Akıl, bilinç, düşünce, kavrayış, muhakeme, öngörü ve hafıza açısından memleketin
en değerli insanlarından biri olan Deniz Baykal'ın son durumu merak ediliyor,
“acaba beyin ölümü mü gerçekleşti?”
*
E merak edilmeyecek gibi değil tabii.
*
“Ben bu ülkede cahil, okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum, ülkeyi
ayakta tutacak olan cahil halktır, profesörden başlayarak en tehlikeli olanlar
üniversite mezunlarıdır” diyen “profesör” unvanlı arkadaş, YÖK'e yönetici
yapılıyor.
*
İstanbul'da ilköğretim ve lise, toplam 2 bin 707 okul varken, buna mukabil 3 bin
365 cami varken, İstanbul müftüsü “profesör” Hasan Kamil Yılmaz, “İstanbul'da 15
bin cami olmalı, en az 10 bin camiye daha ihtiyaç var” diyor, milli eğitim
bakanlığı milli eğitim müdürlüklerine genelge gönderiyor, “imam hatip
okullarının hepsinin bahçesine cami yapılsın” talimatı veriyor.
*
“Profesör” Cevat Akşit elbiselerimizi çıkarmadan sevişmemiz gerektiğini izah
ediyor, “cinsel münasebet esnasında afedersiniz eşeklerin yaptığı gibi tamamen
soyunmayın, odada melekler vardır, siz soyunursanız melekler dışarıya çıkar,
şeytan odada tek kalır, oluşacak çocuk şeytanın nasibi olur” diyor… Ki, eşekler
hakikaten edepsizdir, hemen pantolonlarını çıkarırlar, diğer hayvanlar pardesü,
eşofman, hiç olmazsa pijama giyerek sevişirler.
H
“Profesör” Gürbüz Aksoy, helal kesim üzerine bilimsel araştırma yapıyor,
“besmele” çekilerek yapılan kesim sırasında hayvanların acı çekmediğini tespit
ediyor, helal kesimde çekilen besmele'nin ağrı kesici olduğunu, morfin'den 30
kat daha etkili olduğunu açıklıyor.
*
Sayın hükümetimize yakınlığıyla tanınan Sosyal Doku Vakfı'nın “onursal” başkanı
“altı yaşındaki çocukla evlenilebilir” diye fetva veriyor… “Altı yaşındaki
çocukla evlenilebilir” demek serbestken, “bu sapıklıktır” demek suç kabul
ediliyor, “bu sapıklıktır” diyen hakkında suç duyurusunda bulunuluyor, mahkemeye
veriliyor.
*
Tübitak'ın başına hayvanat bahçesinden yönetici atanıyor, Tillo evliyalarının
kerametleri Tübitak'ın bilim fuarında sergileniyor.
*
Türkiye'nin nükleer politikasına yön vermek üzere kurulan Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu, yüksek güvenlikli genetik laboratuvarlarında nükleer mutasyon
tekniklerini kullanarak, akşamdan ıslatılmadan 37 dakikada pişen nohut icat
ediyor. İnanmayan girsin internetten Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun site
arşivine, okusun, akşamdan ıslatılması halinde kozmik nohutun 20 dakikada
pişebildiği müjdeleniyor. (Gerçi benim bildiğim nohut, düdüklüde 15 dakkada
lokum gibi olur ama, nükleere kafamız basmadığı için markette bize cahil nohut
kakalıyorlar herhalde.)
*
Sayın hükümetimizin “akil”lerinden olan Abdurrahman Dilipak, kamuoyunu
bilgilendiriyor, “namlusuz, patlayıcısız, mermisiz, saniyede 300 bin kilometre
hızla giden silahlar yaptığımızı” söylüyor. “Akil” öyle uçuyor ki, silahı ışık
hızını geçiyor! Kendisini eleştirenlere de “cahillik başa bela, benimle dalga
geçenlerin hepsi cahil” diyor.
*
Egzozuna tişört sokulan tankın stop ettiğine inanılıyor… Aile bakanımız “bunun
küresel dünya için çok önemli bir fikir” olduğunu söylüyor, tankın egzozuna
tişört tıkamanın “inovasyon örneği” olduğunu anlatıyor. (Doblo zannedilen tank,
doluyken 85 ton, 1500 beygir gücünde, egzozu 20 santim çapında, ısı ve basıncını
hesap et!)
*
“Tarih otoritesi” olarak saraya davet edilen, Maraş dondurmacıları gibi
kafasında fesle dolaşan tımarhanelik herif, “Karl Marks'a Das Kapital'i cinler
yazdırdı, Shakespeare gizli müslümandı, asıl adı Şeyh Pir'di” diyor.
*
“Deve sidiği şifalıdır” diyen akademisyen var bu ülkede.
*
Akp milletvekili Ali İhsan Yavuz “diş macunu insanları koyun gibi yapıyor,
Batılılar bu yöntemle müslümanları sindirmek istiyor” diyor… E bu yüzden, hiç
dişini fırçalamadığı için kafası zehir gibi çalışan sayın ahalimiz ne diyor?
“Soyuyorsa beni soyuyor” diyor.
*
Akp gençlik kolları başkanı “dünya düzdür, dünyanın yuvarlak olması masonların
uydurmasıdır” diyor.
*
Profesör Aziz Sancar, kimya dalında Nobel ödülü kazanırken… Akp tarafından
“rektör” yapılan “kimya profesörü” Mustafa Talha Gönüllü “yabancı kadınla
tokalaşmak ateş tutmaktan daha korkunç” diyor.
*
Memleketin “beyni” gayet iyi çalışıyor yani.
Şuuru açık.
Herkes merak ediyor, acaba Baykal'ın “beyin ölümü” mü gerçekleşti?
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol