YILDIZLAR DÖKÜLDÜ ZAMAN ANLAYACAKSINIZ!

İhsan Eliaçık İle Kur'an'ı Keşfediyorum'da bugün: TEKVİR SURESİ 1-14 ayetleri...

23 Ekim 2014 Perşembe 12:11
YILDIZLAR DÖKÜLDÜ ZAMAN ANLAYACAKSINIZ!

 Sevgi ve Merhameti sonsuz Allah'ın adıyla,

Güneş köreltildiği (TEKVİR) zaman,
Yıldızlar döküldüğü zaman,
Dağlar yürütüldüğü zaman, 
Gebe develer salıverildiği zaman, 
Vahşi hayvanlar toplandığı zaman, 
Denizler kaynatıldığı zaman, 
İnsanlar yaptıklarıyla yüzleştirildiği zaman, 
Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğu zaman;
"Hangi suçundan dolayı öldürüldü?"
Amel defterleri açıldığı zaman,
Gökyüzü sıyrılıp soyulduğu zaman,
Cehennem tutuşturulduğu zaman,
Cennet gözler önüne serildiği zaman,
Herkes ne kadar hazırlıklı olduğunu anlayacak! (TEKVİR SURESİ 1-14)



TEKVİR: Sözlükte top etmek, yusyuvarlak yapmak demektir.

Hazreti Ömer, bu kelimenin Farsça'dan Arapça'ya geçtiğinden hareketle bu ayeti 'Güneş kör edildiği zaman' şeklinde okumuştur.

Şu halde ayette 'Güneş tortop edilip dürüldüğünde, adeta kör edildiğinde, göremez, ışık saçamaz hale geldiğinde' denmek istenmektedir. Arapça'da 'KVR' ile 'KRV' kökleri aynı manaları çağrıştır. 

Gebe develer salıverildiği zaman: Yani o çok sevdiğiniz, hayatınızın yegane ekonomik değeri olarak gördüğünüz, uğruna herşeyi göz aldığınız, şerefinizi, haysiyetinizi, onurunuzu sırtlarına yüklediğiniz o gebe develer salıverildiği, hayatta hiçbir anlamının kalmadığı zaman...

Bugün için söyleyecek olursak: Ey bankaların, holdinglerin, gökdelenlerin gölgesi altında kaybolup gitmiş modern zamanların insanlar! Malın, mülkün, evin, arabanın, doların, altının, gümüşün, bankanın, kredi kartının hiçbir anlamının kalmadığı, uğruna herşeyi göze aldığınız paracıklarınızın savrulup kül olduğu, borsanın bir daha inmemek üzere fırladığı, dövizin bir daha çıkmamak üzere yerin dibine battığı, hepsinin havada uçuştuğu zaman... Herkesin kendi derdine düştüğü ve ortalıkta sadece çığlığın kulakları sağır eden sesi yankılandığı zaman...

Demek ki 'gebe develerin salıverilmesi', insan hayatında çok önemli bir yeri olan ekonomik değer ve güçlerin hiçbir işe yaramayacağını ifade ediyor. Bu durum, insan hayatında, aynı zamanda peygamberlerin 'inzar' dedikleri uyarıya da tekabül eden üç önemli durumu çağrıştırır:

1- Ölüm: Çünkü ölüm geldiği zaman, insanın ekonomik durumu kendini kurtaramaz. Azrail geldiği zaman zengin-fakir demez.

2- Afet: Çünkü deprem, sel felaketi vb. fiziki tufan, kasırga vb. sosyal patlamalar veya ağır derece bir hastalık, trafik kazası gibi bireysel azap geldiği zaman mülk yani servet ve  iktidar hiçbir işe yaramaz.

3- Kıyamet: Çünkü kıyamet koptuğu zaman artık bunların hiçbir anlamı kalmaz...

Şu halde insaoğlu bunlardan birisi gelip çatmadan önce aklını başına toplamalı ve Allah'a dönmelidir.

Vahşi hayvanlar toplandığı zaman: Yani sadece insanlar değil, tüm canlılar, vahşi hayvanlar, kurtlar, çakallar, sırtlanlar, yılanlar, çıyanlar, dağlardan inerek mahşer meydanında toplandığı zaman... Adeta kurtlara parçaladığı ceylanların, çakallara karnını deştiği kuzuların, yılanlara soktuğu canlıların hesabı sorulduğu zaman... Kurtla kuzu, kedi ile fare koyun koyuna yatırıldığı zaman... Velhasıl kimsenin hakkının kimsede bırakılmadığı, kılı kırk yaran o adalet terazisi kurulduğu zaman...

Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğu zaman: Yani Mekke'nin tefeci bezirganlarının eline, ödeyemediği faizli borç karşılığı düşmesin diye ailesi tarafından diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman: "Konuş ey yavrucak! Seni hangi suçtan dolayı toprağa diri diri gömdüler? Dile gel ey toprak! Kimler ve neden seni bu yavruların üzerine attı? Dile gelin ey Mekke'nin batakhaneleri! Ödenemeyen borç karşılığı alınan bu kızları size kim sattı? Küçüklerini toprağa, büyüklerini bu günah yuvalarına nasıl gömdünüz? Böyle daha kaç masumu kirtlettiniz, daha kaç ocağı söndürdünüz? Dile gelin ey dünyanın günaha gömülmüş şehirleri! Dile gelin ey karanlık geceler! Daha kaç masum beden böyle gömüldü karanlıklarınıza? Dile gelin! Zira bugün hesap günüdür!

Görüldüğü gibi 'güneşin dürülmesi, dağların yürütülmesi, yıldızların dökülmesi, gebe develerin salıverilmesi, vahşilerin toplanması, denizlerin kaynatılması, defterlerin açılması, cehennemin hazırlanması, cennetin yaklaştırılması türünden vurgular bir yıkılış altüst oluş ve ardından yeniden kuruluş sahnesi canlandırıyor.

Bu türden yıkılış ve yeniden kuruluş sahnelerinin Mekke dönemi ağırlıkta olmak üzere Kur'an boyunca yoğun bir şekilde sürdüğünü ve fakat Mekke'nin fethi gününden sonra kesildiğini göreceğiz. Bu da gösteriyor ki, bu türden sahneler aslında bu dünyadaki bir alt üst oluş ve yeniden kuruluşu sembolik olarak ima etmektedir.

Kur'an'ın tufan, kasırga, çığlık, sel, ayağa kalkış, toplanma, mizan, hesap, ateş,, cennet vb. yıkılış ve yeniden kuruluş sahnelerinin hepsi Mekke'nin fethi günü gerçekleşmiştir. Demek ki bu sahnelerin 'uhrevi' tarafına itikat etmekle beraber dünyevi yüzüyle de okumak mümkündür.

YARIN: 
15-29 ARASINDAKİ AYETLER.. / KERİM ELÇİNİN SÖZÜ

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 23.10.2014 12:20
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
mıustafa topcu 2014-10-23 12:56:52

Duymak istediklerimİ söylemişsin. Aydınlattın yine insanların karanlık yüreklerinİ

Avatar
mehmet sahin 2014-10-23 14:25:43

Tesekkur hocam

Avatar
Servet tuğral 2014-10-24 00:06:52

Bizleri çok aydınlatıyorsunuz Allah ilminizi artırsın tşk ler

Avatar
Merve Tepe 2014-10-24 20:26:00

Yakında Kuran'da ölümden sonraki hayattan bahsedilmez, bu anlatılanlar dünyadaki olaylar dersen şaşmam;)

Avatar
Abdullah Başer 2014-10-25 01:51:47

İşini yaptığın,objektif olduğun zaman,uzmanlık alanında konuştuğun zaman,nefsine galebe çaldığın zaman,kur'an dan konuştuğun zaman,siyasete bulaşmadığın zaman,toplumda taban bulma kaygısı yaşamadığın zaman.
İşte o zaman faydalı olabiliyorsun.