyor, ne de Bayram.
c) Ramazan süresince her gün tekrarlanan ve Devletin imkânları ile karşılanan politik iftarlar, ruhumuzu kararttı. Bitmez tükenmez suçlamalar, tehditler, sürüp gitti.
2- Ekonomik durum tam anlamı ile içler acısı. TÜİK’in akıl almaz hesaplarına göre, kalkınıyoruz. Ama, gerçekte, devamlı fakirleşiyoruz. İşsizlik, iflaslar, geçim sıkıntısı, enflasyon, başını almış gidiyor. Üretime yönelik, tek bir yatırım yok. İktidar sayesinde, turizm sektörü çöktü. Yanlış ithalat ve teşvik politikaları yüzünden, tarım can çekişiyor. (AKP döneminde tarım ürünleri ithalatı 126,5 Milyar Dolar. Bizde, tarım çalışanların sayısı 5,5 milyon; üretim 60 Milyar Dolar. ABD’de 2,3 milyon kişi çalışıyor; üretim 175 Milyar Dolar. Bizde, kişi başına üretim (yıllık) 10 Bin Dolar; Avustralya’da 93 Bin Dolar.)
GAP Bölgesi’nin bile, ancak dörtte biri işleniyor. Ve devamlı olarak tarım alanlarını, yeşil alanları , (rant uğruna) katlediyorlar. Bu kadar tepkiye rağmen, Sanayi Bakanı’nın gözleri, hala zeytinliklerimizde. Zira, bu iktidarın çevre diye bir gündemi yok. Var mı yok mu, rant. O güzelim, yıllarca gidip, huzurlu bir tatil yaptığım, Uzungöl’ü bile katlettiler. Beton yığınına çevirdiler.
3- Başımızdaki Suriye, Irak, Kıbrıs vs. yangınları yetmiyormuş gibi; bir de Katar pisliğine bulaştık. Askerimizin Katar’da ne işi var? Biz, niçin Araplar arası ihtilaflara bulaşıyoruz? (Suudi Arabistan’ın, ne kadar dost (?) olduğu, hemen ortaya çıkmadı mı?) Hani İslam Ordusu vardı? Biz de, (İsrail’in de bulunduğu) bu kuruluşta, Suud’luların arkasında yürümeyi, içimize sindirmiştik?
a) O kadar güçlü isek? Yunanistan’dan, adalarımızı geri alalım. Ne yazık ki; Başbakan Yunanistan’a gidiyor, tek talebi FETÖ’cülerin iadesi. Adalar konusunu ağzına bile almıyor? Kendi topraklarımızı koruyamıyor; Asırlık Süleyman Şah Türbesini kaçırıyoruz? Sonra da, Katar’a hamilik rolüne soyunuyoruz. Şahsi dostluklar uğruna, Ülkemizi riske atıyoruz.
b) Bütün bu kaos, (Birleşmiş Milletleri ve NATO’yu da kullanan) İsrail, ABD, İngiltere, Almanya, Rusya, vb. ülkelerin eseri değil midir? Tüm terör örgütleri, bunlar tarafından kurulmamış mıdır? Bunların maşası değil midir? Hedef İslam Âlemidir. Bölgeyi parçalamak, İsrail’e rakip bırakmamaktır. Bu arada, bol bol silah satmaktır. (Hani, Katar teröre destek veriyordu? Peki, ABD niçin, Katara 12 Milyar Dolarlık uçak satmaktadır? Bu arada, Suudi Arabistan’a da toplam 350 Milyar Dolarlık haraç biçmiştir. Tam bir eşkıyalık ve zorbalık uygulaması söz konusudur.) Ve Türkiye’nin bir numaralı düşmanları da bu eşkıya grubudur.
4- Ramazan boyunca, yüz kızartıcı anketler de devam etti;
a) Basın özgürlüğünde, 199 ülke içinde 163. Olduk.
b) Cari açık 33 Milyar Doları geçti. Yılın ilk üç ayında, Enerji ithalatı %39 arttı.
c) Uyuşturucuda ne yazık ki Avrupa Birincisi olduk. Bonzai kullanımı, son 15 yılda, 17 kat arttı.
d) İşsizlik fonunda 104 Milyar TL toplandı. İşsizlere, sadece 14 Milyar TL verildi. Peki, gerisi? Politik harcamalar, örtülü ödenek, lüks, israf...
e) Son 6 yılda, 1.073.182 iş kazası oldu. 8042 evladımızı kaybettik.
f) Askerlerimiz, devamlı olarak yemekten zehirlendiler. Bir tanesi de şehit oldu. Öğrendik ki, 5 zehirlenmeye kadar izin varmış? Ve hala, asırlardır sürdürülen, yemeğin kışlada pişirilmesi uygulamasına dönülmüyor?
Bu dönemde, tek ümit verici olay; Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, sebatla, samimiyetle icra ettiği, ADALET YÜRÜYÜŞÜDÜR. Kendisini ve ekibini kutluyorum. Ülkesini seven, demokrasiye, hukuka, bağımsızlığa sahip çıkan herkesi, bu güzel hareketi desteklemeye (yandaş medya, emir gereği, görmezden gelse de) davet ediyorum. Ve bu olayın, iktidarda ve iktidar sözcülüğü yapan (tabanına ters düşmüş) MHP üst yönetiminde, nasıl bir telaş doğurduğunu görmekten, mutlu oluyorum. Rabbim ülkemizi korusun ve huzura erdirsin...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol