'Erdoğan Panikte Çünkü...'

Y.Çağ Yazarı Orhan Uğuroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 31 Mart seçimleri için ciddi şekilde panikte olduğunu öne sürdü. İşte o satırlar...

03 Mart 2019 Pazar 00:11

"Olmuyor, olmuyor AKP ve MHP teşkilatları tabanda birlik ve beraberlik sağlayamıyor" diyen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın panikte olduğu kulislere yansıyor...

Ankara ve İstanbul başta önemli Büyükşehirler ve illerde Cumhur İttifakı'nın ya da AKP adaylarının kaybedeceğini anket sonuçlarında gören Erdoğan bu kızgınlıkla sokağa, meydanlara çıkıyor.

Öncelikle teşkilatlara moral vermek için, "anketlere güvenmiyorum" mesajı veriyor ki, "kaybediyoruz" havasına giren teşkilatlar heves ve hırslarını kaybetmesinler istiyor.

"Konsolidasyonu sağlayamadık"...

Bu cümlesi ise AKP ile MHP teşkilatlarının kan uyumsuzluğunu ortaya koyuyor.

"Türkiye'nin bekası" cümlesine ise AKP ve de MHP teşkilatları inanmıyorlar ki...

Bu sloganın yerel seçimde adayların kazanması için hiçbir olumlu etki yapmadığını AKP teşkilatları sahada çok iyi görüyorlar.

Çünkü seçmenin derdi geçim bekası, yaşam bekası...

Evet, görüyorsunuz ne Recep Tayyip Erdoğan'ın ne de Devlet Bahçeli'nin umurunda değil halkın fakirliği, fukaralığı, işsizliği, enflasyon baskısı, yani geçim 
derdi...

Geçim mi, seçim mi? Sorun bakalım millete ne yanıt alacaksınız...

İlletmiş, zilletmiş etki yapmıyor seçmen üzerinde hele hele "bu yıl 9 ayda 2,5 milyon kişiye iş sağlayacağız" şeklinde balon vaatlere seçmen sadece gülüyor.

1 (BİR) evet sadece bir kişinin alınacağı işe 6 bin kişi başvuruyorsa bu, AKP'nin 16 yıllık iktidarının iflas fotoğrafıdır.

Tanzim satışları, AKP'nin ekonomiyi dibe vurdurduğunun fotoğrafıdır.

İnşaat sektörünün iflas noktasına gelmesi, ekonomik durgunluğun acı sonucudur.

Konkordato ilanları, fabrikaların, ticaretin, sanayinin "bittik" ilanıdır.

Hiçbir yerel seçimde bu tablo ortaya çıkmamıştı ki, AKP'nin eski bakanı bu durumu değerlendirirken Erdoğan'ın, "teşkilatlardaki metal yorgunluğu" sözünü 
anımsatıyor ve diyor ki;

"10 milyon üyesi olan 17 yıllık AKP döneminin sonunda İstanbul'a Binali Yıldırım'ı, Ankara'ya Mehmet Özhaseki'yi, İzmir'e Nihat Zeybekci'yi aday göstermemiz yanlıştır. Erdoğan'ın yeni isimlere yer vermek yerine bu yorgun isimlere yer vermesi, AKP teşkilatlarını küstürdü. Hâlâ yorgun isimlere bel bağlamak büyük hata oldu."

Anketler ki, geçmişte AKP'nin vazgeçilemez en önemli silahlarıydı ama bugünlerde en çok kızdıran seçim unsurları oldu.

Sonuçta AKP ve MHP teşkilatlarının kaynaşamaması, AKP teşkilatlarının metal yorgunluğu, "eski tüfekler" denilen ve 16 yıldır her önemli görevlere atanan isimlerin belediye başkan adayı yapılması karşısında yerel seçimde büyük oy kaybı yaşanacağını gören Erdoğan, yollara düştü.

Mehmet Özhaseki'nin Ankaralılarda heyecan yaratamaması karşısında Erdoğan hem afişlerle, hem sokaklara kadar çıkarak destek vermeye başladı.

AKP Ankara teşkilatının önemli isimleri, "Özhaseki yerine keşke Veysel Tiryaki ya da Süleyman Soylu olsaydı Ankara'yı rahat kazanırdık, ne yazık ki 
kaybedeceğiz" görüşünü seslendiriyor.

Ve Erdoğan'ı çok kızdırdığı söylenen bir anket ortaya çıktı.

Melih Gökçek'e oy veren yaklaşık yüzde 10-12 gibi bir seçmen kitlesi, Özhaseki'ye tepki göstermek amacıyla Mansur Yavaş'a oy vereceğini ortaya koyuyor.

Anketi yapan firma ile konuştum, şu ayrıntıyı da verdiler.

"Yüzde 10-12 oranındaki seçmen yapısında ağırlıklı olan yüzde 8-9 oranındaki kesimi ülkücü, kalan ise AKP'ye oy verenlerdir."

Binali Yıldırım'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki isteksizliğini eski AKP milletvekili, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi yıllardır Erdoğan'ın çiftliği oldu. Binali Bey bu çiftliğin kâhyası olmak istemiyor, aday olmamak için direndi ama 'emir demiri keser' diye kabul etmek zorunda kaldı" diye yorumladı.

Değerli okurlarım; dünyanın hiçbir ülkesinde seçim sonuçları 100'den geriye doğru oy oranları ile açıklanmaz.

Sıfırdan yüze doğru açıklanır seçim sonuçları.

Bu tuzağa karşı eğer CHP ve İYİ Parti önlem alamazlarsa, ajansın oylarına bakan sandık görevlileri umutsuzluğa kapılıp görevlerini bırakırlar.

Ve tabii YSK'ya da çok büyük görev düşüyor ama...

Bu amayı ortadan kaldırmanın tek çaresi var.

Önce vatandaşlık görevini yapmak için, "ama fakat" demeden oy kullanmak...

Ve sandıklara sahip çıkmak...

AKP de MHP de hatta Erdoğan da Bahçeli de Cumhur İttifakı'nın başarısız olduğunu görüyor ve ancak "Türkiye'nin bekası için adaylarımıza oy verin" diye kimsenin inanmadığı bu slogan ile seçmeni etkilemeye çalışıyor.

Ama görülüyor ki seçmen bu sözlere inanmıyor ve "geçim bekası" için AKP'ye de Erdoğan'a da ders vermek istiyor...
 

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol