'Kadın Cinayetleri Daha da Artacak Çünkü...'

Türkiye iki kadın cinayetini tüm boyutlarıyla tartıştı, ama asıl yaklaşmakta olan büyük tehlike gözden kaçtı: İstanbul Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer’e göre bu, çocuk intiharlarının ve kadın cinayetlerinin artmasına yol açacak!

09 Aralık 2019 Pazartesi 12:49

İşte Profesör Sözüer'in Cumhuriyet'ten İpek Bozbey'e yaptığı o çarpıcı değerlendirmeler:

Cinsel istismar mağduru kız çocuklarının, suçun failiyle evlenmeleri koşuluna bağlı af çalışmasında, kadın vekillerin 10 yaş isteğine ret geldi. Bize anlatır mısınız, kim ne istiyor?

Bazı kişiler, kız çocuğunun onu istismar edenle beş yaş, kimi 10 yaş, bazıları ise 15 yaş farkı olması halinde tecavüzcü affedilsin diyor. Kız çocuklarının üzerinden, insani, bilimsel ve ahlaki olmayan bir pazarlık ve dezenformasyon var. Ancak şu an kimin ne istediğini bilmek için, hem uzak hem de yakın geçmişi hatırlatmak lazım. Eski ceza kanunu İtalyan Zanerdelli Kanunu’ndan alınmıştı. O dönemin koyu Katolik inançlarını yansıtan maddeleri de alındı. Tecavüzcüsüyle evlenme durumunda, hem tecavüz eden hem de suça iştirak eden herkese cezasızlık öngören bu madde de o İtalyan kanunundan alınmıştır. Yani “yerli ve milli” değil. Bu maddenin temelinde yatan zihniyet şudur: Kız çocuğu veya yetişkin kadın tecavüze uğrayarak ağır biçimde “kirletildi”. Namusu lekelenmiş mağdur toplumda saygın bir konum elde edemez, artık kimse onu istemez, evlenip aile kuramaz. Öyleyse, mağduru tecavüzcüsüyle evlendirerek, ona evli kadın statüsü kazandıralım ve “lekesini” temizleyelim. Ağır travma içindeki mağduru ömür boyu mağdur eden, insan haysiyetini ağır biçimde zedeleyen tecavüzcüsüyle evlendirme düzenlemesi 2005 Türk Ceza Hukuku Reformuyla kaldırıldı. Uzak geçmiş böyle.

'BU NASIL GELECEK?'

“13-14 yaşında bir yetişkinle karı-koca gibi yaşamaya zorlanan çocuk sadece cinsel değil diğer tür şiddetin de mağduru olmaktadır. Böyle hallerde kız çocuğu intihar edip hayatını kaybetmekte, bazen de şiddete dayanamayıp istismarcıyı öldürüp bu kez de cezaevine girmektedir. Asıl önemlisi sık sık canavarca his saikiyle kadın cinayetinin işlendiği ülkemizde, tecavüzüyle evlendirme, bu cinayetleri işleyen zihniyetin de onaylanması anlamına gelir. Çünkü bu cinayetlerin ardındaki anlayış, kadını sahip olunacak bir obje veya cinsel tatmin konusu olarak görmektir. Tecavüzüyle evlendirme de aynı zihniyet durum söz konusu. Çocuk hak sahibi, maddi ve manevi varlığını geliştirmeyi hak eden bir varlık değil, cinsel istismar suçunun fail tarafından kirletilmiş bir obje olarak görülmektedir. Türkiye özellikle kız çocuklarına böyle bir gelecek mi vaat edilmektedir?”

'TECAVÜZ MEŞRU GÖRÜLÜYOR'

Aslında bu gerekçe tam da tecavüzcüyle evlendirmenin meşru görüldüğünü ifade ediyor. Bir kere hukukumuza, medeni kanuna göre de “erken yaşta evlilik” diye bir durum söz konusu değil. “Erken evlilik” konuyu çarpıtan ve çocukların cinsel istismarını örtmek için uydurulmuş bir terim. 12-16 yaşındaki kız çocuklarını kendilerinden 10-15 yaş büyük yetişkinlerle, imam nikâhı ya da başka adla birlikte yaşamaya zorlanmaları “erken evlilik” olarak nitelendirilemez. Bu gerekçeyi ileri sürenler esasen, “12 yaşındaki kız çocuğuna ondan 15 yaş büyük erkek tarafından tecavüz edilmesi şayet imam nikâhı adı altına yapılırsa cinsel istismar suçu değildir” demek istiyorlar. Gelişim sürecindeki çocukların o yaşlarda, bir rızasından söz edilemez. Nitekim Türk Ceza Kanunu’nun 15 yaşını tamamlamamış çocukların cinsel ilişkiler konusunda geçerli bir rızası olamayacağını kabul etmektedir. Söz gelimi bir erkek yetişkin 13 yaşındaki kız çocuğu ile cinsel ilişki kurduğunda cebir veya tehdit vs. olmasa dahi bu "tecavüz" olarak söylenen bir cinsel istismar türüdür.

'KADIN CİNAYETLERİ DAHA DA ARTACAK...'

Gelinen noktada yapılması gereken, akran çocukların kendi aralarında cebir, şiddet tehdit veya hile taşımayan cinsel davranışlarına ceza verilmeyeceğine ilişkin bir düzenleme yapılmasıdır. Bunun için iktidarda veya muhalefette tüm siyasi partiler çocuk hakları ortak paydasında hareket etmeli. Ancak gözlemim ana muhalefet patisinden kimileri, tecavüzüyle evlendirmeye pek itiraz etmiyor gibi. Yanılıyor olabilirim ama ana muhalefet partisi 2016’da olduğu gibi enerjik bir karşı çıkışı yok gibi. Önerim sadece hukukçuların değil, çocuk psikyatristleri, psikologlar gibi tüm ilgili kesimlerin bir araya gelip bir düzenleme önerisi hazırlamasıdır. Temel ilke ise, böyle bir düzenlemede hiç bir şekilde fail-mağdur evliliği gibi bir durumun yer almamasıdır. Düzenleme, sadece aralarında 3-4 yaş gibi belli bir yaş farkı olan “çocuk akranlar arasında cebir tehdit, hile olmaksızın” gerçekleşen cinsel davranışları kapsamalıdır. Bu düzenleme geçmişe de etkili olur. Kanuna aykırı Yargıtay içtihadı nedeniyle cezalandırılan çocukların da sorunu çözülür. Ama şimdiki gibi kapalı kapılar ardında 12-16 Yaşındaki cinsel istismar mağduru kız çocuklarını, 10 yaş büyük tecavüzcüsüyle mi yoksa 15 yaş büyük tecavüzcüsüyle mi evlendirelim diye pazarlık yapmak dahi, çocuk intiharları ve kadın cinayetlerini arttırır.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 09.12.2019 13:04
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol