Çünkü bu tarihin çok az tanık olduğu zulümlerden biriydi. Düşünün 14 yaşında 45-50 kiloluk bir çocuk daha. Ekmek almaya gidiyor evinden fırına. Ve orada o emirleri ben verdim diyen Başbakan ünvanlı bir zatın, şiddet unsuru olarak kullandığı polisleri vuruyorlar hedef seçerek. Komaya giriyor 260 gün ve 15-16 kiloya inmiş vaziyette de ruhunu teslim ediyor. Mekanı cennet olsun demeye gerek yok zaten o Allah'ın açık vaadi ama ona o zulmü reva görenlerin cehennemdeki yerleri ne olacaktır onu tartışabiliriz. 

Benim Kur'an'dan anladığım onların yerleri cehennemin en korkunç tabakaları olacaktır. Çünkü zulüm içinde zulüm, zulüm üstünde zulüm, katmerli zulüm sözkonusu. Ona yapılan zulüm tabiki Gayretullaha da dokunmuştur. Bazı zulümler ona da dokunmuştur derken, yani Allah'ın öfkesini tahrik eder. Bu zulmün bizim tarihimizde bir masum çocuğa reva görülmesi itibariyle bir benzeri yoktur. Başka türlerde çok büyük zulümler var elbette ama böylesi görülmedi hiç. Bu nasıl bir şiddet duygusudur? O yüzden 30 yıldır bu ülkeye söylüyorum bu ülke öyle veya böyle bu terörü bitirir, sonlandırır ama ebedi belası dinciliktir. Siz bununla ne yapacağınızın hesabını yapın."