"Shopping Days" Ekonomisinin Bir Gün "Falling Down" Olacağı Belliydi
"Shopping Days", "Alışveriş Festivali", "Tüketin Ekonomi Büyüsün" gibi sloganlarla 18 senedir hükumet topluma YİYİN İÇİN KENDİNİZDEN GEÇİN dedi. Paranız varsa biriktirmeyin, harcayın ki esnaf kazansın; paranız yoksa da harcamanız gerekiyor kredi çekin ve harcayın dediler.
Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarının belirlediği ekonomi politikalarının temeliydi bu. AVM ekonomisi yaratıldı. Ama AVM'lerin çoğunun sahipleri yabancı ve para birimi TL olan ülkemizde ekonominin bel kemiği yapılan AVM'lerin dükkan kiraları Euro ve Dolar ile. 1 yıl öncesine göre kiraları %75 arttı. Ekonominin bel kemiği kırıldı, felç oldu.
Banka kredi büyümesi verileriyle ekonominin ne kadar büyüdüğü hesaplandı. Borç arttıkça sevindiler. 1 kişiye makam binası olarak milyar dolarlık bina(saray) ve 300 kişilik yazlık yaptırıldı. Cumhurbaşkanlığının 14 adet uçağı var. Borçlanarak israf ettik. Türk töremizde olmayan, dinimizin yasakladığı davranış biçimi popüler oldu, alkışlandı.
Binalar yenilendi, yollar genişletildi, havalimanları büyüdü, AVM'ler ışıl ışıl şıkır şıkır. Hollywood film platosu gibi oldu ülkemiz. Kameradan bakınca her şey güzel ama iç taraf boş.
Üret, tasarruf et ve tüket olması gereken denklem "tüket, paran yoksa borç al malın yoksa ithal et" denklemine dönüştü.
Fabrikalar açılmadı aksine satıldı. Üretmedik. Bireysel anlamda da devlet olarak da ekonomik bağımsızlığımızı sağlayamadık. Vatandaş bankalardan, bankalar yurtdışı piyasalardan borçlandı, devlet iç ve dış borçlanmada her dönem miktarı artırdı.
Piramidin tepesi Rahip olayı. Asıl neden Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşması. S-400 füze alımı, Ruslarla nükleer santral ortaklığı, Çin'den alınan kredi, evangelist Trump'un İran'la ticaret yapacak ülkelere ağır yaptırım uygulama kararı, ABD'nin Kürdistan'ı kurmak istemesi ve Erdoğan'ın bundan 4-5 sene önceki barış(bölünme) sürecindeki Erdoğan'a dönüşmesi istemi.
Türk Lirası'nın şiddetli ve hiddetli değer kaybının ateşleyici nedenleri bunlar görünse de asıl neden borca dayalı ekonomik bağımlılık. Üretmeyen Türkiye, dış ve iç politikasında Küresel Sistem, CFR'li Bilateral'li Küresel evangelist Sistemle çıkar çatışmasına düştüğü an teslim alınmaya hazır hale geliyor. Çünkü borç almayan yani kredi çekemeyen bir Türk toplumu ve Türk Devleti ayakta duramayacak hale geliyor.
Ne yapılması gerekiyor? Tarımda, sanayide, makine ve elektronikte, bilişimde üretmemiz, üretimde yüzümüzü bilime dönmemiz gerekiyor. Papaz eriğini imam eriğine çeviren değil, Mars'a uzay aracı gönderen, astroidlerden madencilik yapmayı hesaplayan Türkiye'ye ve bilime ihtiyacımız var.
Türkiye'nin dört bir yanında çeşitli alanlarda üretim yapan 'Aselsan'larımızın olması gerekiyor. Pirinci, nohutu, kavunu, eti ithal etmememiz üretmemiz gerekiyor. Bu hem istihdam yaratacak, hem ekonomiyi ve satın alma gücünü rahatlatacak, hem de ekonomik iç ve dış bağımlılığın önüne geçip siyaseti ve dış politikayı özgürleştirecektir.
Para güçtür. Bilim ve bilgi güçtür. Çalışkan genç nüfus güçtür. Üretim ise her şeydir. (Yazar: Tevfik Bir)
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol