" Bir tane hocayı getiriyorlar Mısır'dan ya da Lübnan'dan. Adam elini kulağına koyuyor ve asılıyor mübarek alabildiğine. Herkes de onu dinliyor ama kimse birşey anlamıyor. Diyarbakır'da, Kayseri'de Konya'da Kuran ziyafetleri veriliyor ve insanlar kitleler halinde bunu dinliyor, ağlıyor, sızlıyor" diyen Eliaçık, " Saf bir samimiyet içindeler. Ama hiçbirşey bilmiyorlar. Orada başka birşey okusan onu Kuran diye yutacak. Ne olduğunu bilmiyorki çünkü. Saf, samimi. Böyle bir dindarlığı yönlendirmek, sömürmek, söğüşlemek gayet kolaydır, olan da bundan başka birşey değildir. Gözyaşları oluk oluk akarken çıkıyorlar programdan ve getirin paraları diyorlar. Siz de oluk oluk akıtıyorsunuz. Çünkü burada böyle söylüyor diyor ve ben de onun temsilcisiyim diyor. Bu yüzden şu anda Türkiye'de dindarlık yerlerde sürünmektedir" şeklinde konuştu.

Muhammed İkbal'in dediğinin gerçekleştiğini, Türkiye'de de şeyhler, şıhların dini kötü göstererek, insanları bundan uzaklaştırdığını söyleyen Eliaçık, sözlerini şöyle tamamladı: Bugün Muhammed İkbal'in dediği gerçekleşiyor. 'Ey molla senin dinin kafir üreten bir fabrika gibidir' diyor. 'Sen konuştukça, anlattıkça memlekette kafir türüyor. Başka bir işe yaramazsın sen' diyor. Kuran'ı güzel sesli bir hafızdan dinliyorsanız siz Kuran'a inanıyor ve onun için ağlıyor olmuyorsunuz. Ağlamak istiyorsanız gelin uzun havalar var hüngür hüngür ağlarsanız. Kuran'dan daha iyi ağlatır. Garantilidir. Hele hele yangın sesli Kürt ezgileri adamın ciğerini söker. Bu mudur Kuran okumak? Bu Kuran okumak değil ki. Önce ne dediğini anlayacaksınız. Demek öyle diyeceksiniz. İdrak, bilinç patlaması olacak beyninizde, içinizde. Bu yasakmış, bu serbestmiş diye edindiğiniz bilgi bilince dönüşecek, amel yapacaksınız."