Şule Çet Davasında Şok Sözler!

Ankara’da bir iş merkezinin 20’nci katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüyle ilgili davanın ilk duruşması bugün(6 Şubat 2019), Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sabah 10.00’da başladı. Tutuklu yargılanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, “cinayet”, “ırza geçme” ve “hürriyeti tahdit” suçlarından yargılanacak.

06 Şubat 2019 Çarşamba 12:40

Duruşma için, Şule Çet’in ailesi, avukatı, çeşitli kadın dernekleri ve bazı sivil toplum kuruluşları, duruşmayı izlemeleri yönünde takipçilerine sosyal medyadan çağrı yapmıştı. 250 kişilik mahkeme salonuna sığmayacak derecede bir grup Çet davasına destek için duruşmaya katıldı. Gazeteciler, milletvekiller, avukatlar, kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarından katılım gösterildi.

23 yaşındaki Şule Çet’in, 29 Mayıs’ta eskiden yanında çalıştığı Çağatay Aksu’nun ofisinin olduğu plazanın 20. katından aşağıya atlayarak intihar ettiği iddia edilmiş ancak cinsel saldırıya uğradığı ve ölümünün şüpheli olduğu ortaya çıkmıştı. Davada Adli Tıp Uzmanı Mehmet Nuri Aydın’ın “Bir kadın bir erkekle tenha bir yerde içki içmeyi kabul etmişse ve hele erkeğin yalnız yaşadığı evine, odasına giderek birlikte içmiş olursa cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır” ifadelerinin yer aldığı bir mütalaa raporu olduğu öğrenilmişti.

OLAY SONRASI TEMİZLİK YAPTILAR

Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, şüpheli ölümden kısa bir süre sonra polislerce çekilen “dinlenme odası” fotoğrafı dava dosyasına girdi. Fotoğraf, şüphelilerin olay sonrası temizlik yaptığı iddiasına kanıt olarak gösteriliyor. Savcılığın hazırladığı iddianamede, fotoğrafta pencerenin önünde duran sehpadaki tavlanın bile yerinden oynamadığı vurgulanıyor.

İLK DURUŞMADAN NETİCE BEKLEMİYORUZ

Duruşması öncesinde Evrensel’den Derya Kaya’ya konuşan Şule Çet’in Avukatı Umur Yıldırım, dosyanın ilk duruşmasında beyanlarını ve aldıkları raporları mahkemeye sunacaklarını belirtti. Büyük ihtimelle dosyanın kovuşturma aşamasında tekrar adli tıbba gönderileceğini belirten Yıldırım, ilk duruşma olacağından olumlu ya da olumsuz bir gelişme beklemediklerini, sadece sürecin başlayacağını ve tutuklulukların devamına karar verilmesini beklediklerini söyledi. Sanıkların ilk defa canlı olarak sorgularının mahkemede olacağını anlatan Yıldırım şöyle konuştu: “Onların ilk tepkileri, beyanlarını orada duyacağız.

Bir sanık ‘Hiçbir şey görmedim, duymadım’ diyerek olumlu, olumsuz hiçbir şey söylemiyor. Diğer sanığın da anlattığı bir hikaye var. Sanıklardan birisi konuşabilir. Çünkü birçok delil var ve anlattıklarının tamamen aksine bu deliller. Bu açıdan birisinin artık konuşacağını, gerçekleri söyleyeceğini düşünüyorum. Çünkü artık deliller birçok şeyi ortaya koydu”

BAKANLIK MÜDAHİL OLDU

Duruşmada ilk olarak sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Daha sonra müdahillik talepleri alındı. Mahkeme heyeti, Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın müdahillik talebini kabul etti.

İLK SAVUNMA

Çağatay Aksu ifadesinde şunları söyledi:

"Böyle bir suçlamayla karşınızda olduğum için üzgünüm. Hiçbir suçu kabul ediyorum. Öncelikle Allah'ın vicdanına sonra da sizin vicdanınıza güvendiğimi söylemek istiyorum. Herhangi bir şeyden alakam yoktur. Cinsel saldırı, cinayet söz konusu değildir. Ona dokunmadık bile. Şu an da bile şoktayım. Halen bu kadar insan neden üstüme geliyor farkında değilim. Herkes ya gösteriş amacında ya da bilmeden bir şeyler yapıyorlar. İş yerine gelen hacizler nedeniyle mallarımız haczedildi. Bizim Şule'yle buluşma nedenimiz bunları konuşmak. Kendisi de görüşmek istiyordu benimle."

'İŞ AMAÇLI BULUŞTUK'

Sanık Çağatay Aksu savunmasını yaptı.

"Şule Çet ile ne zaman tanıştın?" sorusu üzerine Aksu şunları söyledi:

"Ben dükkanı devraldığım zaman tanıştım onunla. Devraldıktan sonra tüm personeli çıkardık. Şule'yi de çıkaracaktık ama durumunun kötü olduğunu söylediği için çıkarmadık. 2 ay boyunca çalıştı. Sonra işler kötüleşti ve işten çıkarıldı. Buluşmalarımız sadece iş yeriyle alakalıydı.

Bir gün öncesinden buluşma kararı almıştık. İş konuları konuşmak için buluşacaktık. Daha sonra Mustafa geldi, Şule 22.30 gibi bize dahil oldu. Orada Okan dediğimiz bir arkadaşımız aradım dükkanla ilgili problemleri ona da konuştuk. Ben, Berk ve masadaki arkadaşlarıma ofise geçelim dedim. Şule'ye teklif edildi, Şule de gelmeyi kabul etti. Bu arada ev arkadaşını aradığını hatırlıyorum masadayken."

O GECEYİ ANLATTI

"Ne amaçla olayın gerçekleştiği ofise gittiniz" sorusunu yanıtlayan Aksu, "Onunla patron dışında abi kardeş gibiydik. Berk, 'Şule gel ne kadar istersen oturursun, kafan dağılmış olur' dedi. Çok sorunları vardı. Parasızlığından, aile sorunlarından bahsediyordu. Bu sene de sınıfta kaldığından bahsetti. Evini taşıdığını, yatacak yeri olmadığını söylüyordu. Biz de biraz kafası dağılsın dedik. Şule bana güvenen bir insandı. Daha sonra Şule benim aracıma bindi markete gittik. Alkol ve çerez aldık. Daha sonra ofise çıktık. 00.30 sularında ofise geldik. Müzik açtık alkol almaya başladık. Bütün gece müzik dinlemekten başka hiçbir şey yapmadık. Geniş bir makam odası var orada oturuyorduk. Psikolojik durumu gayet normaldi. Sadece müzik dinledik. Herkes telefonuyla uğraşıyordu. Kesinlikle aramızda yakınlaşma olmadı. 03.50 sıralarında Şule makam odasında yürümeye başladı. Kalktığında nereye gittiğini düşündüm. 40-50 saniye sonra peşinden gittim. Ben gördüğümde sarkık vaziyetteydi. 'Ne yapıyorsun sen' deyip tutmam bir oldu. Önce sol elimle tutmaya çalıştım başaramadım. Tuttuğum sırada 'Napıyorsun sen' diye kızarcasına bağırarak söyledim. 'Ben gidiyorum' dedi, başka hiçbir şey söylemedi. Bağırdım Berk'in müzikten dolayı duymadığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Şule'nin düştüğü camda parmak izi bulunmaması hakkında konuşan Çağatay Aksu, "Nasıl çıkabilir ki efendim. Elimle Şule'yi tutuyorum. Berk'e seslendim Berk duymadı. Gelmedi zaten, elimden kaydı ve düştü. O sırada Berkin yanına içeriye koştum. Berk'e söyledim, 'Şule gitti' dedim. Berk hadi gidelim biz de dedi. 'Şule gitti' diyorum. Olayın şokuyla Şule'nin gittiğini düşünüyorum. 'Ne diyorsun sen' dedi Berk. 'Tutamadım, atladı' dedim. Parmağımı gösterdim. Aşağıya indik görevlilerin yanına gittik. Berk orada Şule'yi sordu, 'Nerede' diye. Berk donuk kaldığımdan kendime gelmem için itti beni. Yere düştüm. Araca bindim. Yanımızda bulunan hastaneye doğru gittim. Berk beni aradı o sırada. Hemen geri döndüm olay yerine duvarın dibine oturdum ondan sonrasını da net hatırlamıyorum" dedi.

'O MESAJ MAZERET İÇİN'

Şule Çet'in arkadaşına attığı mesaj hakkında konuşan Aksu şunları söyledi:

"Eve gitmemek için atılmış bir mesaj o. Onun yanına gitmemek için mazeret uydurma o. Küfür içerikli mesaj yazmış. Yelken Plaza'dayken 'Bırakmıyor' diye. Şule 'Yaz bana, seni merak ediyorum, geleyim alayım' demiş."

ADLİ TIP RAPORU

Adli Tıp Kurumu'nun Şule Çet'in ters ilişkiye zorlandığı yönündeki raporu için konuşan Aksu, "Kesinlikle dokunmamız söz konusu değil. Öyle Adli Tıp raporunu ben de istedim, göremedim" dedi.

Şule Çet'in aşağıya düşmesinin hemen ardından aşağıya indiklerini söyleyen Aksu, "Hemen indik. Sağı solu silmedik. Taş devrinde yaşamıyoruz ki. Kriminali var. ışık tutunca her şey ortaya çıkıyor" diye konuştu.

ŞULE ÇET'TEN 'ÖZGECAN ASLAN' PAYLAŞIMI

Şule Çet, aynı şekilde gerçekleşen trajik bir olayda, minibüsteki tecavüz girişiminin ardından yakılarak öldürülen 'Özgecan Aslan' için destek ve adalet çağrısına katılmıştı. Çet, sosyal medya hesabından şu fotoğraf ile destek olmuştu.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 06.02.2019 13:08
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol