EMO yaptığı açıklamada, yaz saati uygulamasını ""hükümetin plansız bir şekilde" kalıcılaştırdığı savunularak, bunun ardından havaların soğumasıyla hem elektrik hem de doğalgaz tüketiminin arttığına dikkat çekildi.

Doğalgaz sıkıntısı nedeniyle BOTAŞ’ın elektrik üreten santrallara gaz verememesinin bu santralları devre dışı bıraktığının belirtildiği açıklamada, bu gelişmenin ardından Kasım ayında yüzde 37.9 olan elektrik üretimindeki doğalgazın payı Aralık ayında yüzde 31.4’e düştüğü vurgulandı. 

Elektrik fiyatlarında tarihi rekor 

Açıklamada, Elektrik fiyatlarının 22 Aralık 2016 günü saat 17:00 itibarıyla 1 megavat saat başına 1169.55 lira ile fahiş bir düzeye çıktığı,  23 Aralık 2016 için verilen fiyatların ise 1899.99 liraya tırmandığına işaret edilerek “Türkiye hem elektriğin pahalılaşması hem de elektrik ihtiyacının karşılanamaması riskiyle karşı karşıya bulunuyor” denildi.  

DOĞALGAZIN PAYI AZALIYOR 

EMO açıklamasında, 14 Aralık’tan sonra elektrik üretiminde doğalgazın payının giderek azaldığı ve 21 Aralık’ta yüzde 20.6’ya, 22 Aralık’ta ise yüzde 17.4’e kadar gerilediği belirtildi. 

Açıklamada, elektrik gibi doğalgazda da özelleştirme ve serbestleştirme planlamanın rafa kaldırıldığı ileri sürülerek “Yurtdışından doğalgaz alımının serbestleştirmesi, Türkiye’yi elektrikte olduğu gibi doğalgazda da arzı planlayamaz noktaya getirdi” denildi. 

Bu gelişmelerin elektrik üretiminde sıkıntıyı kaçınılmaz hale getirdiğinin savunulduğu açıklamada, üretimi durdurulan büyük ölçekli doğalgaz santrallarının Batı’da olmasının yoğun elektrik talebinin Doğu’dan karşılanması zorunluluğunu doğurduğu belirtildi. Açıklamada, “Doğu’dan Batı’ya elektrik aktarımı da iletim hatlarına çok fazla yüklenilmesine yol açtığı için 31 Mart 2015 tarihinde tüm Türkiye çapında yaşanan karanlığın tekrarlanması riskini beraberinde getiriyor” denildi ve şu görüş savunuldu: 

"TÜRKİYE KARANLIĞIN EŞİĞİNE SÜRÜKLENMİŞTİR" 

“Tüm bu gelişmeler sonucunda bir yandan pahalı elektrik bir yandan da elektrik ihtiyacının karşılanamaması sorunuyla yüz yüze kalındı. Havaların soğuması dışında olağanüstü bir gelişme olmamasına rağmen bugün Türkiye uygulanan enerji politikaları nedeniyle karanlığın eşiğine sürüklenmiştir.” 

Açıklamanın son bölümünde şu önerilere yer verildi: 

“Hükümetin derhal yaz saati uygulamasından vazgeçmesi; elektrik üretim ve tüketiminde, doğalgaz alımı ve dağıtımında kamusal bir planlamayı sağlayacak şekilde inisiyatif alması gerekmektedir. Dövizle borçlanan elektrik şirketlerinin içinde bulunduğu mali açmazı tüketim üzerinden kullanıcıların sırtına yıkan anlayış terk edilmelidir. Plansızlığın faturası halka yıkılmamalıdır. Elektrik Mühendisleri Odası, elektrik üretim ve dağıtımının kamu yararına, ucuz ve güvenli olarak sunulabilmesi için kamulaştırma yapılmasını zorunlu görmektedir.”