Eşek Adası

05 Temmuz 2020 Pazar 06:18
Eşek  Adası


10 yıl önceydi.

Irak'ta kan gövdeyi götürüyordu.

El Ambar bölgesinde görev yapan Amerikalı albay John Falsom, enkaz yığınlarının 
arasında, vurularak yaralanmış bir eşek buldu.

Hem kan kaybından, hem açlıktan ölmek üzereydi.

Veteriner hekim çağırıldı, sahra hastanesinde ameliyat edildi, kurtarıldı.

Duman rengindeydi.

Mister Smoke adı verildi.

Birliğin maskotu oldu.

İnsan öldüre öldüre insanlıktan çıkan Amerikan askerleri, eşek sayesinde hayata 
geri dönmüştü, eşekle hatıra fotoğrafları çektirip, hasretle baba yolu gözleyen 
çocuklarına gönderdiler.

Askerlerin çocukları da bu sevimli fotoğrafları sosyal medya hesaplarına 
koydular.

Gazeteler üstüne atladı, manşet üstüne manşet yapıldı.

Eşek şöhret oldu.

Posterleri, tişörtleri, oyuncakları, rozetleri yapıldı.

Amerikan askerlerine, ailelerine ve savaşın yıkıcı görüntüleriyle sarsılan 
Amerikan toplumuna, moral kaynağı haline geldi.

Uluslararası Hayvanlara Karşı Zulmü Engelleme Vakfı devreye girdi, “Mister 
Smoke'u ABD'ye getirelim, gazilerin ve asker çocuklarının rehabilitasyon 
merkezine yerleştirelim, terapide kullanalım” dediler.

Pentagon'a danışıldı.

Pentagon'un gökte arayıp yerde bulduğu propagandaydı.

Eşeğin acilen savaş ortamından çıkarılıp “özgürlükler ülkesi”ne getirilmesi emri 
verildi.

O sırada, Iraklı bir köylü çıkageldi, “eşek benim eşeğim, geri verin” dedi.

Buyrun burdan yakın…

Amerikalılar, köylüyü ikna etmesi için, aracı olarak, işbirlikçi bir şeyh 
görevlendirdi.

Şeyh köylüyü çağırdı.

“Sevaptır, eşeği ver” dedi.

Köylünün sevap tarifesi belliydi, “30 bin dolar versinler, eşeği vereyim, 
paranın yarısını da sana vereyim” dedi.

Şeyh'in aklına yattı.

Köylüyü yanına alıp, albaya gitti, “30 bin dolar verin, eşeği alın” dedi.

Mevzu fazla uzadığı için albayın kafası zaten yeteri kadar bozuktu, “ya eşeği 
efendi gibi verin, ya da ikinizi birden buraya gömeyim” dedi.

Şeyhle köylü ikna oldu!

Eşeği hediye ettiler.

Böylece, eşeğin özgürlük seyahatine engel kalmamıştı.

Erbil'e getirildi.

Habur'dan Türkiye'ye sokulacak, İncirlik'ten ABD'ye uçacaktı.

Sayın hükümetimiz itiraz etti iyi mi…

Tarım bakanlığımız “eşekte hastalık varsa, maazallah bizim eşeklere de bulaşır, 
o yüzden yurda girişine izin veremeyiz” dedi.

Eşek krizi 21 gün sürdü.

Amerikalıların kafamıza çuval geçirmesine gıkını bile çıkarmayan sayın 
hükümetimiz, eşeğe dikleniyordu!

Neticede Amerikan elçiliği devreye girdi, diplomatik bir nezaketle “kapıyı hemen 
açın, yoksa biz açmasını biliriz” dediler.

Bizimkiler yelkenleri suya indiriverdi, kapıyı açtı.

Amerikalılar öfkelenmişti, eşeği İncirlik'ten askeri uçakla göndermekten 
vazgeçtiler, gözümüze sokmak için, inadına İstanbul'a getirdiler, Atatürk 
Havalimanı'ndan sivil kargo uçağıyla gönderdiler.

Eşek önce New York'a, oradan Nebraska'ya uçtu.

Sosyal medya fenomeni oldu.

Televizyon programlarına çıkarıldı.

Çizgi filmi bile yapıldı.

Rehabilitasyon merkezinde yaralı duygulara merhem oldu, 2012 yılında ölene 
kadar, özellikle gazi çocuklarının biraz olsun yüzünü güldürdü, ailelere 
psikolojik güç verdi.

Ve, madalyalı kahramanlar gibi büyük bir saygıyla, askeri törenle toprağa 
verildi.

Böylece…

Irak'ta taş üstünde taş bırakmayan, bir milyon Iraklıyı şakır şakır öldüren 
Amerikalılar, Iraklıların eşeğini kurtararak bütün dünyaya “insanlık reklamı” 
yaptı.

10 yıl sonra, bu hafta…

Yunanistan cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu, Aydın Didim'in hemen 
karşısındaki Eşek Adası'nı ziyaret etti.

Sadece iki ay önce bu makama seçilmiş ve Yunanistan'ın ilk kadın cumhurbaşkanı 
olmuştu, ilk resmi seyahatini Eşek Adası'na yaptı.

(Türkiye'deki böşdöndürücü gündem trafiği nedeniyle yazmaya bir türlü fırsat 
bulamadım ama, yazmazsam eşeklik olurdu.)

Eşek Adası, Türkiye toprağıdır.

İstanbul Büyükada'nın iki misli büyüklüğündedir.

“Egemenliği herhangi bir anlaşmayla devredilmemiş adacık” statüsündedir.

Türkiye'ye ait olduğuna dair uluslararası haritalar var.

Türkiye toprağı olduğunu gösteren ABD ve İngiliz belgeleri var.

Ama, Yunanistan tarafından alenen işgal edildi.

Askeri üs kurdular, belediye başkanlığı kurdular, okul kurdular, kilise 
kurdular, nüfus taşıdılar, hapishane bile kurdular, mülteci hapishanesi, 
Türkiye'den Yunan adalarına geçen mültecileri yakalayıp, buraya tıkıyorlar.

Hem kendi milletinin gururunu okşamak için, hem de Türkiye'ye gövde gösterisi 
yapmak için, Eşek Adası'na helikopterle inen Yunanistan cumhurbaşkanı, askeri 
törenle karşılandı.

Eşek Adası'nın anı defterine şunları yazdı:

“Adanın fahri vatandaşı olma onuruna eriştiğim için teşekkür ederim, bu ada 
Yunanistan'ın ayrılmaz parçasıdır, egemenlik haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz, 
ulusal topraklarımızı vermeyeceğiz!”

(Teee Fizan'a asker göndermek için Libya tezkeresi çıkaran sayın hükümetimizin 
gıkı bile çıkmadı… Baroları bölmeye çalışmakla, kıdem tazminatını buhar etmekle, 
sosyal medyayı yasaklamakla meşgul oldukları için, Eşek Adası'nda olan bitenleri 
görmediler herhalde!)

Elalem, elalemin eşeğini işte böyle sahipleniyor.

Eşekleri rencide etmek istemem ama, eğer gerçekten devletin milletin bekasını 
düşünüyorsak, daha fazla eşeklik etmemek gerekiyor!

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 05.07.2020 06:25
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol