Türbanlı milletvekilleri konusunu değerlendiren ve bunu ülkede adalet ve eşitlik bağlamında olumlu bulduğunu belirten Eliaçık hoca, " Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne başörtülü vekillerin girmesi meselesi olumlu bir gelişmedir. İyi olmuştur, güzel olmuştur ve doğru olmuştur. Bizler başörtüsü mücadelesinden gelen insanlarız. 28 Şubat sürecinde 30 tane davam vardı ve ben bu 30 davadan yargılandım. O gün başörtülüleri okula almayan rektörlere zalim, iktidar sahiplerine muktedir demiştim. Şimdikilere de diyorum ve eleştiriyorum" dedi.
"İKTİDAR SAHİPLERİ ELEŞTİRİLMELİDİR..."
Bir başörtülünün de bir başörtülüyü eleştirmesi gerektiğini, haksızlık varsa bunu görmezden gelmemesi gerektiğini ve ona sahip çıkmaması gerektiğini anlatan Eliaçık hoca, " Bu başörtülüler şimdi devletin en tepesindeler. N'apıcağız? Hala üniversite önlerindeymiş gibi mi davranacağız? Namaz kılıyorlar diye eleştirmeyecek miyiz? Bunu anlamıyorlar çünkü zihinleri buna müsait değil. Bu kitabı Kuran'ı çok iyi anlamış olmak lazım. Ben şahsen bunu aştım. Tipik örneğim. 28 Şubat'ta başörtüsü mücadelesi verip, mağdur olanlar arasındayım. Bütün bir Kayseri'nin hesabını bana sordular. 28 mücadelesi. Bir sürü mücadele verdik. Daha 2010 yılında bitti yargı süreci. Bir sürü yasak vardı. Beni hayatın içinde açlıkla cezalandırdılar. Bunların içinden gelen birisi olarak söylüyorum ki; iktidarda olanın kim olup olmadığına bakmadan haksızlığa, zulme karşı çıkmalıyız. Ben de istesem milyonlar kazanırım. Sadece Ramazan'da sezonu 500 bin lira ile kapatabilirim. Belediyelerden iftar sohbeti altında para alıyorlar. Ben konuştuğum için para almıyorum. Zengin olmak caiz değildir kamu hizmeti üzerinden, dini programlar yaparak, kitaplar satarak servet biriktirmek haramdır. Bu yüzden oyumu felaketten yana kullandım. Doğru olan budur. Bir başıma kalsam bile doğru olan budur. Hiç bir menfaat yok bunun sonunda. Tüm bunları yaşamış biri olarak söylüyorum ki; Meclise başörtüsüyle girenleri destekliyorum. Böyle olmakla görülmüştür ki, laik yapı zarar görmedi, cumhuriyet yıkılmadı. Aynı şekikde anadilde eğitim olduğu zamanda ülke bölünmeyecektir. Cemevleri ibadethane olduğu zaman din elden gitmeyecek Ruhban Okulu açıldığında da Hristiyanlık gelmeyecektir. Herkese eşitlik ve özgürlük gelmiş olacaktır" dedi.
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol
helalolsun size hocam.size yüzde yüz katılıyorum,keşke herkes sizin gibi cesur olabilse.
noldu da kayseri yi biraktin geldin hoca. populerlik mi cazip geldi
konunun inançlar olmadığı, inançların bir sömürü aracı olarak kullanıldığı gün gibi ortada..kimi insanlar mevcut iktidarın maskeli yüzünü ne yazık ki,hala göremiyor..hala onların dürüstlüğüne inanıyor..çünki onları hala kendisi gibi biliyor..o makama gelen insanların kutsal değerleri çıarları için kullanmaktan çekinmediğini hesba katmıyor..kimileride ne yazık ki bü çamurun içinde ..yani işiniz zor.
konunun inançlar olmadığı, inançların bir sömürü aracı olarak kullanıldığı gün gibi ortada..kimi insanlar mevcut iktidarın maskeli yüzünü ne yazık ki,hala göremiyor..hala onların dürüstlüğüne inanıyor..çünki onları hala kendisi gibi biliyor..o makama gelen insanların kutsal değerleri çıarları için kullanmaktan çekinmediğini hesba katmıyor..kimileride ne yazık ki bü çamurun içinde ..yani işiniz zor.