Göz göre göre Telekom Vurgunu

07 Temmuz 2018 Cumartesi 04:57

Sevgili okurlarım, adına Telekom denilen kurumun pek çok marifetini, pek çok vurgununu burada sizlere belgeleriyle iletmiştim.
Yazılarımdan bir bölümünü dün bizim gazetenin birinci sayfasında gördünüz.
Önce, konuyu bilmeyenler için bir şey yazayım.
Aslında Telekom özelleşti ama özelleşmedi.
Şimdi haklı olarak bunun ne demek olduğunu soracaksınız.
AKP iktidarı tarafından satışa sunulan ulusal varlıklarımızdan biri olan Telekom aslında satılmadı.
Ya ne oldu?
Bir Arap firmasına resmen peşkeş çekildi.
Peki olayın aslı nedir?
Telekom'la hükümet arasında satış değil devir sözleşmesi imzalandı.
Telekom 2026 yılında yine devlete geçecek.
O zaman ne olacak?
Hükümet isterse yeni bir ihale açıp bu kurumu satacak, isterse kendisi yönetecek.
Önümüzde henüz sekiz yıl var.

* * *

Arap Telekom bizim büyük kuruluşumuzu aldı…
Ama yeterli kaynağa sahip değildi, parası yoktu.
Bankalara başvurdu…
Ve hükümetin de gaz vermesiyle üç büyük bankamız bunlara 4 milyar 700 milyon dolar kredi açtı.
Akbank, İş Bankası ve Garanti…
Bunlar olurken, bu üç banka Arap Telekom'a bu kıyakları yaparken hiçbir ilgili kişi ve kuruluş “Yaa kardeşim siz ne yapıyorsunuz, milletin paraları bu kuruluşa nasıl peşkeş çekiliyor”demedi…
Oysa Telekom borçlarını ödemiyor veya ödeyemiyor, kredi aldığı bankalara ödeme yapmıyor veya yapamıyordu.
Şimdi o paralar yarı yarıya batık!
Durumu gören bankalar Rekabet Kurumu'na başvurup izin istediler:
“Telekom'un yüzde 55'ini bari biz alalım da, zararımızı biraz olsun azaltalım!”

* * *

Evet, Araplar Telekom'u 2026 yılında devretmek koşuluyla üzerlerine geçirdi.
Ancak bu işin, bu vurgunun çok önemli bir püf noktasını unutmayalım.
Sözleşme imzalanırken Telekom üzerinde kayıtlı (bizim babadan kalma PTT'ye ait olan) binlerce irili ufaklı taşınmaz mülk vardı.
Türkiye'nin dört bir yanında, kırsal kesimde, il ve ilçe merkezlerinde arsalar, araziler, binalar, eğitim tesisleri…
Telekom bunları, kendisine ait olmayan ve geçici olarak devredilmiş olan bu mülkleri tek tek ve toplu halde satmaya başladı.

* * *

Bu amaçla gazetelere yarım sayfalık ilanlar veriliyordu:
“Sahibinden satılık taşınmazlar.”
Bu ilanların çoğu Hürriyet'te ve Fetullah'ın gazetesi Zaman'da çıkıyordu.
Ancak işin ilginç yanı, Telekom adı kullanılmıyor, sahibinin kim olduğu hiçbir zaman açıklanmıyordu. Meraklılar, satıcının kim olduğunu sadece verilen telefon numaralarından öğrenebiliyordu.
Kuruluşun yönetiminde bol maaşlı “Hazine temsilcileri” de vardı. Onlar maaşları cebe attılar, olanları seyretmekle yetindiler.
CHP milletvekilleri tarafından verilen dört ayrı Meclis araştırma önergesinden biri gündeme alındı, AKP oylarıyla reddedildi.

* * *

Edirne'den Ardahan'a, Antalya'dan Samsun'a, Hakkari'den Çanakkale'ye kadar bütün mülkleri bu yolla sattılar.
Geçmişte devletin ve milletin birikimleriyle elde edilmiş olan her şey elden çıkarılıyor ve kurumun içi boşaltılıyordu.
Bir gazeteci olarak bu konuda görevimi sonuna kadar yerine getirdim, bu rezaleti burada defalarca yazdım.
Bekliyordum ki AKP iktidarının herhangi bir yetkilisi ortaya çıksın, “Gel bakalım Telekom, bu yaptığın yasal değildir. Bu mülkler sana ait değildir, 2026 yılında sen bunları aynen devlete devretmek zorundasın. Sen hangi hakla Telekom'un içini boşaltıyorsun” desin.
Aldatılıyorduk, kazıklanıyorduk ve kendi özgür irademizle (!) soyuluyorduk…
Yazdıkça yazıyordum, satılan mülkleri tek tek açıklıyordum ama hiçbir hükümet yetkilisinden tık yoktu.
Bu satışların izni acaba hangi devlet kurumundan ve hangi yasanın verdiği yetkiyle alınmıştı, Telekom bu satışlardan kaç para kazanmıştı?
Soruyordum, yanıt gelmiyordu… Meclis'te önergeler verildi, sonuç değişmedi…

* * *

Evet, devletin ve milletin malı olan yüzlerce taşınmaz böyle satıldı.
Pek çoğu yıllar içerisinde kentlerin göbeğinde kalmış ve korkunç değer kazanmıştı.
Bu satışlardan elde edilen büyük paraların tamamı, çalışanları dışında hiçbir şeyi Türk olmayan Arap Telekom'un cebine girdi…
Ancak doğrusunu söylemek gerekirse bu kuruluşun batık durumda olduğunu iyi kötü biliyorduk da, üç bankaya milyarlarca dolarborç taktığını bilmiyorduk.
Bu bankaların girişimi üzerine rezaleti şimdi öğrenmiş olduk.

Sevgili okurlarım, Telekom vurgunu Türkiye'de “Özelleştirme (!)” kisvesi altında tanık olduğumuz en büyük vurgunlardan biridir.
Üstelik şimdi başımıza bir de bankalara takıp da ödemedikleri 4 milyar 700 milyon dolarlıkborç çıktı.
İktidar bunların hesabını verecek midir?
Valla benim içim rahat…Bu konuda onlarca yazı yazdım, uyardım ve gazeteci olarak üzerime düşen görevimi biraz olsun yapmaya çalıştım.
Ne yazık ki elimden daha fazlası gelmiyordu.
Ama ülkeyi yöneten aymazlar hiç umursamadı.
Özür diliyorum!

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 07.07.2018 05:04
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol