Koyun ithal edildi.
İnek ithal edildi.
Saman ithal edildi.
Ve…
Kıyma ithal edildi.
*
(Sayın hükümetimiz kilosunu 15 liraya yurtdışından getirip, halkımıza ucuz et
yediriyoruz ayaklarıyla 29 liradan satıyor.)
*
Asrın liderimiz tee 2007 yılında miting meydanında bas bas bağırarak söylemişti
aslında… “İki koyun güdemeyen adam, kalkmış başbakan olmak istiyor, buna anlam
veremiyorum” demişti.
2008 yılında bu konuya tekrar değindi, demokrasimiz için en az iki koyun gütmek
gerektiğini izah ederek, “iki koyun güdemeyenler utanmadan erken seçim istiyor”
dedi.
2009 yılında Aydın mitinginde gene bu mevzudan bahsetti, devlet işinin şakası
olmadığına dikkat çekti, “bunlara birkaç koyun verin, kaybedip gelirler, koyun
güdemeyene devleti teslim etmeyin” dedi.
Aynı sene Karaman'da konuştu, Karaman'ın koyunu üzerinden örnek verdi, “sakın
haa, bunlara üç tane Karaman koyunu verin, inanın güdemezler, Karaman'ın
koyununu bunlara emanet etmeyin” dedi.
Karaman'dan Ankara'ya geçti, koyundan davara geçti, “bunlara koyun teslim edeyim
demeyin haa, kaybeder gelirler, bırak davarı, koyun bile güdemezler, memleket
elden gider” dedi.
2011'de New York'a giderken uyardı, “üç koyun güdemeyen birinden siyasetçi
olmaz, devlet yönetmek ciddi iştir” dedi.
2012'de bütçe görüşmeleri sırasında hatırlattı, “memleket yönetmek başka bir
şeydir, herkesin harcı değildir, beş tane koyunu yönetemeyenler ülke nasıl
yönetilir bilemez” dedi.
2013'te TBMM kürsüsünden haykırdı, “üç koyun ver, güdemez, üç koyunu güdemeyen
bu ülkeyi yönetemez, anlamaz bu işlerden” dedi.
Gene o sene, koyunlara karşı sorumluluk duygusuyla hareket etmek gerektiğini
anlattı, “Dicle'nin kenarında kurtların kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim
altındadır, iki koyun güdemeyene ülkenin yönetimi bırakılamaz” dedi.
2014'te televizyonda söyledi, “bu zata beş tane koyun, beş tane keçi verin,
kaybeder gelir” dedi.
Bi ara keçi'den sıkıldı, “bunlar iki kaz güdemez” dedi.
2015'te miting kürsüsünden tembihledi, “bunlara beş koyun verin, inanın
güdemezler, aman haa” dedi.
Bu sene Ankara'da gene ikaz etti, “bu zata beş tane koyun verin, beş tane keçi
verin, kaybeder döner, güdemez” dedi.
Bi ara çıktı “ben çobanım” dedi ama, bizzat Çorum valisi gerçeği açıkladı,
“yurtdışından çoban ithal edeceğiz” dedi.
*
Netice?
Ukrayna'dan Hırvatistan'dan koyun alıyorlar.
Şili'den Uruguay'dan inek alıyorlar.
Angola'dan Bulgaristan'dan saman alıyorlar.
İthalat olmasa tezek bile yapamıyoruz.
Ve…
Sırp kasabından kıyma alıyorlar.
*
Söyleye söyleye dilinde tüy bitti asrın liderimizin… “Aman haa, koyun güdemeyene
memleketi teslim etmeyin” diyor, anlatamıyor ahaliye!
İlkeli, onurlu, namuslu duruşuyla Türkiye'nin vicdan adreslerinden biri olan,
çağdaş kuvayi milliye'nin yayınevi Kırmızı Kedi, yine saldırıya uğradı. Birkaç
ay önce kar maskeli tetikçiler tarafından çekiçlerle camı çerçevesi indirilmiş,
akıllı olun diye tehdit edilmişti, şimdi, İstanbul Kitap Fuarı'nda onbinlerce
insanın gözü önünde on kadar tetikçinin saldırısına uğradı, standı dağıtılmak
istendi, “Asena” isimli kitabını imzalayan Sabahattin Önkibar yumruklanmaya
çalışıldı. Korkuturuz, yıldırırız diye düşünüyorlar. Beğenmedikleri yazı
yazılmasın, beğenmedikleri kitap basılmasın istiyorlar. Halbuki, bilgiyi
şiddetle susturmaya çalışan, kitaba saldırma noktasına gelen diktatörlük
süreçlerinin sonu hep aynıdır, vız gelir tırıs gider.
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol