Sıra Geldi Şeriata! Diyanet Hazırlıyor...

Şeri hukukun referans alınarak Resmi Gazete’de yayımlanmasına dikkat çeken Eminağaoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı adım adım şeriatın altyapısını hazırlamaya devam ediyor” dedi. TBB Yardımcısı Özbek, “Süreci kaygı ile izlemekteyiz” diye konuştu.

24 Aralık 2019 Salı 07:38

Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, Türkiye’de artan laiklik karşıtı hareketlere dikkat çekerek “Diyanet İşleri Başkanlığı adım adım şeriatın altyapısını hazırlamaya devam ediyor. Laiklik, Cumhuriyetin kuşkusuz tartışma konusu edilebilecek değil değiştirilemez, vazgeçilemez niteliğidir.  Artık söylem yerine eylem denilmeli ve uygulanmalıdır” dedi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Hüseyin Özbek de “Türkiye’nin hukuk devleti olup olmadığı konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Hukukçular ve hukuk kurumları da bu süreci kaygı ile izlemekte” diye konuştu. 

Hukukçular, faizsiz finans kuruluşları denetçileri için İslami hukukun (fıkıh) referans alınarak Resmi Gazete’de yayımlanması ve son dönemde artan laiklik karşıtı hareket ile söylemleri değerlendirdi.

"KAYGI VERİCİ..."

Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre TBB Başkan Yardımcısı Hüseyin Özbek, “Hukuk devletinde refaranslar hukuk kaynaklı olmalıdır. Hukuku dayanak almalıdır. Hukuk dışında, demokrasi dışında referanslar aramak doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının kendilerini hukuk güvenliği altında hisssetmeleri için hukuk devletinin bütün kurumsallıkları ile yaşaması gerekir” dedi. Özbek, laiklik dışı uygulamalara ilişkin de “Bu tür çabalar Türkiye’nin hukuk devleti olup olmadığı konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Daha doğrusu Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan vazgeçeceği yolundaki endişeleri artırmaktadır. Bu nedenle hukukçular ve hukuk kurumları da bu süreci kaygı ile izlemektedir. Bütün bunlara rağmen yurttaşlarımız Cumhuriyetin kazanımlarından ve Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolundan, demokrasiden ve hukuk devletinden asla ödün vermeyecekler ve vazgeçmeyeceklerdir” ifadelerini kullandı. Özbek, yurttaşların ve  meslek örgütlerinin demokrasi dışında bir tercihe izin vermeyeceklerini ifade etmeleri gerektiğini anlattı.

"ALTYAPIYI DİYANET HAZIRLIYOR"

Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu ise “AKP iktidarı tarafından yapılan düzenlemelerde artık doğrudan dini kurallara dayanılmaktan geri durulmuyor. Helal gıda standardı bile yaratılarak bunun gibi düzenlemelerle başlayan düzenlemelere her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Şimdi de etik kurallarda dinsel hükümlerin referans alınacağı belirtiliyor. Varlık nedeninden uzaklaşan ve kendisini anayasa ile bile bağlı hissetmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı da adım adım şeriatın altyapısını hazırlamaya devam ediyor. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olması bir yana her geçen gün din işleri devlet işi haline geliyor.  Muhalefet ve demokratik kitle örgütleri, iktidar partisinin laikliğe aykırı eylemlerine karşı hukuk ve demokrasiyi sonuna kadar kullanması gerekiyor" dedi.

"BEN HRİSTİYANIM DERSE NE OLACAK"
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Ali Şahin, etik kuralların zaten belli olduğuna, kararın gerekli olmadığına dikkat çekti. Kendilerinin görüş sorulduğunda düzenlemenin Atatürk ilke ve inkılaplarına, anayasaya aykırı olduğunu belirttiklerine işaret eden Şahin, dikkate alınmadığını vurguladı. 

“Bir kişi ben Hıristiyanım, ateistim, ben bu kurallara tabi değilim derse ne olacak” diye soran Şahin, düzenleme ile “ayrıştırıcılık” da yapıldığını kaydetti. “Çok tehlikeli bir iş” yapıldığını belirterek düzenlemenin iptali için dava açacaklarını dile getiren Şahin, “Benim endişem şudur: Buna sert tepki verilmediği ve bu şekilde geçiştirildiği zaman, bu başka alanlara da örneğin hukuk kuralı kaidesi haline getirilmek için düzenleme de yapılır. En büyük tehlike budur. Amaç laik Cumhuriyete meydan okumak mı” diye sordu. 

"AMAÇ ŞERİ İSLAM DEVLETİ..."

Öte yandan Atatürkçü ilahiyatçı Cemil Kılıç'ın açıklamalarını köşesine taşıyan Korkusuz Yazarı Ümit Zileli de sürecin sonunun Şeri İslam devleti kurmak olduğuna işaret etti.

"Cemil Kılıç, daha dün Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetinden şöyle haykırıyordu:

–Faizsiz finans kurumlarının denetiminin şeri hükümlere bağlanması, bir kısım çevrelerin ulaşmak istediği siyasi sistemin ön adımlarıdır; Şeri bir İslam devleti kurmak!..
 
Kılıç, tarihte tek bir İslam olmadığını belirterek şöyle diyordu:

–Malum çevrelerin esas aldığı, egemenlerin lehine yorumlanmış olan İslam!..

Bu yolda yapmak istedikleri de çok açık; önce laikliğin altının iyice oyulması, ardından da laiklik maddesinin anayasadan çıkartılması!.."

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 24.12.2019 08:26
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol