Cumhurbaşkanının Suud kralından bahsederken, devamlı olarak “Hadim-ül Harameyn” demesi yüreğimi derinden yaralamaktadır.

1- Asgari bilgisi olanlar bile Suud Ailesinin gerçek İslamiyet ile yakından uzaktan ilgisi olmadığını, İngiliz üretimi Vehhabi mezhebinin İslamiyet’in tüm önemli kurallarını reddettiğini, Sevgili Peygamberimize (SAV) gerçek anlamda sevgi ve saygılarının bulunmadığını; (Nitekim, Mekke ve Medine’de tüm mübarek alanları çevreleyen gökdelen inşaatları ve mübarek zatların izleri bile yok edilmiş, mezarlarının durumu bunun en açık örneğidir.)

2- Bunların Türk dostu olmadıkları da her davranışları ile görülmektedir;

a) Suud yönetimi, tam anlamı ile ABD’nin emir kuludur. Veliahtları da Trump’ın Yahudi damadının güdümündedir.

b) Bu yönetim Türk düşmanıdır. Ermeni ve İsrail dostudur.

c) Mübarek beldelerdeki Osmanlı izlerini silmek için her türlü gayreti sarfetmektedirler. (Ecyad Kalesini yıkmışlardır. Kâbe’deki Osmanlı varaklarını kaldırmışlardır. Medine istasyonunu kaderine terk etmişlerdir vs. vs.)

d) En haincesi de; Mehmetçiklerimiz mübarek beldeleri korumak için Haçlı güruhu ile mücadele ederken, kızgın çölleri kanı ile sularken, Suud ve Haşimi aileleri bu emperyalistlerin emrine girmiş, Osmanlı’ya tam anlamı ile ihanet etmişlerdir. Hala da aynı ihanetleri devam etmekte, başta PKK olmak üzere, her türlü Türkiye düşmanı terör örgütlerine ciddi destekler vermektedirler.

e) Yemendeki zavallı sivil halka yönelik katliamları da ayrı bir faciadır. Binlerce sivili öldürmüşler, milyonlarcasını da açlığa mahkûm kılmışlardır.

f) Bu yönetim, her haliyle dejenere, rüşvet, yolsuzluk, cinayetler, israf, zulüm, zina, uyuşturucu vb. günahların bataklığında boğulmuş bir yönetimdir. Bunların Müslümanlığı sadece şekilcilikten ibarettir.

Ve kalkmış bunlara “Harem-i Şerif’in Hadimi”, “Türkiye’nin Dostu” diyoruz. Hunharca işlenen bir cinayetin vebalinden (ABD ve İsrail ile aynı safta) bu acımasız katilleri aklamaya çalışıyoruz.

Ve AKP’den, tek bir kul çıkıp da, doğruları dile getiremiyor? Diyanet İşleri ise (Yüz binlerce çalışanı ve muazzam bütçesine rağmen) sessiz kalıyor. Cenab-ı Hak’tan değil, Saray’dan korkuyor. Türk asıllı oldukları için devre dışı bırakılmak istenen; İmam-ı Azam Ebu Hanife; İmam-ı Maturidi ve Ahmet Yesevi’lerin yerine; Şia, Vehhabi ve Selefi kurallarının hakim kılınmasına; Emevi döneminin sapıklıklarının uygulanmasına, Arap, İran vb. hayranlıkların Türk örf ve ananelerinin önüne geçirilmesine göz yumuyor.

Ve milletimizin önemli bir bölümü de hala AKP’yi dindar bir parti olarak kabul edebiliyor.

Yüce Rabbim (cc); hepimize, basiret, feraset ve fazilet lütfetsin.

HATIRLATMALAR:

1- MHP ile AKP arasındaki, “Andımız” ile ilgili atışmaların, göstermelik olduğunu düşünüyorum. Zira Danıştay, Saraya sormadan böyle bir karar alamaz. Amaç MHP’nin milliyetçi oyları, AKP’nin de Kürt oylarını devşirmesidir. Ve son anda, mahalli idare seçimlerinde, mutlaka ittifak yapılacaktır.

2- ABD’nin PKK liderlerinin başına ödül koyması, tam bir iki yüzlülüktür. Suriye’deki ihanetlerini (güya) örtbas etme amacı güdülmektedir…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol