'Bir Fetö Gitti Bin Fetö Geliyor'

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin 4’üncü yılında TRT’nin özel yayınına konuk olan İlahiyat Profesörü Ali Köse, “Benim bu konudaki kanaatim 15 Temmuz’dan gerekli dersin alınmadığı ve yeterli önlemlere gidilmediği şeklindedir. Hatta ben bunu bir FETÖ gitti, bin FETÖ geliyor diye değerlendiren, bu şekilde sloganlaştıran birisiyim” dedi.

16 Temmuz 2020 Perşembe 09:10
'Bir Fetö Gitti Bin Fetö Geliyor'

TRT Haber'in 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin 4’üncü yılı dolayısıyla yaptığı yayında, İlahiyat Profesörü Prof. Dr. Ali Köse’nin sözleri dikkat çekti.

Programda konuya son değerlendirmeleri sorulan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, 15 Temmuz’dan sonra gerekli derslerin ve yeterli önlemlerin alınmadığını dile getirdi.

Köse, “Hatta ben bunu bir FETÖ gitti, bin FETÖ geliyor diye değerlendiren, bu şekilde sloganlaştıran birisiyim. Bu uyarıyı yapmak benim vazifem” dedi.

Devletin bu konuda gerekli önlemleri alması çağrısında bulunan Köse, “Bunun vebalini kimse üstlenemez” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ali Köse’nin eleştirileri şöyle:

‘İLAHİYATÇILARA YÖNELİK SİTEMLERİ KABUL EDİYORUM’

“Bu konudan söz açıldığı zaman hep şu duayı yapıyoruz. Allah bir daha bu memlekete 15 Temmuz’lar yaşatmasın. Ama dua bizim vazifemiz, fakat siz tedbirinizi almazsanız, akıllı davranmazsanız o FETÖ denen örgütü yapılanma şeklini, aynı yolları kullanarak bugün hala devam eden başka gruplar hakkında gerekli tedbirleri almazsanız, Allah size yardımcı olmaz. Öyle bir Allah yok. Siz vazifenizi yapacaksınız, Allah da size yardımcı olacak. Benim bu konudaki kanaatim 15 Temmuz’dan gerekli dersin alınmadığı ve yeterli önlemlere gidilmediği şeklindedir. Hatta ben bunu bir FETÖ gitti, bin FETÖ geliyor diye değerlendiren, bu şekilde sloganlaştıran birisiyim. Bu uyarıyı yapmak benim vazifem. FETÖ ile alakalı daha sonra biz ilahiyatçılara neden bu konuda uyarı yapmadınız diye hep sitemler oldu. Özellikle akademisyen ilahiyatçılara... Ben bunu alıyorum ve kabul ediyorum ve bugün diyorum ki, bu konu Türkiye’nin en önemli konusudur. Devletin bu konuda gerekli önlemleri alması şarttır. Bunun vebalini kimse üstlenemez.”

FETÖ yöneticileri nasıl firar etti? 5 yıl sonra ortaya çıkan belge

"YOĞUNUZ MÜMKÜN DEĞİL..."

Öte yandan FETÖ'nün üst düzey yönetiminin darbe girişiminden 1 yıl önce Ankara Emniyeti tarafından mahkeme kararı ile takibe alındığı İstanbul'daki ayağının izlenmesi için gönderilen yazıya ise 'yoğunluk nedeniyle mümkün değil' karşılığının verildiği ortaya çıktı.

FETÖ'nün üst düzey isimlerinin kaçışları 15 Temmuz'un 4. yılında da hala sır. Ankara Başsavcılığı'nın yürüttüğü çatı soruşturmasının şüphelileri hakkında mahkemeler tarafından çıkartılan takip kararlarının "iş yoğunluğu" nedeniyle uygulanmadığını gösteren belge, bu firarların nasıl gerçekleştiğine ilişkin upucu veriyor. 

2014 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, örgütün üst yönetimine yönelik çatı soruşturması başlattı.

Soruşturmanın şüphelileri arasında Fetullah Gülen'in dışında Akın İpek, Osman Hilmi Özdil, Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlu, Mustafa Yeşil, Suat Yıldırım, Cevdet Türkyolu, Sait Aksoy gibi isimler vardı.

Bu kişiler, bazı gazeteler tarafından takibe alınmış ve gizliden fotoğraflanmaya, manşetlere çekilmeye başlanmıştı. 

Ankara'daki emniyet mensupları, bunun FETÖ yöneticilerinin kaçmalarına zemin hazırlayacağını düşünüyordu.

SAVCILIK TAKİP İÇİN MAHKEME KARARI ALDI
Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'ın haberine göre, Başsavcılık, örgütün "imam" kadrosunda bulunan isimler için harekete geçti ve 7 Ağustos 2015 günü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.

Mahkeme, İstanbul'da yaşayan 13 "FETÖ imamının" da teknik ve fiziki takibinin yapılması için karar çıkarttı.

Karar, Ankara Emniyet Müdürlüğü kanalıyla İstanbul Emniyeti'ne gönderildi. 

3 gün sonra, 11 Ağustos 2015'te İstanbul Emniyet Müdürlüğü Ankara’ya bir yazı yazdı.

GÜNDEMİMİZ YOĞUN TAKİP YAPAMIYORUZ
Dönemin İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan imzasıyla gönderilen yazıda şüphelilerin sürekli takibinin yapılamayacağı bildiriliyordu. 

Yazının ekinde yer verilen raporda, teknik takibin yapılmayacağına ilişkin gerekçeler şu şekilde sıralandı:

"Teknik takibi yapılması istenen hedef sayısının fazla olması, bu çalışmayla ilgili tarafımızın önden bilgilendirilmemesi ve gündemin yoğun olması…"

Söz konusu raporda, şüphelilerden Mustafa Yeşil'in yurt dışında, Suat Yıldırım'ın Sakarya’da, Ekrem Dumanlı'nın ise Rize'de olduğu söyleniyordu.

İstanbul'un "takip yapamayız" cevabı Ankara'ya gelince, Ankara Emniyeti'nde İstanbul'daki şüphelilerin takibi için ayrı bir birim kuruldu. 

Ekrem Dumanlı'nın izine 1 Eylül 2015'te İstanbul'da ulaşıldı.

Dumanlı'nın izine en sonra 2 Eylül'de rastlandı

Ekibin tuttuğu tutanakta şunlar yazılıydı:

“Saat 16.15’te Kanaltürk televizyonundan çıkarak adres önünde toplanmış bulunan yaklaşık 100 kişilik bir gruba hitap ettikten sonra 34 ZS 8890 plaka sayılı siyah renkli aracın arka koltuğuna binerek Büyükdere Caddesi istikametine hareket etti.”

2 Eylül tarihli tutanaklarda Dumanlı’nın takibine ilişkin bir gelişmenin olmadığı bildirildi. 3 Eylül tarihli tutanakta ise “Takip yapılmadığı” ifade edildi. Dumanlı’nın izine bir daha ulaşılamadı.

"FETÖ'nün İsrail İmamı" olarak bilinen Harun Tokak'ın kaçış süreci de Ekrem Dumanlı'nın firar serüverine benziyor. 

28 Ağustos 2015 ile 10 Eylül arasında takipte olduğu görülen Tokak hakkında 11-14 Eylül arası herhangi bir çalışma yapılamadı.

Tokak bu süreçte yurtdışına kaçmayı başardı.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 16.07.2020 09:19
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol