İhsan hoca, Türkiye'deki dini anlayışın şekilden ibaret olduğunu vurguladı. "Bugün yaşanan din Hazreti Muhammed'in getirdiği din değildir" diyen Eliaçık hoca, şunları söyledi: " Şu gördüğünüz din devletin dinidir. Diyanetin dini, devletin dinidir. Türkiye'de laiklik diye bir şey yok, Bizantizm var. Bizantizmde esas olan dinin devletin güdümüne verilmesidir. Türkiye'deki din -ben buna derin din diyorum, hani derin devlet var ya tıpkı onun gibi bir de derin din vardır- Şaman-İslam sentezidir. Yani dipte akan dinin ana formları Şaman kültürüdür, onun üzerine İslam şalı, İslam kılıfı geçirilmiştir. Baktığınızda camiler var, teravih namazları var, mahyalar var, günde beş vakit gürül gürül ezan okunuyor, Kuran-ı Kerim en fazla satan kitap, ramazan gelince insanlar akın akın türbelere gidiyor, sahurda ışıl ışıl bütün evler yanıyor, trafik iftar vakti küt diye kesiliyor… Ülkede dinin derin bir manevi gücünün olduğu fark ediliyor. Fakat bu hangi dindir? Öbür taraftan baktığın zaman suç oranları artıyor, gelir dağılımında adaletsizlik büyüyor, zengin- yoksul arasındaki uçurum derinleşiyor. Camiye gidenleri bir gözleyin, birisi çıkıyor jipine binip gidiyor, diğeri ayağında kara lastik eve nasıl ekmek götüreceğim diye düşünüyor. Bana göre burada dinin özü, ruhu yok. Özü çalınmış, sinirleri alınmış dinin kabuğu var. Mezarlıklara bakın! Her ölünün arkasından Kuran okunuyor, türbelere gidiyorsun insanlar harıl harıl Kuran okuyor. Yani tapınaklar, mezarlar, türbeler, cenazeler… Devlet dine buralarda bir rol biçmiş. Buna Batılılar religion diyor. Oysa İslam religion değildir, din sadece ölüler, ruhlar ve mezarlarla sınırlanamaz, bu sadece insanı psikolojik olarak rahatlatır, o kadar. Oysa İslam, yine Batılı bir kelime ile çevirecek olursak state kelimesine tekabül eder yani devlettir, ekonomi-politiktir. En önemlisi de mülkiyet konusudur. Malın mülkün bölüşülmesi, emek-sermaye ilişkileri, çalışma hayatı, alınteri, servet kimin elinde, sömüren-sömürülen kim, baskı var mı, açlık ve yoksulluk ne durumda, İslam girdiği yerde önce bunları düzeltir."
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol
Bence yobazlar Emevi saltanatı dinimizi Peygamber'imizin tebliğ ettiği ve yaşadığı gerçek hüviyetinden çıkarmış kendi çıkar be saltanatlarının sürmesi için kullanmışlardır. Gerçek İslamı ancak Hazreti Muhammet'in yaşadığı gibi be onun en yakınları olan ehlibeytin sürdürdüğü din inancına dönmessek meselenin özünü kaçırmış oluruz.Çıkış noktamız bu olmalıdır. Bu noktadan çıkıp Peygamber'imizin yaşamını ve ehlibeytin yolunu izlemesek doğru yolu bulamayız . Bence bu noktadan hareketle gerçek din Bilgin'leri Kuran'ın Türkçesini ve mealini gözden geçirip islama sonradan girmiş hurafelerden temizlemedikçe doğru bir yere varamayız. Bence dini şekilcilikten kurtarıp gerçek yaşam içindeki yerine getirilmesi şart .Birde insanlar dinlerini ve uygulamayı kendi dillerinde öğrenmeli ve uygulamalıdır.kurandan başka rehber olmamalı herkes okuduğunu anlayarak ve bilerek yapmalıdır . Bu şekilde dinde sadelik ve anlaşılırdık sağlanmış olur ve saate din tüccarlarına gerek kalmaz. Bu konuda gerçek din adamlarına büyük görev düşmekte bu din adamlarında gerçekleri yansıtmakta Allahtan korkmalıdır İslamiyetin çeşitli mezhep ve yollara bölünüp islam ülkelerinin birbirleri ile savaşması ve uğraşmasının bir emperyalist ülkelerin çıkarları için yaptıkları oyunun bir parçası olduğunu idrak etmeli din işlerini devlet işlerinden ayırmak gerekir. İslamiyet bir Zaman'lar olduğu gibi ilme ve yeniliklere yönelmeli gençleri bu yönde teşvik edilmelidir.İlim Çin'de ise gidin bulun diyen, Kuran'da "oku" diye başlayan, bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olurum diyen bizim Peygamber'imiz ve Hazreti Ali 'dir. Düsturumuz bu ,Kuran ilim olmalıdır. Bu yolda emeği geçen herkese Allah razı olsun diyorum.
mükemml bir yorum.
Iyiki varsiniz hocam ama bu yobazliga bu kelimeler tesit edermi ?
her felsefenin bir ömrü vardır ve zamanla istismar edile edile anlamlarını yitirirl ve zaman tünelinde kaybolur giderl .bana göre artık bütün uhlevi inaçlarda tıpkı felsefelerde olduğu gibi istismar edile edile artık devirlerini tamamalamışlardır. biliyorum böyle yazınca müthiş bir tepki oluşuyor ama di̇nleri̇n kullanilarak i̇nsanlarin nasil peri̇şan edi̇ldi̇kleri̇ni̇ yillardir görüyoruz ve hatta günümüzde de yaşanalar bunun en canli i̇spatidir.
Siz muhammedi yanlis yerde Ariyorsunuz, Muhammed hendeklerde.Hendek savasindan cikan zaferdir islam,mekkeye silahsiz gider medineden gelir, medeniyet getirir baris olur. Baris Ozgurluk getirir ve Allah Ozgurlesir, onun bunun oglu, babasi olmaktan Cikar.Erdoganin yanindaki diyanet memuru Allah degil, nede erdogan onun oglu. Allahin verdigi dili yok saymak ona sirk kosmaktir.
Konuşarak bi yere kadar merhamet ve koalisyonsuz inanışı (şirk=menfaat ve korku iktidarı ve kuranı illaki otoriteden öğrenme hastalıgını bireyde halletmeliyiz. Değilse ŞOV YAPARIZ kendi düşmanımızı korkumuzu üretir ve bekleriz. Sonrada arkasında cüce kalırız.
Dinde ne beklersiniz.
Deprem olunca turkiye cumhuriyeti devleti bize yardim edin, biraz bitiniz kanlaninca hendek kazarsiniz, siz yediginiz kaba pisletenlersiniz, bu vatanin ekmegini yiyip ihanet eden ezilir, canakkalede savasmadiniz siz yoktunuz canakkalede. Biz kanla aldik bu vatani ya biat edersiniz ya yok olursunuz