‘EN BÜYÜK TEHDİT BU’ 

Radikal'den Bahadır Özgür'e açıklama yapan Prof. Köse, bugün hızlı bir ‘sahte İslam düşüncesi’ üretildiğini ve bu nedenle ‘merdiven altı İslam’ tanımını kullandığını vurgulayarak şunları söyledi: “İslamiyet, merhamet, yaşama saygı ve kardeşlik üzerine kurulu bir dindir. Merhamet yoksa Müslüman yoktur. Yaşama saygı, yalnız insan yaşamına saygıdan da ibaret değildir, bu gezegeni paylaştığımız tüm varlıkların yaşamına olan saygıdan söz eder Kuran-ı Kerim ve hazreti peygamberin hadisleri... 

Yalnız bir Müslüman’ın diğer Müslüman’ı öldürmesini yasaklamaz, insan öldüren der, yani, dini ne olursa olsun, bir insanı öldürenin cehennem azabıyla sonsuza kadar karşılaşacağını söyler. Ve kardeşlik, dinimizde üç kategoride değerlendirilir, burası çok önemli, önce insan kardeşliği gelir, sonra din ve soy kardeşliğini söyler. Yani, dinimiz, inancı, milliyeti ne olursa olsun, önce, tüm insanların kardeş olduğuna inanmamızı emreder. Suriye veya Irak’ta sergilenen görüntülerin dinimizle hiçbir alakası yoktur. Merhamet, yaşama saygı ve kardeşlik olmadığında orada İslamiyet değil, ‘merdiven altı’ yani sahte İslam vardır...”

‘DİNİ EĞİTİMDEN KAYNAKLANIYOR’ 

Köse ‘merdiven altı İslam’ın temelinde ise dini eğitimdeki çarpıklığın yattığını söyledi. Özellikle bu hareketlerin, dini fanatizmin yükseldiği ülkelere bakıldığında din eğitiminin bilim dışı, tarih dışı yöntemlere dayandığını, ilahiyat gibi bir eğitim modelinin bulunmadığını, dinin; tarih, sosyoloji, felsefe, dinler tarihi ile birlikte verilmediğini kaydeden Prof. Köse şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizim ülkemizde bu tür fanatik hareketlerin çıkmaması ya da fanatizmin çok bireysel düzeyde kalmasının nedeni eğitimdir. Din eğitimi olanakları bizde fazladır. Diyanet İşleri var mesela. İlahiyat fakülteleri son derece önemli. Sadece dini eğitim vermiyoruz. dini eğitimi birçok başka bilim dalları ile birlikte veriyoruz. Ayrıca ders kitapları, dini kitaplar vs. belli denetimden geçiyor. Pedagojik yöntemler uygulanıyor.” 

Prof. Köse, ‘merdiven altı İslam’ı, İslam’a yönelik en büyük tehdit olarak görmesinin nedenini de şöyle açıkladı: “Sünni veya Şii zeminde karşımıza çıkan vahşet örgütlerinin perde arkasında sağlıksız din eğitimi ve İslam coğrafyası üzerinde çok titiz çalışmalar yapan küresel güçler var. Bunlar El-Şebbab, Boko Haram, IŞİD veya Şii milis teşkilatlarını istedikleri zaman piyasaya sürüyor. Ben Irak’ta yaşananları veya El Kaide gibi örgütlerin yaptıklarını da bu açıdan değerlendiriyorum.”