“Balyoz” diye bir sahte tatbikat planını, yalan olduğunu bile bile gerçekmiş
gibi sunmasaydınız…
*
Fatih Camisi bombalanacaktı, Beyazıt Camisi bombalanacaktı, cuma namazında
gerçekleştirilecek olan bu saldırılarla “Allahınız bile sizi kurtaramaz”
psikolojisi oluşturulacaktı, demeseydiniz…
Cuma namazında gerçekleştirilecek olan bu saldırılardan hemen sonra
sakallı-cübbeli tahrik timleri devreye girecekti, vatandaş provoke edilecekti,
camilerden çıkan kitleyle askeri müzeye saldırılacaktı, bu olaylar kameraya
alınacaktı, postal yalayıcı televizyonlara servis edilecekti, “irtica kalkışması
var” yaygarası koparılacaktı, demeseydiniz…
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı hapishane olarak kullanılacaktı, tutuklanan
vatandaşlar esir kampı gibi buraya kapatılacaktı, demeseydiniz…
Halka ateş açılacaktı, çok sayıda masum insan öldürülecekti, olaylar çığrından
çıkmış gibi gösterilecekti, Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edilecekti,
demeseydiniz…
Ege Denizi'nde taciz uçuşları yapılacaktı, Yunan jetleri provoke edilecekti,
kendi uçaklarımızla kendi uçağımızı vurup, Yunanistan vurmuş gibi
gösterilecekti, Ak Parti hükümeti aciz ve basiretsiz gibi gösterilecekti,
demeseydiniz…
Bülent Arınç'a suikast yapılacaktı, Özel Harpçi subaylar suçüstü yakalandı,
hükümete yönelik suikastlar Seferberlik Tetkik Kurulu'nda organize edildi,
vatana ihanet belgeleri Kozmik Oda'da saklanıyor, demeseydiniz…
*
“Ergenekon” diye bir sahte planı, yalan olduğunu bile bile gerçekmiş gibi
sunmasaydınız…
*
Sahte hahamı, sahte gizli tanıkları, sahte cd'leri, sahte krokileri, sahte
cephanelik kazılarını, yalan olduğunu bile bile gerçekmiş gibi anlatmasaydınız…
*
Turşu tarifini, yoğurt broşürünü, Zeki Müren kasetlerini, Mozart albümünü
delilmiş gibi kabul etmeseydiniz, Temel Reis'i Garfield'i Kırmızı Başlıklı Kız'ı
şüpheli şahısmış gibi dava dosyasına koymasaydınız, süs eşyasını el bombasıymış
gibi kaydetmeseydiniz, Avusturya Macaristan İmparatorluğu dönemine ait 1873
model antika tüfeğe, suikast silahı demeseydiniz, Atatürk rozeti takan Alman
teknik direktör Daum'un aslında Ergenekoncu olduğunu iddia etmeseydiniz,
Menemen'de Kubilay'ın kafasını kesenlerin Ergenekoncu olduğunu öne
sürmeseydiniz…
Ergenekoncuların Agarta diye bir tarikata mensup olduklarını, bu tarikatı
kuranların milattan önce dokuz bin senesinde Atlas Okyanusu'nda batan Atlantis
kentinden karaya çıktıklarını, Asya'ya geldiklerini, Tiyenşan Dağları'nda
mağaralara yerleştiklerini, yeraltı tünelleri kazıp yeraltı şehirleri
kurduklarını, sonra da Ergenekon örgütünü kurduklarını, ciddi ciddi
anlatmasaydınız…
Yandaş gazeteler, Ergenekoncuların Akp'ye darbe yapmak için “nükleer, biyolojik
ve kimyasal silah üretmeye çalıştığını” manşet yapmasaydı…
Ergenekon davası, dünya hukuk tarihinde, genelkurmay başkanının, yargıtay
cumhuriyet başsavcısının, adalet bakanının, milletvekilinin, belediye
başkanının, hakim, savcı, avukat, profesör, rektör, subay, astsubay, işadamı,
sivil toplum örgütü, siyasi parti genel başkanlarının komple terörist olarak
yargılandığı ilk ve tek dava olmasaydı… Bunların hepsi, hepimizin gözünün önünde
olmasaydı…
Sahte olduğunu bile bile, yalan olduğunu bile bile, asrın iftirasının atılmasına
gözyummasaydınız, çanak tutmasaydınız…
*
Şimdi NATO'nun sahte tatbikat planıyla Türkiye'yi hedef almasının hiçbir önemi
olmazdı, elinden geleni ardına koymasın, vız gelir tırıs giderdi.
*
Ama, söyledik sana…
Etrafında bu kadar sahte'kar barındırırsan, sahte planlarla kendi ordunu imha
edersen, sahte planla seni işte böyle hedef alırlar tabii!
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol