Yedi istifa

20 Şubat 2019 Çarşamba 07:12

“Beyaz Türk”…
Basında kavramın; Serdar Turgut ya da Ufuk Gül­demir'in “buluşu” olduğu yıllardır konuşulur! Akademi dünyasına göre ise Prof. Nilüfer Göle tarafından ilk kez kullanıldı.
Kavramı geniş kitlelere ulaştıran “Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı” ki­tabı oldu.
“Beyaz Türk”; Batı hayra­nı, zengin, eğitimli imtiyazlı sınıfı tanımlamak için kul­lanılıyor. Bu azınlık yıllarca ülkenin ekonomik kaynakla­rını, siyasi ilişkiler/askeri darbeler ve medya-ente­lektüel çevre gibi bağlantılar üzerinden elinde tuttu. Altı Ok'u özünden koparıp tasfiye eden “Gardırop Atatürkçülüğü” bunların eseriydi.
Prof. Yalçın Küçük haklı tespitte bulundu: Akademis­yenden gazetecisine, tiyatro­cusundan ressamına kadar Türkiye'de “en iyi” ne varsa sadece bunlardan gösteril­di! Merkezi iktidarı duvarla ördüler, halka açmadılar. So­nunda…
Halktan o kadar uzaklaş­tılar ki, varoşun oylarıyla çeperi yıkan AKP, merkezi iktidara gelip oturdu. 16 yıldır da kaldırılamıyor…
Yazdığım her cümle için saatlerce tartışma yapabiliriz. Ama konum Türkiye değil; benzerini bir başka ülke yaşı­yor: İngiltere!
Zengin “Beyaz İngilizler”, -aşırı solcu- dedikleri İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'e karşı sert muha­lefet yürütüyor! Güya Cor­byn “Yahudi düşmanı” idi!
“Yahudi düşmanlığı” ile sınıfsal öğretiyi temel alan “aşırı solculuk” nasıl yan yana gelebilir?
Tıpkı “Beyaz Türklerin” yaptığı gibi, zengin “Beyaz İngilizler” ile “Beyaz Yahudi­ler” büyük bir hataya doğru yelken açıyor…
Şöyle:

Mektup polemiği

Tarih: 12 Eylül 2015.
Jeremy Corbyn İşçi Partisi genel başkanlığına seçildi.
“Beyaz İngilizler” çok şaşırdı. Ellerindeki medyayı harekete geçirdiler:
Corbyn iki yıl önce -Muhafazakar- Dışişleri Bakanı William Hague'ya yazdığı mektup -sözüm ona “bilgi özgürlüğü” talebiyle- ortaya çıkarıldı.
Mektuptan sonra Corbyn hakkında “Yahudi düşmanı” kampanyası başlatıldı.
Ne diyordu mektubunda Corbyn?
Filistin/ Gazze'deki mülteci kampında halkın İngiliz Hükümeti'nden beklentilerini yazmıştı:
a) İsrail'in suçlu politikacılarının özgürce ülkemize gelmesine izin vermememiz istendi…
b) İngiltere'nin Filistin Devleti'ni onaylaması istendi…
c) Gazze kuşatmasını sona erdirilmesi istendi…
Corbyn şunu eklemişti mektubuna:
– Bu üç amaç için çalışmazsam kafamı utanç içinden kurtaramam.
Bu mektup “Beyaz İngilizler” ile “Beyaz Yahudileri” öfkelendirdi:
Corbyn, İsrail'in yaptıklarını yasa dışı bulmuştu!
Corbyn, İsrail'i hedef göstermişti!
Konu gelip şuna dayandı:
– Filistin Dayanışma Komitesi üyesi Corbyn, Yahudi düşmanıdır!
Üç yıldır bu kampanyanın hedefi, Corbyn! Öyle ki, İşçi Partili bir milletvekili facebook sayfasında, “Filistin ve Orta Doğu İşçi Dostları: İşçi Partisi'nin İki Devletli çözümü Filistin'deki işgali sona erdirecek. Bizim çözümümüz nihai çözüm olacak” diye yazdı. Ortalık yine karıştı: Güya “nihai çözüm” sözü, Hitler'in gaz odaları yoluyla Yahudilerin toplu imha edilmesi planına atıfta bulunmaktı!
“İsrail terör devletidir” diyen bir başka milletvekilinin başında da benzeri geldi. Tartışmalar bu düzeyde sürdü…
En sonunda İşçi Partili yedi milletvekili “İşçi Partisi Yahudi düşmanlığı ile gerektiği kadar mücadele etmiyor” diye istifa etti!

Altı Ok halkçılığı

Türkiye'de de…
İsrail politikasını eleş­tirdiğiniz zaman “Yahudi düşmanıdır” kampanyasına hedef yapılıyorsunuz! Kimileri ısrarla, İsrail politikaları ile Yahudi halkını özdeş­leştirmek istiyor. Dünyada bunu üç çevre yapıyor:
– Yahudi Siyonistler…
– Amerikan Evanjelist­ler…
– İslamcı köktenciler…
Biz niye Yahudi düşmanı olalım; İsrail'in faşist politika­larına karşı çıkan İsrail'de sol partiler yok mu? Onlar da mı Yahudi düşmanı? İsrail'i her eleştireni antise­mitist görürseniz yanınızda zengin “Beyazlar” dışında dost bulamazsınız!
“Beyaz İngilizler” ile “Be­yaz Yahudiler”, bizim “Beyaz Türklerin” kibrini devam ettiriyor! Olayları; gerçekler üzerinden değil, algılar üzerinden tartışıp, kamuoyu­nu etkileyeceğini sanıyor. İşin özünde…
Düne kadar küçük gördük­leri Corbyn'den korkmaya başladılar. Çünkü yoksul-e­mekçi “Siyah İngilizleri” – “Si­yah Yahudileri” yanına alan Corbyn iktidara yürüyor…
Laikçi “Beyaz İngiliz­ler” benzer kibri İşçi Partili Müslüman Ken Livingstone için de gösterdi; ama Londra belediye başka­nı olmasına engel olamadı!
Bunlar salt İngiltere'de yaşanmıyor; benzeri ABD'de de oluyor. “Beyaz Ameri­kalılar” -28 yaşındaki Cor­tez gibi- sosyalist Demok­ratların yarattığı heyecanla şaşkına dönmüş durumda! “Beyaz” kibirleriyle -medya­ları aracılığıyla- bu gençleri “döveceklerini” sanıyorlar. Artık dünyada rüzgâr halkçı­lıktan esiyor…
CHP yönetimi bunu kavrayabilmiş değil. Yıl­lardır bu köşede “Atatürkçü halkçılığa sarılın” diyo­rum…
Ne yazık ki:
Ne Baykal ne de Kılıç­daroğlu bir Corbyn olabil­di; neoliberalist “üçüncü yol” saçmalığıyla Tony Blair'e özendiler hep! Umutlarını yıllarca Aydın Do­ğan medyası ve TÜSİAD gibi “Beyaz Türklere” bağlamak­tan kurtulamadılar!
Türkiye'ye ezberleri bo­zacak halkçı politikacılar lazım.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 20.02.2019 07:22
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol