Son fırsattan önce CHP’nin durumu

09 Şubat 2019 Cumartesi 08:35

Sevgili okurlarım, medya CHP haberleriyle dolu… Ancak olumlu değil, pek çoğu olumsuz ve saptırılmış haberlerle…
Adaylık kavgası sürüp gidiyor.
Partiden istifalar oluyor, küskünler ortaya çıkıyor.
Son olarak Genel Sekreter Akif Hamzaçebi görevinden istifa etti. Tek nedeni, bazı aday adayları, ya da adaylarla ilgili görüş ayrılıkları.
Seçime az bir zaman kaldı ama CHP'de taşlar henüz tam olarak yerine oturmadı.
İktidar partilerine baktığımızda onlarda bu açıdan fazla bir sorun yok… Zira AKP veMHP'de bu işler emir komuta zincirindeyürütülüyor.
Bazı ufak tefek tepkiler dışında kimse sesini çıkaramıyor.
Genel başkanlar ne derse, kimi isterse o aday gösteriliyor. Tepkiler içe atılıyor, partililer sessiz kalmayı yeğliyor.

★★★

CHP'de aday gösterilenlerin, ya da gösterilmeyenlerin çoğunu tanımıyorum. Dolayısıyla kimin partililerin deyimiyle “İyi”, kimin “Kötü” olduğunu da bilemiyorum.
Bu konuda söyleyecek birkaç cümle dışında fazla bir bilgiye sahip değilim.
Koşullar ne olursa olsun oyumu CHP'ye vereceğimi burada daha önce açıklamıştım.
Ben sandık başına Ankara-Çankaya'da gidecek olan bir seçmenim.
Gerek Büyükşehir adayı Mansur Yavaş ve gerekse Çankaya adayı Alper Taşdelen'e oylarımı seve seve vereceğim.
Türkiye'nin başka bir yerinde yaşıyor olsaydım oyumu yine CHP'ye verirdim.
Yeter ki açıklanan aday hırsız, namussuz, vurguncu olmasın… Ve böylelerinin CHP'de olduğunu hiç sanmıyorum.

★★★

Halen iş başında olan ve 31 Mart seçimlerinde yeniden aday gösterilen bazı başkanları ve CHP'li belediyeleri sakın ola ki hiç kimse küçümsemeye ve eleştirmeye kalkışmasın.
İşte Eskişehir'i uygar bir Avrupa kentine dönüştüren Yılmaz Büyükerşen…
İşte Aydın'ı Aydın yapan Özlem Çerçioğlu…
Bu isim listesi epeyce kabarık.
Çok sayıda CHP'li başkan, önlerine çıkarılan bir sürü engele karşın dört dörtlük işler yaptılar.
Haklarında iktidar tarafından nice soruşturmalar açıldı, nice dosyalar oluşturuldu…
Ama hepsi, her bir dosyadan alnının akıyla çıkmayı başardı.
Bu iktidar döneminde CHP'den seçilmiş bir belediye başkanı olmak, dünyanın en zor işlerinden biriydi.

★★★

Şimdi gelelim CHP'nin en başına, Kemal Bey'in durumuna…
Efendi, düzgün, namuslu bir adam. İşi gerçekten çok zor.
Ama anladığımız kadarıyla bu özellikler bazı konularda yetersiz kalıyor.
Temel soru şu:
Genel başkanlık görevini yeterince yerine getirebildi mi?
Bu soruyu bana soracak olursanız yanıtım şu olacaktır:
Kısmen!

★★★

Her gün gelen mesajlardan, sokakta konuştuğum insanların çoğundan edindiğim izlenim ise şöyle:
Yerine getiremiyor.
Bunları söyleyen CHP'li seçmenler.
Bunlar “Ben bu adaya oy vermem, önümüzdeki seçimde CHP'ye oy vermeyeceğim. Bu Kılıçdaroğlu'ndan ne köy olur ne kasaba” diyen kesim.
Burada birkaç kez ısrarla yazdım ve seçime kadar da yazmaya devam edeceğim.
Böyle bir lükse hiçbirimiz sahip değiliz.
Karşı taraf devletin bütün mekanizmaları ve olanaklarıyla birlikte para gücünü de ele geçirmiş, şakır şakır çalışıyor.
Medya emrinde…
Ama bir yandan da büyük korku içerisinde…
Ya elindeki bazı önemli belediyeleri yitirirse, ya yenilgiye uğrarsa…
Allah korusun, Recep Bey'den önce Devlet Bey üzüntüden hasta olup yatağa düşer!
Onlar bu korkuyu yaşarken biz kapris mi yapacağız, mızıkçılık edip AKP-MHP koalisyonunun değirmenine su mu taşıyacağız?

★★★

Bana öyle geliyor ki, önümüzdeki 31 Mart seçimleri Kılıçdaroğlu açısından bakıldığında tünelden önceki son çıkış noktası.
Çok zor bir olasılık ama CHP eğer ağır bir yenilgiye uğrarsa, genel başkanlık görevinden istifa etmesi için kendisine partisinden ve seçmeninden büyük baskı gelecektir.
İyi de o takdirde yerine kim gelecektir?
Aklınıza hemen geliveren böyle bir isim var mı?
Ama hiç kuşkum yok, partide o zaman başkanlık kavgası başlayacak ve giderek kızışacaktır.

★★★

Bugün itibariyle seçime yaklaşık 50 gün kaldı.
Bundan sonra beklenen tüm CHP adaylarının eksiksiz açıklanması ve Kemal Bey'in makam odasından çıkıp araziye açılmasıdır.
Parti içi kavgalar nedeniyle bugüne kadar zamanının büyük bölümünü makam odasında aday adaylarıyla görüşmeye, önerileri ve tartışmaları dinlemeye ayırmak zorunda kaldı.
Artık açık havaya, parti binasının dışına çıkmak zorundadır.
Daha fazla geç kalmadan…
Kemal Bey unutmasın, seçimden sonra kendisini kolay değil, daha da zor günler bekleyecek olabilir.
Önlemini şimdiden alsın ve bu sözlerimi bir “Dost bir seçmen eleştirisi” olarak kabul etsin.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 09.02.2019 08:42
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol