SALDIRIDA VAHİM HATALAR ZİNCİRİ...

BİLGESAM Başkanı Atilla Sandıklı'dan şok edici terör raporu...

20 Temmuz 2011 Çarşamba 16:40
SALDIRIDA VAHİM HATALAR ZİNCİRİ...

 “Terörle mücadelede başarı kriteri öldürülen terörist sayısına endekslendi. Bu kriter vahim hatalar zincirinin de başlangıcı oldu"

“Terörle mücadele algının değişmesi sonrasında sorunun sadece güç kullanarak çözülemeyeceği, çok boyutlu bir sorun olduğu güvenlik dışındaki sivil alanların da devreye sokulması gerektiği anlaşılmaya başlandı"

"İstihbarat hiçbir zaman yeterli olmaz. Eğer bir silahlı kuvvetler mensubu, 'istihbaratımız yeterli' diyorsa, o, istihbaratı bilmiyor demektir" 

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (BİLGESAM) hazırladığı “Terörle Mücadele Strateji Raporu" BİLGESAM Başkanı Doç Dr. Atilla Sandıklı tarafından düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.

Toplantıda raporun özetini aktaran Sandıklı, raporun 200 kanaat önderiyle birlikte, altı aylık bir süre zarfında hazırlandığını anlattı.

BAŞARI KRİTERİ ÖLDÜRÜLEN TERÖRİST SAYISINA ENDEKSLENDİ

Terör olaylarının gerçekleştiği ilk dönemde terör örgütünün yaptığı eylemlerin küçümsenmesinin sorunun daha karmaşık hale gelmesine sebep olduğunu söyleyerek, “Bu dönemde mücadelenin ekseni büyük ölçüde güç kullanımına endekslendi. Terörle mücadelede başarı kriteri öldürülen terörist sayısına endekslendi. Bu kriter vahim hatalar zincirinin de başlangıcı oldu. Hukuk kuralları dışında bazı tedbirler alınmaya çalışıldı. Faili meçhul cinayetlerin sayısı arttı. Teröristlerin lojistik desteğinin kesilmesi için çok sayıda köy boşaltıldı. Kısa süre içinde köyünü terk etmek zorunda kalan binlerce insan göç ettikleri coğrafyada sefalete düştü. Bu aileler ve çocukları büyük ölçüde örgütün etki alanına girdi. Güvenlik güçlerinin aldığı tedbirler zaman zaman terör örgütüne karşı önemli başarılar sağlasa da bu tedbirlerin azaltılmasından sonra örgüt yeniden toparlanma sürecine girdi ve kesin bir sonuç elde edilemedi. Bu durum terörle mücadele algısının değişmesine neden oldu. Terörle mücadele algının değişmesi sonrasında sorunun sadece güç kullanarak çözülemeyeceği, çok boyutlu bir sorun olduğu güvenlik dışındaki sivil alanların da devreye sokulması gerektiği anlaşılmaya başlandı" diye konuştu.

STRATEJİ DÖRT BOYUTLU YÜRÜTÜLMELİ

Sandıklı, gelinen noktada demokrasi, istikrar, güvenlik, kalkınma ve refah için “Terör sorunu", “Kürt sorunu" veya “Güneydoğu sorunu" olarak adlandırılan sorunun çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Stratejinin temel esasları, çağcıl demokrasi çerçevesinde etnik kökeni ne olursa olsun, vatandaşlarımızın özgürlük alanlarının genişletilmesi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü esaslarına uygun olarak güvenliğin sağlanması, bölgesel gelişmişlik düzeyleri arasındaki farkların azaltılması ve refahın yaygınlaştırılması, çağcıl devlet yapısının geliştirilmesidir" dedi.

Stratejinin dört boyutlu olarak yürütülmesinin önemine işaret eden Sandıklı, bu dört boyutun, demokratikleşme boyutu, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik boyut, güvenlik boyutu ve uluslararası ilişkiler boyutu olduğunu kaydetti. Sandıklı, şunları dile getirdi: “Planlama özetle şu adımları takip edecek şekilde yapılmalıdır. İlk olarak terörle mücadele stratejisinin maksat ve hedefi dikkate alınarak, sorunun ağırlık merkezi saptanmalıdır. Ağırlık merkezi, sorunun kalbi veya odak noktasıdır. Proje ve faaliyetler bu hedefe hizmet edecek şekilde belirlendiği takdirde sorunun en kısa zamanda ve en az kaynak sarfıyla çözümü mümkün olabilecektir. Bir örnek olmak üzere, Kürt kökenli vatandaşlarımızın aidiyet duygusunun geliştirilmesi, ayrılıkçı düşünce ve faaliyetlerin entegrasyonu engellemeyecek şekilde zayıflatılması, sorunun ağırlık merkezi olarak belirlenebilir"

BARIŞÇIL YAKLAŞILMALI FAKAT ACZE DÜŞÜLMEMELİ

Sandıklı, TBMM’nin sorun üzerindeki önemine dikkat çekerek, sorunun çözümü noktasında şu önerilerde bulundu: 

“TBMM’de bütün partilerin katılımıyla oluşturulacak Terörle Mücadele Komisyonu, eylem planının geliştirilmesine katkı sağlayacağı gibi, destek ve denetim görevlerini de gerçekleştirebilecektir. Sağlanan meclis desteği ve denetimi ile planın başarı şansı artacak ve gerçekleştirilecek denetim ile icranın çağcıl devlet anlayışına uygun olarak yürütülmesi sağlanacaktır. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Başbakanlığa bağlı olarak Terörle Mücadele Genel Kurulu’nun sekretaryasını, stratejik planlamalarını, bu planların izleme ve uygulamalarını takip ve koordine edecek bir yapıya kavuşturulmalıdır. Terörle Mücadele Komisyon Kurulu, Genelkurmay Başkanlığı, Ana Muhalefet Partisi ve İçişleri, Dışişleri bakanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ‘dan yetkililerin bulunduğu ve terörle mücadele faaliyetlerinin koordine edildiği bir kurul olarak görev yapmaya devam etmelidir. Soruna mümkün olduğu kadar barışçıl yaklaşılmalı fakat acze düşülmemeli, dış ve iç dinamikler kullanılmak suretiyle örgütün silah bırakması için gayret sarf edilmeli ancak silahlı gücünü koruyan örgütün uzlaşmaya yanaşmasının zor olduğu dikkate alınmalı, daha etkili ve yeni bir güvenlik yapılanmasına gidilmeli, güçlü bir istihbarat yapısı oluşturulmalı, terörle mücadeleye katılan kuruluşlar ve birimler arasında etkili bir koordinasyon sağlanmalı, teröristle mücadele çok boyutlu olarak yürütülmelidir. Koruculuk sistemi ıslah edilmeli, cezaevleri örgün eğitim mekanı olmaktan çıkarılmalı, terörle mücadele eden güvenlik güçleri profesyonel hale getirilmeli, modernize edilmeli, teknolojik olarak desteklenmeli ve sınır güvenliği etkili bir şekilde sağlanmalıdır"

AF ÇOK BOYUTLU DÜŞÜNÜLMELİ

Soruna barışçıl yaklaşılması gerektiğini söyleyen Sandıklı, “Ancak, örgütle sadece müzakere edilerek bir yere varılamayacağı bilinmeli, af çok boyutlu olarak düşünülmeli, fakat çözüm arayışının ön koşulunu oluşturmamalı, pişmanlık yasasından istifade edenlere psikolojik rehabilitasyon desteği sağlanmalı, örgütün silah bırakması karşılığında af çıkarılsa bile kontrol edilemeyen grupların silahlı mücadeleye devam edeceği dikkate alınarak, güvenlik tedbirleri alınmaya devam edilmeli" diye konuştu.

İSTİHBARAT HİÇBİR ZAMAN YETERLİ DEĞİLDİR

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Sandıklı, Silvan’da 13 askerin şehit olduğu saldırıya ilişkin istihbaratın yetersiz olduğu yönündeki iddiaların sorulması üzerine, “İstihbarat hiçbir zaman yeterli olmaz. Eğer bir silahlı kuvvetler mensubu, ‘istihbaratımız yeterli’ diyorsa, o, istihbaratı bilmiyor demektir" dedi.

İnsansız Hava Araçları’nın (İHA) kullanımında geç kalındığını da sözlerine ekleyen Sandıklı, “Hem alımlarda, hem bu teknolojinin Türkiye standartlarında üretilecek imkanlara sahipken yetersiz kaldık" diye konuştu. Sandıklı, ayrıca İHA’ların terörün en yoğun olduğu bölgelerde ve sınır bölgelerinde geçişleri kontrol etmek için kullanılması gerektiğinin altını çizdi.

BİLGESAM KURULU

Bilge Adamlar Kurulu; Emekli Oramiral Salim Dervişoğlu başkanlığında Emekli Büyükelçi İlter Türkmen, Prof. Dr. Sami Selçuk, Emekli Vali Kutlu Aktaş, Emekli Orgeneral Oktar Ataman, Emekli Orgeneral Necdet Timur, Emekli Koramiral Sabahattin Ergin, Emekli Büyükelçi Özdem Sanberk, Emekli Büyükelçi Sönmez Köksal, Emekli Büyükelçi Güner Öztek, Prof. Dr. Ali Karaosmanoğlu, Prof. Dr. İlter Turan, Prof. Dr. Ersin Onulduran, Prof. Dr. Nur Vergin, Prof. Dr. Orhan Güvenen, Prof. Dr. Çelik Kurtoğlu’ndan oluşuyor.





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol