Sevgili okurlarım, hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Sadece fakir fukara değil, orta gelirli kesimler bile ayın sonunu getiremiyor.
Çarşı pazarda fiyatlar alev alev yanıyor…
Yıllık enflasyon yüzde 25'i geçti.
Ben devletin açıkladığı bu rakama da güvenmiyorum. Rakamlar üzerinde oyunlar oynanıyor…
Ve dolayısıyla enflasyon çok daha yüksek.
Bakınız fiyatlara…
Et, süt, peynir, domates, biber, ilaç fiyatlarını bir süre önceki rakamlarla kıyaslayınız.

★★★

Milyonlarca insanımız hayat pahalılığı ve rakamların altında ezilirken iktidar ne yapıyor?
Zannediyor ki, iyimser mesajlar verilerek insanları kandırmak mümkündür!
Onların sözlerine kanacak kadar saf insanlar acaba halâ var mıdır?
İşte size Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak'ın dünkü sözlerinden birkaç cümle:
“Tepe göründü, iniş başladı.”
“Kasım ve aralık ayında göstergeler olumlu olacak.”
“Süreç gayet olumlu devam ediyor. Tam da planladığımız gibi.”

★★★

Damat Bey, Recep Bey'in damadı, bu sözleriyle adeta milletimizle alay ediyor!
İniş başlamış, süreç gayet olumlu devam ediyormuş falan filan…
Neyin inişi başladı?
Hangi süreç olumlu devam ediyor?
Bunlar saraylarına kapanmış, milleti saf zannediyorlar.
Kimliklerini gizleyip bir gün çıksınlar sokağa, rastladıkları insanlarla biraz konuşsunlar…
Kendileri çıkamıyorsa güvendikleri elemanlarını araziye salsınlar, bakalım halkımız ne diyormuş.
İşçi, memur, emekli, esnaf, çiftçi, öğrenci, ev kadını acaba ne diyor?

★★★

Ülkemizi çok ciddi bir krize sürükleyenler şimdi akılları sıra kendilerini aklamaya kalkışıyor.
Bir gün olsun konuştular mı “Biz şurada hata yaptık, milletimizden özür dileriz” diye!
Bu kriz, bu rezalet gökten zembille inmedi…
Sorumlusu kendini dev aynasında gören, sağa sola posta koymaktan başka hiçbir iş yapmayan bu ekiptir.
Bizler, milyonlarca insanımız alay edilmeyi hak etmedik.
Yapılan, geri alınmayan ve asla alınmayacak olan zamları belediye zabıtasıyla denetlemeye kalkışan bunlar!
Kendi ürettikleri pembe haberleri yandaş medyayı kullanarak piyasaya süren yine bunlar.
Rakamlar ortada…Bize saygı göstersinler,
hiç değilse bir kez olsun hatalarını kabul edip özür dilesinler.
Hiç değilse alay etmesinler.

DIŞİŞLERİ BAKANI DA ALAY EDİYOR

Sevgili okurlarım, gazeteci Cemal Kaşıkçıcinayetinin yankıları bütün dünyada sürerken, bizim Dışişleri Bakanı Mevlüt ÇavuşoğluJaponya'da konuştu:
“Elimizde deliller var. Bunları henüz Türk kamuoyu ile paylaşmadık ama Suudilerle paylaştık. Bunları görmek isteyen ülkelere de bu fırsatı verdik. Şimdi biz Kaşıkçı' yı kimin öldürdüğünü anlamaya çalışıyoruz.”

★★★

Günaydın bayım, yakında inşallah anlarsın!
Resmi unvanı “Devlet adamı (!)” olan bu şahsın her cümlesinden bir ciddiyetsizlik ve acizlikfışkırıyor.
Elin adamları senin toprağına 18 kişiden oluşan bir cinayet ekibi gönderiyor.
Bu ekip işi bitiriyor, delilleri çeşitli yöntemlerle yok ediyor ve aynı gece Suudi Arabistan'a kaçıyor.
Sonra konsolos da pırrr!..
Ve sen Türkiye Cumhuriyeti olarak bunların kaçmasına seyirci kalıyorsun, göz yumuyorsun.
Cinayeti kendi elemanlarının işlediğini kabul eden Suudi Arabistan bu herifleri güya gözaltına alıp sorguluyor!
Yalan, tümüyle palavra…

★★★

Ellerinde deliller varmış ama onları henüz bizim kamuoyu ile paylaşmamışlar…
Ama hem Suudilerle, hem de başka ülkelerle paylaşmakta sakınca görmemişler…
Soru şu:
Sen elindeki delilleri o hırsız Suudilerle paylaşırken, onlar seninle herhangi bir şey paylaştı mı?
Hayır!
Cinayet şebekesini onlar gönderdi.
İşi örgütleyen ve olayın her aşamasını bilen onlar.
İşin nasıl örgütlendiğini, gazeteciyi ekibin nasıl öldürdüğünü, kim ya da kimler tarafından yok edildiğini baştan sona onlar biliyor.
Ceset nerede?
Kesip biçtiler mi, asitle eriterek mi yok ettiler, henüz bilinmeyen bir yere mi gömdüler?
Herifler bu konuda bize bir tek yanıt bile vermiyor.

★★★

Dışişleri Bakanı olan şahsın bu sözlerisöylemesi ayıptır.
O da Türk Milleti ile adeta alay ediyor.
Hükümet olarak bu konuda aciz kaldıklarını taaa Japonya'dan itiraf etmek zorunda kalıyor.
Utanarak söylüyorum:
O iki paralık hırsızlar ülkesi Suudi Arabistan, bu cinayet olayı konusunda Türkiye Cumhuriyeti ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor… Ve oynamayı sürdürecek.
Yazık, çok yazık.
Yuh.