İşte İhsan hocanın Muhammed Peygamberin özellikle mülk konusundaki tavrını içeren o açıklamaları:
" Peygamber Efendimiz’in en büyük sünneti, ihtiyaçtan fazla mal biriktirmemesidir. Üzerinde mülk olmadan vefat etmiştir. Eline ne geçmişse hemen infak etmiştir, dağıtmıştır. Kur’an’ın emrini ete-kemiğe bürümüş, hayatına aktarmış. Bu sünnetini kimse görmüyor. En büyük sünnetidir. Sarık bırakmak sünnettir. Sakal bırakmak sünnettir. Misvak kullanmak sünnettir. Bunu herkes çocukluğundan beri bilir. Ama “ihtiyaçtan fazla mülkiyet biriktirmeyin hemen dağıtın” diye bir sünnet hiç duydunuz mu? Peygamber’imiz vefatı sırasında Hz. Ömer’den kağıt istiyor. Hz. Ömer “Kur’an bize yeter. Kağıda-kaleme gerek yok. Vasiyete gerek yok” diyor ve vermiyor. “Peygamber o kağıda ne yazacaktı?” diye asırlardır Şiilerle Sunniler arasında tartışma konusudur. Şiiler “Hz. Ali’ye işaret edecekti” diyor, Sunniler “Alakası yok” diyor. Şöyle bir rivayet de vardır: (Kütub-u Sitte’de vardır) Peygamber Efendimiz hasta yatağında Hz. Ayşe’ye “7 dirhem vardı, ne oldu?” diyor. Hz. Ayşe 7 dirhemin durduğunu söyleyince Efendimiz “Al onları ve hemen yoksullara dağıt” diyor. Hz. Ayşe 7 dirhemi infak ettikten sonra geliyor ve “dağıttım” diyor. Peygamberimiz “Üzerimde 7 dirhemle de olsa Hakk’ın huzuruna gitmekten haya ederim” Hasan Basri’nin bir sözü vardır: Her ümmetin bir putu vardır. Bu ümmetin de putu mülktür. Bunun için birbirlerini kıracaklar, bunun için dinden bile çıkacaklar… Şimdi yaşanmıyor mu bunlar? Mülkle ilişkimizi düzeltmediğimiz müddetçe ne namazın, ne orucun, ne haccın hiçbir faydası yoktur. Yerlerin ve göklerin sahibi Allah’tır. Kimse buna sahiplenmeye kalkmasın. Tevbe Suresi’nin 34. ayetinde: Ve altın ve gümüşü biriktiren ve onu Allah yolunda infâk etmeyen kimseler; artık onlara elîm azabı haber ver… diyor Cenab-ı Hak. Bu ayet indiğinde Hz. Peygamber ayağa kalkıyor ve 3 kez bağırıyor: Kahrolsun altın, kahrolsun gümüş. Dönemin paraları bunlar. Peygamber böyle bağırınca Hz. Ömer: Ağır olmadı mı bu? diyor. Sahabe kara kara düşünmeye başlıyor “ne yapacağız” diye. “Bunu yumuşatma durumu yok mu?” gibi düşünüyorlar ve Hz. Ömer’e “Peygamber’le konuş” diyorlar. Peygamber, “Ademoğlu için şükreden bir kalp, zikreden bir dil, saliha bir eş ve ihtiyacı kadar mülk yeter. Gerisi Ademoğluna fazladır.” diyor.
" Peygamber Efendimiz’in en büyük sünneti, ihtiyaçtan fazla mal biriktirmemesidir. Üzerinde mülk olmadan vefat etmiştir. Eline ne geçmişse hemen infak etmiştir, dağıtmıştır. Kur’an’ın emrini ete-kemiğe bürümüş, hayatına aktarmış. Bu sünnetini kimse görmüyor. En büyük sünnetidir. Sarık bırakmak sünnettir. Sakal bırakmak sünnettir. Misvak kullanmak sünnettir. Bunu herkes çocukluğundan beri bilir. Ama “ihtiyaçtan fazla mülkiyet biriktirmeyin hemen dağıtın” diye bir sünnet hiç duydunuz mu? Peygamber’imiz vefatı sırasında Hz. Ömer’den kağıt istiyor. Hz. Ömer “Kur’an bize yeter. Kağıda-kaleme gerek yok. Vasiyete gerek yok” diyor ve vermiyor. “Peygamber o kağıda ne yazacaktı?” diye asırlardır Şiilerle Sunniler arasında tartışma konusudur. Şiiler “Hz. Ali’ye işaret edecekti” diyor, Sunniler “Alakası yok” diyor. Şöyle bir rivayet de vardır: (Kütub-u Sitte’de vardır) Peygamber Efendimiz hasta yatağında Hz. Ayşe’ye “7 dirhem vardı, ne oldu?” diyor. Hz. Ayşe 7 dirhemin durduğunu söyleyince Efendimiz “Al onları ve hemen yoksullara dağıt” diyor. Hz. Ayşe 7 dirhemi infak ettikten sonra geliyor ve “dağıttım” diyor. Peygamberimiz “Üzerimde 7 dirhemle de olsa Hakk’ın huzuruna gitmekten haya ederim” Hasan Basri’nin bir sözü vardır: Her ümmetin bir putu vardır. Bu ümmetin de putu mülktür. Bunun için birbirlerini kıracaklar, bunun için dinden bile çıkacaklar… Şimdi yaşanmıyor mu bunlar? Mülkle ilişkimizi düzeltmediğimiz müddetçe ne namazın, ne orucun, ne haccın hiçbir faydası yoktur. Yerlerin ve göklerin sahibi Allah’tır. Kimse buna sahiplenmeye kalkmasın. Tevbe Suresi’nin 34. ayetinde: Ve altın ve gümüşü biriktiren ve onu Allah yolunda infâk etmeyen kimseler; artık onlara elîm azabı haber ver… diyor Cenab-ı Hak. Bu ayet indiğinde Hz. Peygamber ayağa kalkıyor ve 3 kez bağırıyor: Kahrolsun altın, kahrolsun gümüş. Dönemin paraları bunlar. Peygamber böyle bağırınca Hz. Ömer: Ağır olmadı mı bu? diyor. Sahabe kara kara düşünmeye başlıyor “ne yapacağız” diye. “Bunu yumuşatma durumu yok mu?” gibi düşünüyorlar ve Hz. Ömer’e “Peygamber’le konuş” diyorlar. Peygamber, “Ademoğlu için şükreden bir kalp, zikreden bir dil, saliha bir eş ve ihtiyacı kadar mülk yeter. Gerisi Ademoğluna fazladır.” diyor.
yuzdeyuzhaber
Son Güncelleme: 16.03.2016 13:54
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol
Almaya bin şükür olsun ki doğduğunda sağlıklıydım bu bana en büyük zenginlik 7 kardeşim bir odalı evde yaşıyorduk herkese karşı edepliydik ve rahime bin şükür olsun ki çok varlıklı insanlar gibi doğmadık çünkü zengin insanların hesabı çok ağır olacak ve mal mülk bunlar gelip geçicidir.rabbimiz bizi birbirimizi sevmemiz için yarattı ve eşyaları hayatımizda yardımcı olarak yaratti,eşyalar için kavga etmek için deyil.
Adalet ve sevgiyi paylaşmıyorsanız mal paylaşmanız nafile
Hocam yola devam
Bu durumu sünnet olarak görmezler. Apartmanın girişine mülk Allah' ındır yazarlar o kadar . Eğer kiracısıysan yandın...
hocam sizin bu kutsal emeğiniz için kutluyorum yazılarınızı okudukça içim açılıyor şükür inancımı koruduğuma inanıyorum ve bu yüzden iblislerle,putpereslerle her gün aram biraz daha açılıyor ve onlardan uzaklaşabildiğim oranda uzaklaşıyorum Allah sizden ve sizin gibi güzel dindarlardan razı olsun.
Ali kömürcü Tevbe süresi 34 e niye muhalefet ediyorsun
Herkes sünneti işine geldiği kadar uygular. ..
Allahın adaletine karşı durmayın yanarsınız.
Hem hırsız hemde müslüman olunmaz