'DEVLETİN DİNİNE GÜVEN OLMAZ'

İnsanların Kur'an tefsirlerinde özellikle Diyanet'in mühürünü aradığını ama bunun yanlış olduğunu söyleyen İhsan Eliaçık hoca, " Vatandaş bunu güvenilir sanıyor ama aslında tam tersi güvenilirdir" dedi.

08 Aralık 2014 Pazartesi 12:44
'DEVLETİN DİNİNE GÜVEN OLMAZ'

 İşte hocamızın o açıklamaları:

" Her devlet dini kullanır. Her devletin din adamları vardır. Her devletin din kurumları vardır. Ve bu din adamları devletin icraatlarını meşrulaştırırlar. İslam kültüründe sultanın sofrasına oturan alimin verdiği fetva geçersizdir kuralı geliştirilmiştir. Sen onun dediğini tutarsın demektir bu.

Kur'an'ı alıyor vatandaş, arka sayfalarında mühür arıyor. 'Ne mühürü arıyorsun?' diye sordum, 'Diyanet'in mühürünü' dedi. 'N'olucak?' dedim. 'O güvenilirdir' dedi. Belki de tam tersi doğrudur. Asıl mühür varsa güvenilmezdir. Bana göre Diyanet'in mühürü varsa o kitapta, devletin din kurumunun mühürü demektir. 

Beş profesörün ismi var bir Kur'an çalışmasında. Üstünde de Suudi Arabistan Bakanlığı'nın mühürü var kapı gibi. Vatandaş tavaf esnasında beni arayarak 'Senin söylediğin mi doğru, bu üzerin de beş profesörün söylediği mi doğru?' diye soruyor. Bakara Suresi 219. ayet için ben demişim ki, 'Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki; ihtiyaçtan fazla olanı.' 

Onlar ise şöyle denmiş: 'Sana iyilikten ne yapacaklarını sorarlar. De ki; affetmeyi'.

Şimdi kim doğru söylüyor? 

Size soruyorum petrol kralının hangi meal hoşuna gider. Suudilerin ve prenslerinin 5 bin hanedan üyesi var toplam, dünyanın her yanında sabah kahvaltı yapıyorlar, başka yerde istedikleri mankenlerle birlikte oluyorlar, bunların bir günlük masrafı bin yoksulun on yıllık ihtiyacı. Düşünün bunun hoşuna tabiki diğer meal gider.

Bu profesörler nasıl da yontmuşlar konuyu aldıkları dolarlar karşılığında. Devletin din kurumunun yapmış olduğu Kur'an çevirilerine güvenilmez. Sultanların, kralların kontrollerinde olan meallere güvenilmez. Diyanet'in verdiği fetvalar şüphelidir. İlk duyduğunuz anda inanılacak fetvalar değildir. Ya hükümeti meşrulaştırıyordur ya muhalif olanı çürütmek için konuşuyorlar.

Türkiye'deki servet ve otorite sahiplerini rahatsız etmeyen hiçbir din söylemi Peygamberane değildir. Hele hele meşrulaştırıyorsa düşünmek lazım. Bir Cumhurbaşkanı, bir Başbakan, eşinin başörtüsüne bakılarak, namaz kılışına bakılarak, hacca gidişine bakılarak değerlendirilemez. İcraatlarına bakacaksınız. Zulüm yapıyor mu yapmıyor mu, adaletli davranıyor mu davranmıyor mu, yetkisini gücünü halkın lehine, zayıfın, güçsüzün, ezilenin lehine kullanıyor mu kullanmıyor mu? Güçlünün mü zayıf mı yanında buna bakacağız.

Peygamber'imiz der ki insanların alnındaki secde izine ve sırtındaki hırkaya bakarak değerlendirmeyiniz. Adam Allah'ın sevgili kulu görüntüsü verebilir bu aldatıcıdır buna bakmayın kişinin dinarla ve dirhemle olan ilişkisine bakın diyor. Yani parayla olan ilişkisine bakın diyor. Bir adamın bunlarla ilişkisi onun gerçek bir dindar olup olmadığının göstergesidir. Onun namazı, başörtüsü, haccı, orucu değildir. Biz onlara bakamayız."

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 08.12.2014 16:21
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
hak il 2014-12-08 13:07:25

hocam çok doğru söylüyorsunuz ama gelde bu millete bunu anlat.

Avatar
Emin 2014-12-08 18:21:12

Senin meal onların işine gelmez

Avatar
MUSTAFA NEVZAT 2014-12-08 13:46:46

bakara 219 sanirim bahsi̇ geçen ayet