İZMİR'in Yağhaneler semtinde 2008 yılında, polis ve askeri aracının geçişi sırasında düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan er Hüseyin Arısoy, olayın yıldönümünde kız kardeşi 22 yaşındaki Kadife Arısoy ve yakınlarınca olay yerine dev pankart açılıp çelenk bırakılarak anıldı. Ağabeyinin şehit olmasının ardından memur olma hakkı elde edince tayinini isteyip İzmir'e yerleşen Kadife Arısoy, "Ağabeyimin hatıraları artık İzmir'de yaşadığı için ben ve kız kardeşim buraya geldik. İşe giderken her gün olay yerinden geçip onu yad ediyorum ve onun en sevdiği, aşık olduğu şeyi yapıyorum. Onun için Kordon'a gidip denizin üzerinden güneşin batışını izliyorum" dedi.

Yağhaneler semtinde, 21 Ağustos 2008 tarihinde sabah saatlerinde meydana gelen olayda, çalıntı otomobile yerleştirilen bomba, polis midibisü ve bir askeri aracın geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatıldı. Olayda, minibüsü sollamaya çalışan askeri araç içerisindeki biri albay 3 asker ile 7 polisin de aralarında bulunduğu 17 kişi yaralandı. Olayın ardından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan er Hüseyin Arısoy, 8 gün süren yaşam savaşı sonunda şehit oldu. Şehit er, memleketi Niğde'nin Ulukışla ilçesine bağlı Darboğaz Beldesi'nde toprağa verildi.

22 KİŞİ YARGILANIYOR
Patlama sonrasında polisin operasyonlarında, bombalı saldırıyı olay yerinden 100 metre ileride kahvaltı yaparak gerçekleştirdiği öne sürülen Bünyamin Sürme'nin de aralarında bulunduğu 22 kişi yakalandı. 8'i tutuklu 22 kişi hakkında, 'terör örgütüne üye olmak, kasten adam öldürmek, kasten öldürmeye teşebbüs etmek, patlayıcı madde bulundurmak' suçlarından İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yargılama henüz sonuçlanmadı.

KIZKARDEŞİN ACISI
Hüseyin Arısoy'un şehit olmasının ardından, kız kardeşi Kadife Arısoy devlet memuru olma hakkını kazanarak Nüfus Müdürlüğü'nde işe başladı. Ulukışla İlçesi'nde 2 yıl görev yapan Kadife Arısoy, ağabeyinin şehit olduğu kentte yaşamak için İzmir'e tayinini isteyerek, geçen mayıs ayından itibaren de Karabağlar İlçe Nüfus Müdürlüğü'nde görev yapmaya başladı. Şehidin diğer kız kardeşi Fidan Arıoy (16) da yine ağabeyinin şehit olduğu kentte yaşamak için İzmir Anadolu Öğretmen Lisesi'ni kazanıp kente geldi.

OLAYIN YILDÖNÜMÜNDE ANMA
Hüseyin Arısoy, şehitliğinin 3'üncü dönümünde kardeşi tarafından bir kez daha anıldı. Daha önceki yıldönümünde beldede yürüyüş düzenleyen, 2010 yılının Haziran ayında ağabeyinin doğum gününde mezarının başına büstünü diktiren Kadife Arısboy, bu yıl da olay yerinde anma töreni düzenledi.

OLAY YERİNDE ANDILAR
Olay yerine, Adana'dan gelen kuzeni Gül Arısoy ve arkadaşlarıyla çelenk bırakan Kadife Arısoy, üzerinde 'Terör örgütünün bombalı saldırısı sonucu, işte tam burada vatan uğruna can veren şehit Er Hüseyin Arısoy'u özlemle anıyoruz. Hatırası sonsuza kadar yaşatılacaktır. Arısoy Ailesi' yazılı ve şehit erin resminin bulunduğu pankart astı.

Patlamanın olduğu bölgede açıklama yapan Kadife Arısoy, her gün Buca'daki evinden Karabağlar'daki işyerine gidip gelirken soranlara 'ağabeyimin oradan geçiyorum' dediğini belirterek şunları söyledi:

"Ağabeyim postalığını yaptığı Albay'ı alıp döndüğü sırada başına isabet eden 13 santimlik metal parçasıyla şehit oldu. Şehitler vuruldukları zaman değil, ancak unutuldukları zaman ölürler. Onu hiç unutmayacağız, aziz hatırasını her zaman yaşatacağız. O bizlere el sallayarak gitti, 'merak etmeyin 9 ay sonra aranızdayım' dedi, ama izinden dönüşünden 25 gün sonra şehit oldu. Şehitlerin kanı yerde kalmasın. Şehitlerimiz milli değerlerimiz. Her şehit haberi aldığımda, 3 yıl önceki o kara haberi aldığım zamana dönüyorum. Teröristlerin kalvaltı yaparak olayı gerçekleştirdiğini öğrenince kinim daha da arttı. Son günlerde uçaklarla operasyon düzenliyorlar. Burada hedeflenen yapılıyorsa rahatlarım. Ben ancak akan kan durdukça, terör eylemleri bitince, tek millet tek devlet olduğumuz zaman rahatlarım."

'ONUN İÇİN GÜNEŞİN BATIŞINI SEYREDİYORUM'
Her İzmir'i gezdiğinde, 'acaba ağabeyim buradan geçti mi, burada çay içti mi, burada hatırası var mı' diye düşündüğünü anlatan Kadife Arısoy duygularını şöyle dile getirdi:

"Şehit olmadan önce sık sık bizi arar ve İzmir'i çok sevdiğini, ileride buraya yerleşmek istediğini, güneşin batışını izlemeyi sevdiğini söylerdi. Ben de zaman zaman Kordon'a gidip, banka oturup, onun için denizin üzerinden güneşin batışını izliyorum. Üç yıldır 'abi' demeyi özledim. Onun hatıraları burada yaşadığı için İzmir'i tercih ettim. Niğde'den gelirken ailem, 'abine selam söyle' diyerek beni gönderiyor. Onun ve diğer şehitlerin hatıralarını sonsuza kadar yaşatacağız."