KIYAMET NE ZAMAN?

İhsan Eliaçık İle Kur'an'ı Keşfet'de bugün: Kıyamet Suresi 1-6...

25 Kasım 2014 Salı 14:03
KIYAMET NE ZAMAN?
Kıyamet günü dile gelsin!
Vicdan azabı çeken nefis dile gelsin!
"İnsan kemiklerini tekrar biraraya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? Kesinlikle hayır! Onu parmak uçlarına kadar yeniden var etmeye kadiriz!"
Fakat insanoğlu önündeki gerçeği inkara kalkışıyor. Soruyor: "Şu kıyamet günü ne zaman gelecekmiş?"
(KIYAMET SURESİ / 1-6)


KIYAMET: Sözlükte 'ayağa kalkmak, diklenmek' demektir.

Kur'an'da sonuçları itibariyle tüm insanlığı ilgilendirecek olan ve tarih boyunca bütün peygamberler ve bilge kişiler tarafından haber verilip durulan 'Büyük Gü'ün özel adıdır. Kur'an lisanında kıyametin bir yok oluş değil yeniden doğuş olduğunu görürüz. Bir bitki nasıl yenilenmek veya çürüyüp gübre olmak yoluyla başka bir canlılığın ortaya çıkmasına neden oluyorsa insanlar da eylemleriyle başka bir hayatın ortaya çıkmasına neden olurlar. İyi ameller iyiliğin yurdunu, kötü ameller kötülüğün yurdunu kurar. İnsan bu anlamda cenneti ve cehennemi bizzat kendi elleriyle hazırlar. Cennet ve cehennem bizim aşama aşama gerçekleştirdiğimiz eylemlerle inşa olunur. Her iyi amel cennete çiçek, her kötü amel de cehenneme odun taşımak demektir. Tıpkı toprak gibi ne ekersek onu biçeriz. Bu nedenle kıyametin son derece canlı ve vurgulu kelimelerle 'ayağa kalkış, diriliş, çıkış' vs ile anlatılması son derece manidardır.

YANINA KAR KALMAYACAK...
Ayağa kalkış, driliş/canlanış ve çıkış kelimeleri bu anlamda yeniden doğuş için kozmik ayağa kalkış ve başka bir hale inkılap demek olur. Kıyamet Allah'ın sürekli yaratma eylemliliği içinde yeni bir safhadır. Kendini tekrar etmeyen hallerin yeni bir evresidir. Bir yok oluşu, bitişi veya tükenişi değil yeniden doğuşu ifade eder. Zalimin mezara gömülerek kendini unutturmaya çalışmasına 'ilahi itirazı' ifade eder. İnsanlar ölmekle herşeyin bittiğini sanabilirler ama bu alemi Yaratan'ın buna itirazı vardır. Hesap vermeden bu dünyadan çekip gitmiş olmakla kimse kurtulduğunu, bu işin burada bittiğini, bu defterin kapandığını, yaptığının yanına kar kaldığını sanmamalıdır.

SORULMAMIŞ HESAPLAR SORULACAK...
Bu noktada kıyamet sorulmamış hesapları sormayı, yarım kalmış sözleri tamamlamayı ifade eder. Bunun için toprağın altından huruç ederek varlık sahnesine tekrar çıkarılmayı ifade eder. Ancak bu, artık başka bir yaratılış zemininden olur ve insanın önceki yaratılış zemininde (dünyada) kendi elleriyle kazandıklarıyla doğru orantılı olarak gerçekleşir. Yeniden dirilme bu anlamda yok oluş olmadığı gibi bir eskiyi tekrar, başka bir surette devam veya başa dönüş değildir. 

MÜSLÜMAN OLMANIN GEREĞİ...
Bilakis yaratılışın yenilenmesi, süreklilik içinde değişim ve başka bir hale, tavra geçilmesidir. Sürekli yaratılışın durmaksızın, uyku ve uyuklama tutmaksızın ve Hayyu Kayyum olarak devam etmesi demektir. Demek ki her varlık bir kez yaratılır ve bir daha tekrarı olmaz; çünkü yaratmada tekrar yoktur. Zira yaratma eylemi bizzat yeni olmayı ifade eder. Bu dinmeyen bir yaratıcı evrim, boyuna yeniden yaratma yürüyüşüdür. Bizden istenen dünya sahnesinde bu yürüyüşe katılmak, varlık aleminde onunla birlikte yürümektir. Müslümanın olmanın gerçek anlamı da zaten bu değil midir?

TOPLUMSAL ALT ÜST OLUŞLAR...
Öte yandan ayağa kalkış, dirliş, canlanış, çıkış, meydana atılış, nefes, soluk, daha sembolik bir okumayla bir toplumsal alt üst oluş safhalarını da ifade eder. Bu durumda rüzgar, çığlık ve tufan örneğin rüzgarın giderek artması, çığlığa dönüşmesi ve tufandan sonra toplumun yeniden kurulmasını ifade eder. Özellikle Mekki surelerde çokça görülen ve ilginçtir 'Mekke'nin Fethi'nden sonraki ayetlerde pek görülmeyen yıkılış ve helak sahnelerini bu şekilde okumak da mümkündür.

İDEAL TOPLUM...
Bu durumda bildiğimiz anlamda uhrevi baas, kıyamet, cennet ve cehennem; mezardaki ölülerin dirilmesi, ayağa kalkması, cennete ve cehenneme atılması itikat olurken, dünyevi baas, kıyamet, cennet ve cehennem de toplumun üzerinden ölü toprağını atması, uyanması, ayağa kalkması ve ardından ideal toplumun kurulması ve zalimlerin cezalandırılması demek olur.

Bu türden ayetleri her iki yüzüyle de okumak mümkündür. Dünyevi yüzüyle okumakla beraber uhrevi yüzüne de itikat etmek gerekir. Bunun anlamı 'burada olmazsa orada er ya da geç olacaktır' demektir.


YARIN:
HERŞEYİN ORTAYA ÇIKACAĞI GÜN...


yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 25.11.2014 14:10
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
ozgur gmy 2014-11-25 16:50:02

fena