Yine, iğrenç bir 1 Mayıs yaşadık. Yine; huzuru sağlamak için canlarını ortaya koyan polis kardeşlerimiz, hiç günahı olmayan esnafımız, çok sayıda banka (saçı bitmemiş yetimlerin de malı sayılması gereken), otobüs durağı vb. tesisler zarar gördü.

Medyadaki devlet karşıtı, polis düşmanı, anarşi destekçisi tipler de bir defa daha kendini gösterdi. Anarşiye, herkesi cahil ve aptal yerine koyarak maksimum destek verdiler. Vermeye de devam ediyorlar. Akıllarınca, devlete kafa tutuyor, patronları adına savaş veriyorlar.

Herşey ortada

1-Neymiş? Dilan Alp ve Meral Dönmez yaralanmış? Peki 3'ü ağır yaralı, 22 polis memurumuzun günahı nedir? Polis kardeşimiz Ercan Baytekin, bu ülkenin evladı değil mi? Suçu, vatan için, bizlerin huzuru için çalışmak mıdır?

Hiç mi utanmıyorsunuz; vicdanlarınız bu kadar mı karardı? Meral Dönmez’in DHKP-C üyesi olduğunu, 6 yıl hapis cezası yediğini, ne hikmetse 12 ay yattıktan sonra tahliye edildiğini, her anarşik olayda yer aldığını; müstakbel bir canlı bomba adayı olduğunu biliyor musunuz?

Fotoğraflar ortada. Meral Dönmez’in elinde, kocaman bir kaya parçası. Babasının "masum" dediği, Dilan Alp’in elinde de molotof kokteyli.  Yanlarında da, taş atan, molotof atan, demir bilye atan, anarşistler. Kafalarında da, kızıl yıldızlı bereler. Bunlar mı masum yoksa kendini koruyan polis mi suçlu?

Gidersen gazı yersin

Lise öğrencileri ne halt etmeye oraya gelmişler? Baba ekmeği yiyerek, ahkam mı kesiyorlar? İllegal örgütlerin, her anarşik olayda boy gösteren marjinal partilerin arasında ne arıyorlar? Bunlar masum olabilir mi?

2-CHP'yi anlamak mümkün değil. Halkı kendilerinden soğutmak, oy kaybetmek için, hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Nasıl olur da, illegal davranışlara destek verirler? Kanunları çiğneyenlerin, huzuru dinamitlerin yanında yer alırlar? Hele, kendi kendini aday kabul eden Gürsel Tekin’in havasından geçilmiyor? Ne işin var illegal grupların önünde? Elbette gazı yersin.

3-DİSK, TESK, Türk Tabibler Birliği vb. kuruluşlar üyelerinin problemleri ile uğraşmazlar. Sadece politika yaparlar. Çağ dışı sloganların peşinden koşarlar.

1 Mayıs Taksim’de kutlansa idi; işçilerin ve doktorların dertleri sona mı erecekti? Milyonlarca işsiz (ki üniversite mezunu kitlenin yüzde 35'i işsizdir) iş mi bulacaktı? Doktorların sıkıntılarına çözüm mü gelecekti?

Devlete baş kaldırıldı

Amaç, sadece kavga çıkarmak, kabadayılık gösterisi yapmak; hukuk düzeninin darbelemektir. Devlete baş kaldırmaktır. Peki, bu illegal davranışlar yarar sağlamakta mıdır?

a)    Türkiye’de kayıtlı çalışan işçi sayısı 10,8 milyondur. Sendikalı işçi sayısı, bunun yüzde 9,21'ini teşkil eden 1 milyondur. (Kaldı ki, bunun ciddi bir bölümü de naylon kayıtlardır). Yani 10 işçiden 1'i sendikalıdır.

b)    Şu an sendika sayısı 93 olup, yüzde 1 iş kolu barajını aşan ise 9'dur.

c)    Sendikalı işçilerin; yüzde 71'i Türk-İş, yüzde 16'sı Hak-İş, sadece yüzde 10'u DİSK bünyesinde toplanmıştır. Yani DİSK, işçilerin ancak yüzde 1'ini temsil edebilmektedir. Ciddi bir gücü yoktur. Bu kafayla da, erimesi hızla devam edecektir.

İktidarlar da sorumlu

4- Elbette, bu ortamın doğmasında, sendikalara devamlı tavizler veren, tüm iktidarların vebali vardır;

a)    Tüm illegal davranışlar takipsiz ve cezasız kalmaktadır. (Verilen hasarlar, müsebbiblerine ödettirilmelidir. Ayrıca; polise saldırı, tahribat, anarşi doğurma, vb. suçların hesabı sorulmalıdır.)

b)    Sendika aidatlarını, işçiler ödemelidir. İş verenin toplu ödeme yapması düzeni kaldırılmalıdır. Böylece, işçiye hizmet etme mecburiyeti doğacaktır.

c)    Sendika ağalığı düzeninin önü kesilmelidir. 2 dönemle sınırlama getirilmelidir. (Yüksek yargı, bu saltanat düzenine destek vermeyi bırakmalıdıır.)

d)    Tüm sendikalar, meslek odaları, STK'lar; ciddi bir denetime tabi tutulmalı, özellikle harcamalar, israf, yolsuzluk ve saltanatlar önlenmelidir. (Bakınız, eski Hak-İş Başkanı Salim Uslu, Tek-Gıda İş yetkililerinin at yarışında sendikadan çektikleri 3 milyon lirayı nasıl kaybettiklerini anlatmaktadır ve hesap soran da yoktur)

Türkiye’nin problemleri huzur, aş ve iş’tir. Bir avuç mutlu azınlık, toplu sözleşmeli işçinin kaprislerine geçit vermemeli; kanunların emrettiği yapılmalı; yapanın yaptığı yanına kar kalmamalıdır...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol