HÜSNÜ MAHALLİ YİNE OLACAKLARI YAZDI!

Hüsnü Mahalli‘nin çarpıcı yazısı şu şekilde...

02 Eylül 2017 Cumartesi 01:26

Arap Baharı‘ Tunus sonra da Mısır’da başladığında Bunun ‘Kanlı’ olduğunu yazıp anlattığımda herkes bana kızdı.

Sağcılar ve solcular batının bu oyununa inanmıştı.

Olaylar Suriye’ye sıçradığında;

1-Esad’ın asla devrilmeyeceğini

2-Rusya’nın Esad’dan asla vazgeçmeyeceğini

3-İran ve Lübnan Hizbullahı’nın sonuna dek Esad’a sahip çıkacaklarını ve

4-Bütün bu oyunların hedefinde Türkiye‘nin de oldu- ğunu yazıp anlattım.

Marksist solcular bile beni  ‘demokrasi düşmanlığıyla’ suçladı. Geldiğimiz nokta ortada.

Türkiye’nin içinde bulunduğu durum her şeyi açıklıyor.

5 N 1 K kuralına gerek yok.

Önemli olan bundan sonrası.

Onu da bu yazıda özetliyorum Yani Rusya-Türkiye-İran üçgeninin yapabileceklerinde.

Herkes İran Genel Kurmay Başkanının Ankara ziyaretini konuştu.

Yakında Cumhurbaşkanı Erdoğan İran’a gidecekmiş.

Putin ve Erdoğan sürekli telefonlaşıyor.

Astana Anlaşması gereği üç ülke arasında her düzeyde koordinasyon ve işbirliği var.

Özellikle istihbarat ve askeri alanlarda.

IŞİD ve NUSRA’ya karşı. 30 Eylül 2015’te Rus uçakları Suriye’ye gittiğinde Esad ülkenin yaklaşık yüzde yirmisini kontrol ediyordu.

Bugün yüzde elliden fazlası.

Yılsonuna dek bu oran yüzde 75-80  olur.

O zamana kadar IŞİD ve Nusra’nın işi bitirilecek.

Her iki örgüt içinde savaşan Suriyeliler silahlarını bırakacak.

Bırakmazlarsa ortadan kaldırılacaklar.

Tıpkı Suriye-Lübnan sınırında  olduğu gibi.

Suriye ve Lübnan ordularının yanı sıra Hizbullah militanlarının ortak operasyonlarıyla sınır son üç haftada tamamen IŞİD ve NUSRA’cılardan temizlendi.

Sırada Suriye-Ürdün sınırı var. İran ve Hizbullah destekli Suriye ordusu ve Rus güçleri bunun için hazırlık  yapıyor.

2015’te kurulan ve merkezi Bağdat’ta olan SuriyeIrak-İran-Rusya Koordinasyonu bunun için çalışıyor.

Unutulmamalı ki Irak  ordusu ve yüzbinlerce Haşdi Şaabi militanı yani Şii milisler henüz tüm Irak’ı IŞİD’çilerden  temizleyemedi.

Bu süreç 4-5 ay sürebilir. Suriye’de olacağı gibi.

Ama tek koşulla Türkiye’nin işbirliği ile.

O da var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile barışmasından bu yana her şey bu yönde gelişiyor.

Ocak 2017’de dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ‘Suriye politikası başından beri yanlış’ demişti.

Anlaşılan Ankara yanlışları düzeltmeye çalışıyor.

Rusya ve İran’ın yardımıyla.

Bazen ABD’ye rağmen bazen de dolaylı da olsa onunla birlikte.

S-400 füzeleri bu oyunun bir parçası.

 
ABD ve Rusya terör örgütleri IŞİD ve NUSRA’dan kurtulmaya kararlı.

AB ülkeleri de el altından yardım ediyor.

Herkes Şam ile diyalog kuruyor.

IŞİD sonunda Suriye-Irak sınır bölgesinde toplanacak.

NUSRA Türkiye sınırına 20 kilometre uzaklıkta İdlib’te.

Sayıları en az 20 bin ve yarısı yabancı uyruklu.

Yani Çeçen, Uygur, Suudi, Tunuslu…

Rusya-Türkiye-İran işbirliğinin hedefinde bunlar var.

Yani bu yabancılar ne olacak?

Sonra da sıra PYD’ye gelecek.

ABD ile anlaşarak  İran-Türkiye-Rusya Üçlüsü PYD’nin kontrolündeki bölgelerin büyük bölümünü alıp Suriye devletine verecek.

Yani Esad’a.

İran, Türkiye ve Esad istemediği sürece Suriye’de federal ya da özerk bölge kurulamaz.

ABD işe karışırsa karşısında bu üç ülkeyi bulacak. Bir de Rusya’yı.

Trump’ın bir çılgınlık yapacağını hiç sanmam.

Yaparsa da hiç şaşırmam.

Nasıl olsa herkes Kürt kartına oynuyor.

Örneğin Suriyeli Kürtlerin ‘Akdeniz’e koridor açma’ projesi.

Bu konuyu dillendiren ‘stratejist ve uzmanlar’ dünyadan haberi yok.

Bırakın koridoru İran ve Rusya destekli Esad’a rağmen Kürtlerin federal ya da özerklik isteği bile gerçekleşemez.

Bu durum Türkiye’yi rahatlatır.

Belki de kendi Kürtleriyle daha barışık bir politika izlemeye zorlar.

Tıpkı Haziran 2015 öncesinde olduğu gibi.

Görüldüğü gibi 2011 başlangıcında olduğu gibi Ankara’nın tüm hesapları yine Suriye gerçekleriyle çakışıyor.

Yani Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü İran ve Rusya ile işbirliğinden geçer.

Onlar da Esad’ı işaret ediyor.

Olur mu bilemem  ama bana göre 2018’in ilk haftalarında Putin Şam sokaklarını dolaşacaktır .

Sonrasını tahmin etmek hiç de zor değil.

Batılı ülkeler ve Körfez’in Kral, Emir ve Şeyhleri  her zaman olduğu gibi Türkiye’ye kazık attı ve atacak.

Her şey ortada.

Geriye siyasi irade, kararlılık ve karar gerekiyor.

Bu kez karar kesin doğru olmalıdır.

Türkiye bir 6 yıl daha yanlışlara dayanamaz.

Benden söylemesi bu kez bedeli çok ama çok ağır olur.

Türkiye ve tüm bölge için.

İran ve Rusya işbirliği bunun bilindiğinin kanıtıdır.

Çok ilginç bir denklem:

Pers, Osmanlı ve Rus imparatorlukları Abbasi ve Emeviler için ortak ve doğru bir formül arıyor.

İşin içinde daha birçok detay var ama onlar da  burada anlatılamaz.

Önemli olan Esed’in bir an önce Esad olmasıdır. Bu da çok zor bir iş değil.

Sonuçta tek bir harf değişecek. Herkesi ve her şeyi kurtarmak için değer.

Başka türlüsü de olmaz.

Olur diye düşünenler var olan durumu iyi okusunlar.

6 yıllık bela onlara yetmediyse gelecek olan beladan 60 yıl kurtulamayacaklarını anladıklarında  herkes için iş işten geçmiş olacaktır.

Benden söylemesi. Daha önce de söylemiştim.

Hepsi de doğru çıktı.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 02.09.2017 02:47
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol