'BU KOMUTANLARLA BU İŞ OLMAZ'

TSK içindeki cemaatçi yapılanmayı ilk kez 2009 yılında ortaya koyan eski Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcısı Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, önemli uyarılarda bulundu.

26 Temmuz 2016 Salı 00:51
'BU KOMUTANLARLA BU İŞ OLMAZ'

Darbe girişimi sonrası YAŞ toplantısının 1 hafta önce çekilmesine ilişkin olarak konuşan Üçok,"Çok yanlış bir karar. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza buradan sesleniyorum. Bu darbecileri atayan ve darbe gecesi sınıfta kalan bu komutanlarla Askeri Şûra’ya girmeyin. Gerekirse bu olaylar sakinleşene kadar YAŞ’ı ertelemek lazım" dedi.


Yeni komuta kademesiyle Askeri Şûra yapılmalı" görüşünü savunan Üçok, "Erkene alınması konusunda Cumhurbaşkanı’ndan istirham ediyoruz; bunlara inanmayın, bunlarla toplanmayın, bunların terfileri zaten Balyoz kumpası sayesinde oldu. Bunlar bu konumları hak etmediler, darbe gecesindeki etkilerini de zaten gördük" ifadelerini kullandı.

Üçok'un, Habertürk'ten Balçiçek İlter'e verdiği söyleşiden bazı bölümler şöyle:

-Bu darbe girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hiçbir Atatürkçü, asker halkın üstüne tankla gitmez. Hiçbir Atatürkçü, Atatürk’ün kutsal saydığı Meclis’e saatlerce bomba yağdırmaz. Köprüde bayrak gönderinin altında uçaksavar ve muhtelif silahlar bulunur. Ordu bunu nasıl bilmez? Bakın Cumhurbaşkanı yaveri tarafından esir alınsaydı, bu darbe teşebbüsü başarıya ulaşırdı. Bu darbe girişimi Fethullahçıların girişimidir.

-Olup bitenlere baktığınız zaman “Ben söylemiştim” mi diyorsunuz?
Keşke söylemeseydim ama diyorum. 2009 yılından beri uğraşıyorum. Ben o dönem bu soruşturmayı yapıp gerekli her yere bulduklarımı sundum. Özellikle de Genelkurmay Başkanlığı’na... Genelkurmay Askeri Savcısı’na da durumu anlattım. Ayrıca Ankara, İzmir ve İstanbul savcılarına da bilgi verdim. Emniyet müdürlüklerine de detaylı raporlar verdim. Ama TSK sürekli dosyaların üzerini kapattı. Aynı dönemde Askeri Yargıtay üyesi bile Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na benim ortaya çıkardığım yapı hakkında ifade verdi. Buna rağmen TSK soruşturma başlatmadı, inceleme bile yapılmadı. Bu ekibin darbe yapacağı belliydi. O dönem Albay Selçuk Başyiğit’in “Biz artık çok güçlendik, şu anda Fethullah Gülen’in bir emriyle kalkacak F-16’larımız F-4’lerimiz var” dediği mahkeme kayıtlarına geçti. Yaşar Büyükanıt, 1986 yılında Kuleli Askeri Lisesi Komutanı’yken askeri lise sınavlarında yaklaşık 250 öğrenci, Türkçe sorularını tam yapıyor. Yapılan inceleme sonucu soruların Cemaat tarafından çalındığı ve bu öğrencilere verildiği tespit ediliyor. Bu öğrencilerin 50-60 kadarı atılıyor. Geri kalanını “Kazanırız” diye atmıyorlar. Bunların hepsi ifadelerle sabitti. 94 devresinin Fethullah’ın “altın devresi” olduğunu ortaya koymuştuk. O dönem hazırladığım liste maalesef bugün tulum çıkardı, ciddiye alınsaydım darbe olmazdı. Bakın net söylüyorum, ordu içindeki Fethullahçı oranı yüzde 50, rakamlar net. Ben Cumhurbaşkanlığı’nı başyaver konusunda bile uyardım. Darbe göz göre göre geldi.

-Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, “Darbeci olduklarını anlamadık” dedi.
Darbecilerin çoğu Necdet Özel zamanında terfi ettirilen askerlerden oluşuyor, daha ne diyeyim, hiç akla yakın değil dedikleri.

-Darbe girişimi gecesi için “Cevaplanmayan sorular var” diyorsunuz.
Var tabii... TSK açıklamasına göre 3 kuvvet komutanının olası bir darbeye karşı yapılması gerekenleri ve emirleri bildirdiğini görüyoruz. Ayrıca Kara Kuvvetleri Komutanı’nın saat 18.00’de Kara Havacılık Okulu’na gittiğini öğreniyoruz. Oturuyorlar, çay içiyorlar. 1 saat sonra Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı geliyor, ne yapması gerekir? Hemen bütün helikopterleri güvenliğe aldırmak, aküleri vs çıkarmak... 2 komutan, darbeye iştirak eden Kara Havacılık Okul Komutanı ile beraber oturup çay içiyorlar. Sahneye bakın.

-Darbe girişimi başladığında Hava Kuvvetleri Komutanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı karargâhta değil...
Hayır, değiller. Genelkurmay Başkanlığı’na darbe yapılacağı MİT tarafından bildirilmiş. Hava Kuvvetleri Komutanı İstanbul’da düğünde. Deniz Kuvvetleri, Jandarma Komutanı nerede bilmiyoruz. Köprünün üzerinde 50 asker dandikten 2 araba çekmişler, yolu kesmişler. Bunların 250-300 metre yakınında uçaksavar taburu var. O büyük bayrağın dibinde. Askerler var orada. Boğaz’da köprünün hemen altında Deniz Kuvvetleri’nin bir birliği var. Hadi hepsinden vazgeçtim 1.5 kilometre ötede 1. Ordu Komutanlığı var. Komutanın emrinde yaklaşık 20 bin asker var. Bunlar nerede? 50 dandik asker köprüyü ele geçirdiğinde siz 1. Ordu Komutanı neredesiniz? TSK’nın kalbi dediğimiz Genelkurmay Başkanlığı işgal edilmiş, Kara-Deniz-Hava-Jandarma komutanlıkları işgal edilmiş. Ankara’da kolordu var, 3 tümen var, en az 5 tane tugay var, bilmem kaç tane havacı birlik var, 15-20 bin tane uçak var. Allah’ın bir Silahlı Kuvvet mensubu, bir kişi bu darbecilere karşı durmaz mı? O polisler ellerinde tabancalarla mücadele ederken ordunun geri kalanı nerede?

-TBMM bombalanıyor öte yandan...
Gelelim ikinci soruma... 5 F-16 uçağı TBMM’yi, sarayı ve özel istihbaratı bombalarken ve onlarca şehit verilirken, bizim sadece Mürted Üssü’müzde değil, Balıkesir’de, Bandırma’da, Merzifon’da ve Diyarbakır’da F-16 üslerimiz var. Bunlardan iki tanesinin filosu, gece harekâtı filosudur. Bunların toplamı 120 civarı. 5 uçak bu ülkenin kalbini bombalarken, bu uçakların pilotları ve komutanları nerede? Cumhurbaşkanı, “Eniştemden öğrendim” diyor. MİT, polis ve askeri istihbarat için yüz karası bir durum. Genelkurmay da MİT de haber vermiyor. Hava sahası darbecilerin elinde. Sen kime ve neye güvenerek güvenli olmayan İstanbul’a Cumhurbaşkanı’nı çağırıyorsun? Orası çok şaibeli.

-Bu soruların cevapları var mı sizde?
Binbir türlü cevap verebilirim ama konunun muhatapları versin istiyorum.

-Peki, TSK’da bundan sonra ne olacak sizce?
Bu darbe süreci sonrasında sürekli gözaltına alınmalar, tutuklamalar var. Üst kademede büyük boşluk, teğmen seviyesinde büyük boşluk var. Bu boşlukları doldurmanın iki yolu var. Birincisi Balyoz ve Ergenekon gibi kumpaslarca görevinden alınmış, uzaklaştırılmış çok kıymetli komuta kademesini yasal bir düzenlemeyle sürece dahil etmek. Hem iade-i itibar önemli hem de terörle mücadelede çok yararlı olacakları için... İkincisi de binbir türlü bahaneyle atılan bir sürü subayın geri kazanılması. Bu çocuklar genç kadrolardaki boşluğu doldurmalı. Ve önümüzde YAŞ var.

-Erkene alındı biliyorsunuz...
Evet, çok yanlış bir karar. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza buradan sesleniyorum. Bu darbecileri atayan ve darbe gecesi sınıfta kalan bu komutanlarla Askeri Şûra’ya girmeyin. Gerekirse bu olaylar sakinleşene kadar YAŞ’ı ertelemek lazım. Bunlarla YAŞ olmaz. Yeni komuta kademesiyle Askeri Şûra yapılmalı. Erkene alınması konusunda Cumhurbaşkanı’ndan istirham ediyoruz; bunlara inanmayın, bunlarla toplanmayın, bunların terfileri zaten Balyoz kumpası sayesinde oldu. Bunlar bu konumları hak etmediler, darbe gecesindeki etkilerini de zaten gördük.

Üçok'un Sabah gazetesinden İsa Tatlıcan'a verdiği söyleşiden bazı bölümler şöyle:
Darbenin bir de askeri imamlardan oluşan çok geniş bir sivil ayağı var...Bu çok önemli. Kayseri'de Işık evleri ile ilgili soruşturma yaparken aldığımız ifadelerin aynısını Genelkurmay Başkanı'nın Fetullahçı yaveri açıkladı. Bunların birer birer yakalanması gerekir. Bakın askerlere emir veren öğretim üyesi imam Akıncı Üssü'nde yakalandı ve serbest bırakıldı. Kaçmasına izin verildi. Bunlar büyük ihtimalle kaçırılmıştır. Yeni kurulacak istihbarat teşkilatımızın bunları birer birer saklandıkları yerden bulup çıkaracak yetenekte insanlardan oluşması gerekir.

TSK içindeki Fetullahçı örgüte geç müdahale edildiği yönünde bir eleştiri var. Buna katılıyor musunuz?
Katılıyorum elbette. Komuta kademesi ordunun içindeki Fetullahçıların bir darbe yapabileceğini hiç düşünemiyor. Genelkurmay Başkanı "şaka mı bu?" diye soruyor. Saat 16.00'da haberleri oluyor. Bütün karargâhın teyakkuza geçmesi herkesin darbeye karşı reaksiyon göstermesi gerekirdi. Ama bir tane mesaj yazılıp olayın öğrenilmesi istenmiş. Bu mudur? Darbe böyle mi savuşturulur.

Askeri lise ve harp okullarındaki durum nedir?
Buradaki kadrolaşma inanılmaz. Burada ayıklama ile uğraşılamaz. İlk sınav sorularını 1986'da çalmışlar. 500 çocuk soruları tam yaptı. Bunların 40-50'si atıldı. Geri kalanları 'kazanırız' diye TSK'de tuttular. Geri kalanlar 1994 mezunu olarak orduya katıldı. Polis kolejlerinde yapılan uygulamanın benzerinin bu okullarda yapılması gerekir.

İkinci dalgadan bahsediliyor. Sizce tehlike geçti mi?
Sayın Cumhurbaşkanı halkı sokakta kalmaya davet etti günlerce. Bunu neden yapıyor sizce? TSK içinde sadece 2 bin 839 tane mi Fetullahçı var? Bunun en az 10 katı daha var. Bunlar ortaya çıkarılıp adalete teslim edilmediği sürece hiçbir şeyden emin olamayız. Şu anda askeri havaalanları kullanılmıyor. Helikopterlerin aküleri söküldü. Tanklar kullanılmıyor. Şimdi Fetullahçı hain görevlendirilse bir F-16 uçağı ile Ankara'yı bombalasa nasıl bir kaos olur? Cumhurbaşkanı artık çıkmayın diyene kadar tehlike geçmiş değildir. Onun vereceği talimatı bekleyelim.

Öte yandan Üçok, Bodrum'da da soruları yanıtladı.
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 17-25 Aralık'ta da hükümete karşı silahsız bir darbe girişiminde bulunduğunu söyleyen Üçok, "Bu darbe girişiminden sonra ülkemizdeki birçok insan Fetullahçı Terör Örgütü'nün hakikaten anlatıldığı gibi bir cemaat olmadığını ve bu ülkenin yönetimine talip olduğunu gördü. Bunu ilk fark edenlerin en başında da sayın Cumhurbaşkanı geliyordu. Cumhurbaşkanımız bu tehlikeyi hissettiği için bütün kamu kurum ve kuruluşlarında bu suç örgütüne karşı, gerekli girişimlerin yapılması konusunda talimat verdi. Bu süreçte şunu gördük; Birçok kamu kurum ve kuruluşlarında bu suç örgütüne karşı şu veya bu şekilde önlemler alınırken, bazı operasyonlar yapılırken, özellikle TSK'da yani ileride silahlı bir darbe yapabilme gücüne sahip olan TSK'da yeterli şekilde mücadele edilmediğini, hatta hiç mücadele edilmediğini gördük. Benim kanaatime göre TSK mücadele etmemenin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti savcılarının yapmış olduğu bir takım soruşturmalarda da onların taleplerine gerekli cevapları vermeyerek, bu mücadelenin aksamasına da yol açmıştır" dedi.

KOMUTA KADEMESİNE ELEŞTİRİ

Darbe girişiminde komuta kademesinin de büyük bir zaafı olduğunu düşündüğünü belirten Üçok, şöyle devam etti:

"Çünkü terör örgütüne üye olan, bu ülkenin, Cumhuriyet'in değerlerine, bu hükümete, devlete karşı yapılan bu kalkışmanın baş sorumlularını, yani bu kalkışmanın bizzat içinde olan, hatta katliam yapabilecek kadar gözü dönmüş olan bu kişiler, ne yazık ki, şu andaki ve bundan bir önceki Özer dönemindeki komuta kademesi tarafından general ve amiral yapılmışlardır. Sayın Cumhurbaşkanına da bu konu iletildiğinde yani bu komuta kademesinde bir değişiklik yapacak mısınız diye, anladığımız kadarıyla olayların yatışmasını, en azından darbe tehlikesinin ortadan kaldırılmasından sonra dereyi geçerken at değiştirilmez diyerek bu süreçten sonra değişikliğe gideceğini anlıyoruz."

'TSK'NIN TÜRK HALKIYLA İLİŞKİLERİNİ KOPARMAYA ÇALIŞTI'

FETÖ'yle ilk karşılaşmasının 2009 yılındaki 'Işık Evleri' soruşturmasıyla olduğunu belirten Üçok, şunları söyledi:

"Bu örgütün TSK içinde hiyerarşik yapıya aykırı olarak illegal bir yapılanma içinde olduklarını tespit ettik. Bu örgütün TSK'nın Türk halkıyla ilişkilerini koparmaya gayret eden bir takım faaliyetlerde bulunduğunu, TSK personelini fişlediğini, onların arasında Alevi-Sünni, namaz kılan-kılmayan gibi ayrımlarla neticelendirilecek çalışmalar yaptığını, gizlilik dereceli emirleri çaldığını, sahte emirler düzenleyerek TSK'yı sözde terör örgütleri ile ilişkilenmeye çalıştıklarını tespit ettik. Bu o zamanlar Türk halkı tarafından terör örgütünün bilinmeyen bir yüzüydü. Biz bunu ilk kez o zaman gördüğümüzde, araştırma yaptığımızda da soruşturma kapsamında gözaltına aldığımız, ifadesini tespit ettiğimiz, tutukladığımız o astsubayların ifadelerinden TSK içerisinde çok geniş bir yapılanma içinde olduklarını albayların generallerin olduğu ifade etmişti. Bu soruşturma derinleştirme amaçlı ilerlediğimizde, hatırlayın ilk önce TSK'da askeri yargının bu tür soruşturmaları engellemesi için TCK 250. Maddesi'nde değişiklik yaptılar. Ardından bununla yetinmediler, benim bu soruşturmaların başından alınmam için çeşitli kumpas davaları kurdular."

'BU SÜREÇTEKİ EN KÖR ŞAHIS SAYIN ÖZEL'Dİ'

Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in "Darbeci olduklarını anlamadık" açıklamasını hatırlatan Üçok, şöyle konuştu:

"TSK'nın içerisindeki terfi sisteminde ne kadar çok bu terör örgütü mensuplarının yer aldığını, ne kadar büyük oranlarda terfi ettiklerini görüyoruz. Zaten sayın Özel, böyle bir terör örgütünün farkında olsaydı, bunları terfi ettirmezdi. Farkında olmuyoruz demek tabii ki buradaki problemi, sorumluluğu ortadan kaldırmıyor. TSK kumpasa uğradığında, Genelkurmay Başkanlığı'nın ilk YAŞ toplantısında 12 general-amiral arkadaşımızı Balyozcu diye emekliye sevk etti. 2. yılında 37 general-amiral arkadaşımızı emekliye sevk etti. 3. yılında Anayasa Mahkemesi Balyoz davalarında hukuka aykırılık vardır diyerek ihlal kararı vermiş olmasına rağmen, 1.5 ay sonra 12 arkadaşımızı daha emekli etti. Yani şunu demeye getiriyorum; Bu süreçteki en en kör şahıs sayın Özel'di. Bu nedenle böyle konuşması hiç yadırganacak bir şey değil. Komutanlık demek altını tutabilmektir. Böyle bir tabir vardır; Altından haberin olmazsa, altını tutamazsın. Bugün de gördük. Sayın komutanımızın, komuta kademesinin altından haberi olmadığı için altındakileri tutamadılar. Altındaki tuğgeneraller, tümgeneraller bu ülkedeki demokrasiye, hükümete, Cumhuriyete karşı, çok kanlı bir darbe girişiminde bulundular. Bu nedenle ben ölenlerin vebalinin bunlar üzerinde olduğu konusunda hiçbir tereddüttüm yok. Umarım bu dünyada da bu gafletlerinin bir yasal karşılığını da hukuki karşılığını da göreceklerdir. Hatta şuna inanıyorum en geç 6 ay içerisinde bu komuta kademesinin de yargıç önüne çıkacağını düşünüyorum."


yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 26.07.2016 15:09
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Anti amerika 2016-07-28 04:22:05

Türkiyeyi Allah korumuş..bu ordu için ne denir tek kelimeyle boku çıkmış.