Son zamanlarda kamuoyunda gittikçe yer bulan hadis tartışmalarına Eliaçık hoca, "Hadis Üzerine" isimli makalesi ile ışık tuttu. Kuran'ı Kerim dışında hiçbir kitabın Müslümanları mutlak anlamda bağlayıcı olmadığını vurgulayan Eliaçık hoca, " Yani ben adı geçen kitapların hiç birisine dönüp bakmasam, esas almasam, delil kabul etmesem bile hiçbir şey olmaz. Allah bana "Neden bu kitapları esas almadın?" diye hesap sormaz. Kuran dışında herkesin yazdığı kitap önce kendini, sonra onu gönüllü kabul eden taraftarlarını bağlar. Diğerleri onlardan sorumlu tutulamaz. "Ama bu kitaplarda Hz. Peygamber'in hadisleri var" diyeceksiniz. Olsun, Hz. Peygamber'in hadisleri sadece bunlarda mı var? Ben hadisleri bunlardan başka bir kitapta bulamaz mıyım? Sahih-i Buhari Hz. Peygamber'den yaklaşık 250 yıl sonra, İhya yaklaşık 500 yıl sonra, Risale-i Nur da yaklaşık 1400 küsür yıl sonra yazıldı. Onlar yazılıncaya kadar ortada hadis yok muydu? Hz. Peygamber bilinmiyor muydu? Dünyaya Hz. Peygamber'i bunlar mı tanıttı?" diye sordu.
ALLAH'IN TEK KİTABI KUR'AN'DIR...
Bir hadisin sırf şu kitapta veya bu kitapta geçiyor diye sahih olarak nitelenemeyeceğini kaydeden Eliaçık hoca, " Yani bir hadis "Buhari'de geçiyor, Risale-i Nur'da yer alıyor, İhya'da var" diye yunmuş yıkanmış değildir. Onlarda da zayıf hatta uydurma hadisler olabilir. Çünkü hiç birisi Allah'ın kitabı değildir. Bu, onların oturup hadis uydurduğu anlamına da gelmez. Uydurulmuş bir hadis meşhur olunca, güvendikleri hocaları silsilesinden geldiklerini de görünce kitaplarına almakta bir beis görmemiş olabilirler. Buhari'nin ortalıkta hadis olduğu iddia edilen onbinlerce rivayetin sadece % 5'ini kitabına alarak geri kalan % 95'ini elediği unutulmamalıdır. Şimdi, İslam'ın ikinci yüzyılının ardından, üçüncü yüzyılda Buhari ve çağdaşlarının yaptığına ikinci eleme dersek, şu an bir üçüncü elemeye daha ihtiyaç vardır. Yani bu çağın Buhari'leri ortaya çıkmalıdır ve aynen onun yaptığını yapmalıdır. Buhari ve çağdaşlarının, kendinden öncekileri, kriterler oluşturarak süzgeçten geçirmesi gibi, biz de, bizzat Buhari ve adı geçen diğer kitapları üzerlerine "sünger" çekmeden "süzgeçten" geçirmeliyiz. Bu durum, özelikle Türkiye gibi bir ülkede, söz konusu bu kitapların çok ciddi bir tenkit süzgecinden geçirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bunun henüz doğru dürüst yapılmadığını görüyoruz. Kimi insanlar sanki onları Allah yazdırmış gibi Kuran'dan daha çok onlara inanıyorlar. Oysa Allah'ın "yazdırdığı" yegane (bozulmamış) kitap Kuran'dır" dedi.
yuzdeyuzhaber
Son Güncelleme: 18.04.2014 12:27
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol
hadise,sunnete bakmadan namazın nasıl kılınacagını(mesela) anlatsın bıze o zaman pek degerli eliaçık (yada twıtter lakabıyla beliaçık) ihsan bey.
bugün hadislerin üzerine sünger çekmeyip, elekten geçirirsek, buhari nin yanlışına düşeriz. hadisleri yok sayıp, kuran a sıkı sarılalım.
Bütün kalbimle katiliyorum
Sadace Kur'an sadace gerısı dını tıcaret ,din tıcareti din dömürüsü,papazların cennet anahtarı sattığı dönem misali.
hacc 26, nisa 102, isra 110
fetih 29 secde de dua et, müzemmil 20, namazda ayetlerden kolayına geleni oku