TARTISI AĞIR VE HAFİF GELENLER...

İhsan Eliaçık İle Kur'an'ı Keşfediyorum'da bugün: KARİA SURESİ...

17 Ekim 2014 Cuma 12:29
TARTISI AĞIR VE HAFİF GELENLER...

" Korkunç gürültü (KARİA) Arap muhayyilesinde 'Büyük bir gürültüyle gelen ve ortalığı kasıp kavuran bir şeye' tekabül etmektir.

Öyle ki, kıyamet günü gelen bu şey, tokmağın kapıya çarpması gibi dünyaya çarparak sarsacak ve bu esnada korkunç bir gürültü çıkaracaktır. Bu haliyle sözcük, Türkçe'de 'ani bir şekilde, güm diye büyük bir gürültüyle' anlamına gelen 'gümleme' kelimesini de çağrıştırır. 'Kapıyı güm güm vurmak' deyiminde ve 'Ormanların gümbürtüsü başıma vurur' türkü mısrasında bu anlamda kullanılmıştır.

Şu halde el-garia, 'dünyanın kapısına güm güm vuran dehşet verici tokmağın korkunç gürültüsü' demek olur.

Aynı zamanda el-garia, yaklaşan bir afetin (deprem, sel, yıldırım vs.) çıkaracağı gürültü manasına da gelir. Keza el-garia, şehrin zenginlikten şımarmış ileri gelenlerinin toplumsal alt-üst oluşunu ifade eden devrim halini de ifade eder. Bütün bunlar el garia olup, ilk mesajların bütünlüğü içinden bakılınca 'mal ve oğul sahiplerini' tehdit için kullanıldığı anlaşılıyor.

O gün insanlar çil yavrusu gibi darmadağın olacak: Harfi harfine 'O gün insanlar saçılmış pervaneler gibi olur'. Bu benzetme Türkçe'de 'Çil yavrusu gibi dağılmak' dediğimiz şeyi çağrıştırır. Çil, tavukgillerden av kuşu, dağ tavuğu demektir. İlk mesajlar bağlamında kıyamet, afet veya toplumsal alt üst oluş anındaki savruluşu ve şaşkınlığı ifade eder.

Dağlar hallaç pamuğu gibi savrulacak: Harfi harfine: 'Dağlar didilmiş renkli yün gibi olur.' Bu benzetme de Türkçe'de 'Hallaç pamuğu gibi savrulmak' dediğimiz şeydir. Hallaç, pamuk veya yünü bir alet yardımıyla atarak kabartan kimse demektir. İlk mesajlar bağlamında, kıyamet veya afet anında dağların durumunu ifade ettiği gibi, toplumsal alt üst oluş anında 'bahçe sahiplerinin' durumda olduğu gibi, servet ve iktidar dağlarının yıkılışını ifade eder.

(Tartı) Mevazin: Sözlükte 'ölçmek, tartma' demektir. Dengelemek, denkleştirmek, aynı ağırlıkta yapmak, denkleştirmek, kökenlidir. Bu kökten gelen kelimeler Kur'an'da 23 yerden geçer. İki anlamda kullanıldığı görülmektedir. 1-Ölçü ve tartı.. 2-Ahiret terazisi..

Bu kavram, Kur'an'da adl, gıst, hakk gibi bir adalet kavramıdır. Ölçüde adaleti gözetmek, ölçüyü, tartıyı doğru tutmak, eksik ölçüp tartmamak olarak bir çok yerde geçer. Hak yememek, emekten çalmamak, eksik vermemek manasındadır.

Bu durumda ayette geçen (kimin ölçüsü/tartısı ağır gelirse), yani kim hakka-hukuka en çok riayet ederse, kim naşkasının hakkını çalmaktan en çok sakınırsa demek olur. (Kimin ölçüsü/tartısı hafif gelirse) de, kim hakka-hukuka en az riayet ederse, kim başkasının hakkını çiğnemekten en az sakınırsa, umursamaz davranırsa demek olur.

Görüldüğü gibi burada kastedilenler şehrin ileri gelen 'mal ve oğul sahipleri' idi. Onlar başkalarının hakkını ve hukukunu hiçe sayıyor, yetim malı yiyor, insan ticareti yapıyor, kölelerin emeğini savunuyorlardı. Bu konularda herhangi bir ölçüleri ve tartıları yoktu. İşte bunlar bu yaptıkları sebebiyle dünyada yıkılış ve kıyamette ateş ile tehdit ediliyorlar.

Alev anasını ağlatacak: Harfi harfine 'Onun anası haviyedir.' Bu arapların 'Anan ölsün' tabirinden gelmektedir. Türkçe'de 'Anası ağlamak' dediğimiz şeye tekabül eder. Anası ağlamak deyimi, 'Çok büyük zorluklarla karşılaşmak, ağır sıkıntılara maruz kalmak' hali anlatılırken kullanılır. İlk mesajlar bağlamında 'mal ve oğul sahiplerinin' kıyamet, afet veya toplumsal alt üst oluş (devrim) anındaki hallerini resmeder."

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 17.10.2014 12:37
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
kahraman 2014-10-17 14:42:45

Bismillahirrahmanirrahim

1.El kariah 2.Mel kariah 3.Ve ma edrake mel kariah
4.Yevme yekunün nasü kelferaşil mebsus
5.Ve tekunül cibalü kelıhnil menfuş 6.Fe emma men sekulet mevazınüh
7.Fe hüve fi ıyşetir radıyeh 8.Ve emma men haffet mevazınüh
9.Fe ümmühu havıyeh 10.Ve ma edrake mahiyeh.11.Narun hamiyeh

Avatar
Necip Çetin 2014-10-17 14:54:01

İhsan hoca senin bu isabetli yorumlarına bir katkım olsun. Yukardaki kategoriye aslında insanlığa en büyük zarar veren dinadamlarını katman gerekirdi. Esas kıyamet onların saltanatlarını üzerinde patlatacak. Tabii seni ve bazı hocaları tenzih ederim. Sizler iyisiniz... Ancak size yapıcı bir eleştirim olacak. Ebabil kuşları ve Ebrehenin filleri ve ordusu hakkında... O kadar zorlama ve yanlış bir yorum yapmışsınız ki, hayret ettim. Bu konu Levh-i Mahfuz kitaplarından ŞEYH-TANIN SON GÜNÜ isimli kitabında tam ve doğru açıklaması yapılmıştır...Yazarı Burak Özdemir. Daha doğrusu Burak Özdemir'e yazdırılmıştır. Çünkü FİL SURESİ bütünlüğü ile MÜTEŞABİH bir suredir. Hem de süper müteşabih bir suredir. Bilirsiniz müteşabih olanları Allah ancak zamanı gelince bir kuluna ilham ederek açıklar. Ali İmran 7. ayet. Saygılarımla

Avatar
zehra avcı 2014-10-17 17:29:49

Hocam cok tesekkur ederiz. Aydinlatici yorumlariniz icin. Cok sıkı bir takipciniz olduk.

Avatar
sadi guney 2014-10-18 09:33:32

guzel yorumlarinizin devami dileklerimle bor hususu dile getirmek isterim; el-mal vel-benun, mal ve oğullar olarak degil de, mal ve binalar olarak alınırsa daha uygun bir mana çıkıyor. mal ve bina sahipleri. Türkçe karşılığı mal-mülk sahibi diye de okunabilir. selamlar