UÇAĞIMIZI BU GEMİLER Mİ VURDU? İŞTE YANITI...

Türk radarının tespit ettiği 2 Suriye gemisi, askeri uçağın gemiden uçaksavarla vurulduğu ihtimalini yeniden gündeme getirdi.

13 Temmuz 2012 Cuma 10:24
UÇAĞIMIZI BU GEMİLER Mİ VURDU? İŞTE YANITI...

 22 Haziran günü Akdeniz ’de düşen, iki pilotun şehit olduğu Türk Silahlı Kuvvetleri ’ne ait RF-4 uçağının nasıl düştüğüne ilişkin kafa karışıklığı, bulunan parçalarda füze ve mühimmat izine rastlanmadığı için arttı. Ancak, uluslararası hava sahasında RF-4 ile iletişimin kesildiği sırada aynı bölgede iki adet Suriye savaş gemisinin bulunması, uçağın gemiden vurulduğu ihtimalini yeniden gündeme getirdi. Suriye donanmasının uçağın enkazının düştüğü bölgeye daha önce ulaşması ve uçağın düşürüldüğünün Suriye makamlarınca daha önce sızdırılması da bu ihtimali güçlendiriyor. 

Hangi tez neden çöktü? 
Uçağın düştüğü günden beri üç hafta geçti. Ancak ne Suriye’den ne Türkiye ’den uçağın nasıl düştüğüne ilişkin tatmin edici bir izahat gelmedi. İki ülkenin ortaya koyduğu teoriler eldeki bulgular nedeniyle çöktü. Tezler ve çökme nedenlerini şöyle özetleyebiliriz: 
Suriye’nin tezi, uçağın karadaki uçaksavar bataryası ile düşürüldüğü yönündeydi. Bunun anlamı da şu: TSK uçağı Suriye kıyısından en fazla 2 kilometre uzaktaydı ve 90 metreden uçuyordu. Ancak, uçakla irtibatın kesildiği nokta Suriye kıyılarından 13.5 mil uzaktaydı ve enkaz kıyıdan 8.6 mil açıkta bulundu. Suriye kıyılarına 1.5 mil yakında vurulan bir uçağın sonrasında 12 mil uçmuş olması, bu süre içinde pilotların vurulduklarını merkeze rapor etmemesi, uçağın düşeceğini anlayıp atlamamaları ihtimal dahilinde değil. Ayrıca, bulunan parçalarda uçaksavar mühimmatı izine de rastlanmadı. 
Türkiye ’nin tezi, uçağın 13.5 mil açıkta, son irtibat sağlanan noktada yani uluslararası sularda vurulduğu yönündeydi. Ancak, Suriye’nin bu mesafedeki uçağı ancak füze ile vurması mümkündü. Bulunan parçalarda ise hiçbir füze kanıtı bulunamadı. Ayrıca füzenin imha gücü de hesaba katıldığında uçağın 13.5 milde vurulduktan sonra Suriye yönüne 5 mil savrulması imkansızdı. 
O saatte iki gemi vardı 
İki ülkenin tezlerinin de somut bulgular nedeniyle kanıtlanamaması, akıllara diğer iki ihtimali getirdi. 
İlk ihtimal, uçağın düşürülmeyip düştüğü yönündeydi. Genelkurmay’ın uçak parçalarında hiçbir mühimmat kalıntısına rastlanmadığını açıklarken daha önce ‘Suriye’nin düşürdüğü’ ifadesini ‘Suriye’nin düşürdüğünü iddia ettiği’ şeklinde değiştirmesi bu ihtimalin ortaya atılmasına neden oldu. Genelkurmay açıklamasını yorumlayan birçok insan, “O halde düştü mü” sorusunu gündeme getirdi. Motorunun sağlam, fren paraşütünün açılmış olması da uçağın virile girip (kontrolü kaybedip dönerek) düşmesi ihtimalini güçlendiriyor. Ancak, gerek Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç , Türk askeri ve diplomatik kaynakları, gerekse Suriye uçağın düşürüldüğü konusunda şüphe duymadıklarını ortaya koydu. 
İkinci ihtimal, uçak düşürüldü ama Suriye’nin sahildeki bataryalarından açılan ateşle değil. Çünkü 13.5 mildeki uçağa sahilden uçaksavar menzili yetmez, karadan havaya güdümlü bir füzenin (SAM) ise izi yok. O halde, uçağa o sırada yakınında olan bir yerden ateş açılmış olabilir. Yani bir savaş gemisinin uçaksavar bataryası ya da gemideki bir insan kontrollü füze (MOM) ile vurulmuş olabilir. Bu ihtimalin gerçek olması için ise basit bir soruya yanıt bulmak gerekiyor: O saatte o bölgede Suriye savaş gemisi var mıydı? Bu soruyu üst düzey bir yetkiliye sorduk ve şu yanıtı aldık: “Evet, uçağın düştüğü 11.58’de aynı bölgede iki adet Suriye savaş gemisi olduğu, radarlarımız tarafından tespit edilmiştir.” 
Suriye donanmasının uçağın düştüğü bölgeye daha çabuk ulaşması, uçağın bazı parçalarını daha önce toplaması, bunların bir kısmını Türk tarafına teslim etmesi gibi bilgiler de bu iddiayı güçlendiren veriler.

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol