İNSANLAR NEDEN YOLDAN ÇIKTI? İŞTE NEDENİ...

İhsan Eliaçık hoca, Kur'an'ın 'İnsanlık bir zamanlar tek bir toplumdu' ayetini açıkladı. Bakın insanlar neden yoldan çıkmış?

02 Eylül 2014 Salı 13:13
İNSANLAR NEDEN YOLDAN ÇIKTI? İŞTE NEDENİ...

 İşte o açıklamalar: 

" Kur’an’da “ümmet-i vâhide” kavramı bu açıdan incelenmeye değerdir.

Çünkü ümmet-i vâhide (tek toplum) tevhidin sosyolojik tefsiri oluyor.

Bakın Kur’an bu konuda neler söylüyor.

“İnsanlık bir zamanlar tek bir toplumdu (ümmet-i vâhide). Sonra Allah, doğru yolda olanları müjdelemek, yoldan çıkanları da uyarmak üzere peygamberler gönderdi. Anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hüküm versin diye o peygamberlerle beraber adaletin yolunu gösteren kitaplar gönderdi. Ancak kitap verilenler, apaçık deliller geldikten sonra, aralarındaki ihtiras ve zorbalıktan (bağy) ötürü anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, anlaşmazlığa düştükleri şeylerde adaletin yolunu gösterdi. Allah yürümek isteyeni doğru yolda yürütür.” (Bakara; 2/213)

Demek ki insanlık bir zamanlar tek bir toplummuş. Bu tek toplumdan bazıları ihtilafa düşerek ayrılmış, yoldan çıkmış. Bu yoldan çıkma aralarındaki bağy (kin, ihtiras, zorbalık) sebebiyle olmuş. Sonra Allah peygamberler saracılığı ile “adaletin” yolunu gösteren kitaplar göndermiş.

Ayeti geniş zaman kipinde okuduğumuzda “Hala da öyle…” manası çıkar. Çünkü tek toplumdan ayrılma dünya gezegeninden ayrılıp başka bir gezegene gitme olmadığına göre, tek toplumu kendi içinde parçalama, kastlara, sınıflara ayırma, bunlar üzerinden haksızlıklar (zulm) üretme olur. Peygamberler de tekrar tek topluma dönmek, kastları, sınıfları ortadan kaldırmak için “adaletin” yolunu gösteren kitaplar getirmiş olurlar.

Peki, insanlar neden parçalandılar?

Kastlar ve sınıflar neden ortaya çıktı?

Bunun altında yatan esas sebep neydi?

Tek toplum, parçalı (kastlı/sınıflı) hale neden dolayı geldi?

Devam ediyoruz:

“İşte bu sizin ümmetiniz tek bir ümmettir (ümmet-i vâhide). Rabbiniz de Benim. Daima Benim bilincimde olun! Gel gör ki kendi aralarında paramparça olup gruplara ayrıldılar. Her gruba kendini hak diğerini batıl görmek hoş göründü. Sen onları cehalete batmış olduklarını anlayıncaya kadar kendi hallerine bırak. O elde ettikleri mal ve oğulları, hayırda yarıştırmak için kendilerine özel olarak verdiğimizi mi sanıyorlar? Hayır, anlayamıyorlar. Oysa Rablerine karşı korku ve titreme içinde olanlar, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine ortak koşmayanlar, verdiklerini Rablerinin huzuruna çıkacaklar diye kalpleri korku ile ürpererek verenler…  İşte onlardır hayırda yarışanlar ve onun öncüleri olanlar.” (Mu’minun; 23/52-61).

Görüldüğü gibi tek toplumun parçalanması, guruplara, kastlara, sınıflara ayrılmasının sebebi, içimizden bazılarının “mal ve oğullar” (mâl ve benîn) sahibi olması ve bunları “kendilerine özel olarak verilmiş hayır” sanmalarından dolayıdır. Yani servet, zenginlik ve nüfuz (mal ve oğullar) sahibi kimseler, biriktirdikleri (kenz) ile toplumda ayrıcalık ve üstünlük taslamakta ve “kendi yanlarında olanla şımararak” toplumda sınıflaşmalara neden olmaktadırlar.

Oysa yapılması gereken, mal ve oğullar sahibi olmanın kendilerine özel bir hayır (mülkiyet) olduğunu sanmak değil; hayırda yarışmak (yusâriûne fi’l-hayrât), verileni vermek (yu’tune mâ âtev)… İşte bunu yapanlar Rablerine karşı korku ve titreme içinde olanlar, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine ortak koşmayanlar ve kalpleri korku ile ürperenlerdir.

Demek ki özel mülkiyet yığarak onunla şımarmak, mal ve oğullar (servet ve nüfuz) sahibi olmakla tek toplumu sınıflara ayırmak, “hayr” (karşılıksız bağış) ve “i’ta” (karşılıksız veriş) kaçkını olmak ayetleri inkar, şirk, Allah’tan korkmamak ve ürpermemek oluyor."

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 02.09.2014 13:25
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
mustafa 2014-09-02 13:46:25

onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne kısarlar; (harcamaları,) ikisi arasında orta bir yoldur.(furkan 67) i̇nfak; üzeri örtülen temel bir kuran emri. ama i̇slamı özel mülkiyete karşı da göstermemek lazım

Avatar
mualla 2014-09-03 19:18:28

eskiden kuranı okurken,olup bitmiş olaylardır,uzay çağında tekrarlanmaz herhalde derdim...yıllar içinde gördüm ki; herbir satır ve dahi satır araları zamanımızı( böyle giderse geleceğimizi) öyle güzel tasvir ediyor ki.
çünkü,insan ve insansılar,her çağda aynı....allah,bilincimizi yükseltsin,ilmimizi artırsın,ışığımızı tamamlasın..sizler gibi dostların nüfusunu artırsın...