AYIRDINA VARMAK

13 Mart 2018 Salı 03:41


Şunu anlamak istemiyorlar:
Kürt meselesinin güven­lik yönü vardır. Bir de…
Kürt meselesinin sosyal iktisadi-kültürel yönü vardır.
Olağanüstü koşullar nede­niyle adını vermeyeyim; eski solcu yeni liberal bir 
ga­zeteci kitabında diyor ki:
“Benim ana dilim yasak­lansaydı ben de dağa çıkar­dım” deyip, ardından 
“kül­türel sorunları” ardı ardına sıralıyor!
Yıl, 2018. Kürt kardeşi­mizin bugün hangi kültürel hakkı yok? Televizyonu var, 
üniversitede kürsüsü var yahu! Kürtçe kitaplar, dergi­ler, şarkı albümleri 
çıkarılıyor. Kürtçe siyasal propagan­da bile serbest. Uzatmaya­yım… Hangi 
kültürel sorun­ları var?
İktisadi sorunlarına gelince:
Yozgat'tan Erzu­rum'a Türk'ün ne kadar ağır ekonomik sorunu varsa, Kürt'ün de o 
kadar sorunu var! Bu ülkede zengin Türk var da zengin Kürt yok mu? İstanbul 
Boğazı'ndaki yalılarda Kürt işadamı otur­muyor mu sanılıyor?
Eski solcu liberallerin, et­nisiteden kafalarını kaldı­rıp konuya tekrar 
“sınıf­sal” bakmalarını tavsiye ederim! Yetersiz kalıyorlar…
Gelelim güvenlik mesele­sine:
Evet, teröristle- Kürt va­tandaşları ayırma konusunda vahim hatalar yapıldı; 
hukuk devleti dışına çıkıldı. “Bin­başı Ersever'in İtirafla­rı”, “Behçet 
Cantürk'ün Anıları” gibi kitaplarımda bunları ayrıntılı yazdım. Faili meçhul 
cinayetler konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahke­mesi'nde tanıklık yaptım.
Ölüm tehditleri aldım. İşim­den atıldım. Vs.
Yani… O güç dönemler­de Kürt'ün sorunlarını yazdım ve devlet benzer yanlışları 
yaparsa yine yaza­rım!
Gelelim bugüne…

Tutan mı var?

Mehmetçik, Afrin'de em­peryalist kuklalara karşı kahramanca mücadele ediyor.
Kimileri mücadelenin neden verildiğini hâlâ kavra­yamıyor!
Bakınız…
Etnisiteye dayalı şiddet yan­lısı politik örgütler, ilk aşa­mada -sıkıntılı 
olan- kültürel sorunları öne çıkararak halk desteği almak ister.
Kazanılan kültürel hakla­rı kimi siyasi talepler takip eder. Ve sonuçta talep, 
ba­ğımsızlık isteğine gelip dayanır…
Ayrılıkçı örgütlerin bu stra­tejileri dünyanın dört yanında benzerdir.
İşte PKK, politik stratejisin­de bu son aşamaya geldi. Ve bunu “başarabilmek” 
için emperyalizmle işbirliği yapıyor…
Eski solcuya sormak lazım: Bu güvenlik sorunu ortada iken Türkiye ne yapmalıydı?
– PKK'nın başlattığı “hen­dek savaşına” yanıt verme­meli miydi?
– PKK'nın karargahının Kandil'den Suriye'ye indir­mesine ses çıkarmasa mıydı?
Mesele gelip ülke meş­ruiyetine dayanıyor:
Hangi devlet bölünme dayatmasına “evet” der?
İspanya diyor mu? Fransa diyor mu? İtalya diyor mu? Belçika diyor mu?
Teksas'ın bağımsızlığını isteyenlere ABD'nin neler yaptığını bilmeyen kaldı mı? 
Kanada diyor mu?
Batı emperyalizmi bu­dur: Kıbrıs'ı birleştirmek Suriye'yi bölmek ister! 
Çı­karına hangisi uygunsa onu yapmaya çalışır…
Şaşkın romantik solcu­muz ise bağırır:
– Savaşa hayır!
Anlamadığı şu:
Türkiye her satranç oyun­cusu gibi, beş-altı hamle sonrasını gördü! 
“Piyon­larla” savaşarak “şahı” alt etmek istiyor. Hepsi bu…
Mehmetçik meşru müda­faa yapıyor; vatanını koruyor…
Tüm bu gerçekler ortada iken…
Eski solcu – dünün kültü­rel sorunlarını sıralayıp– “ben de dağa çıkardım” diyor 
kitabında! Çık, tutan mı var?

AKP hâlâ anlamıyor


– “Gayrinizami harp” dendi… – “Düşük yoğunluklu çatışma” dendi…
– “Asimetrik savaş” dendi…
– “4. nesil savaş” dendi…
Adına ne denirse den­sin…
Bilinen ezber şuydu:
Bu savaşı cephe sava­şına göre oluşturulmuş orduların kazanması güç. ABD'yi 
Vietnam'da gör­dük; yenildi, çekilmek zorunda kaldı. Keza, Somali, Irak, 
Afganistan'da da benzerini yaşadı…
Sovyetler Birliği'ni Afganis­tan'da gördük; yenildi, çekil­mek zorunda kaldı…
Mao'nun Çin'de başarıyla uyguladığı gerilla savaşı, İkin­ci Dünya Savaşı'nda da 
Nazi­ler'in yenilmesinde etkin rol oynadı.
Peki… Onca emperyalist desteğe rağmen PKK, Türk Ordusu karşısında niye başa­rılı 
olamıyor? (Türk Ordusu kırda-şehirde hep kazandı; ve Türk hükümetleri hep masada 
kaybetti. Tıpkı Osmanlı döne­minde olduğu gibi… Neyse bu ayrı yazı konusu!)
Bugün… PKK/YPG Af­rin'de niye darmadağın oluyor? “Aylarca alınamaz” denilen 
bölgelere Mehmetçik birkaç saat içinde nasıl giriveriyor?
Bu nasıl oluyor? Çünkü…
Türk Ordusu kendini çok geliştirdi. Sadece pratiğiyle de­ğil, teorisiyle de 
başardı bunu. Örneğin…
– FETÖ kumpaslarıyla hapse atılan- Emekli Tümge­neral Ergüder Toptaş…
– 2009 yılında “21. Yüzyıl Savaş-Yeni Bir Mücadele Felsefesine Doğru Harp ve 
Stratejiyi Yeniden Düşün­mek” adlı kitabı…
– 2015 yılında “Gerilla Kontrgerilla Savaşı-Temel Strateji ve Teknikler” adlı 
kitabını yazdı.
Kitabında; “mücadelede strateji kültürü”, “mücadele­de stratejik teori”, 
“temassız savaş”, “çok odaklı savaşta oynak merkezli mücadele”, “mücadelede 
stratejik iletişim” gibi konuları irdeledi.
Yani…
Afrin'deki başarılar işte bu tür benzeri çalışmalar sonucu oluyor…
Eski solcu gibi AKP'nin de anlamadığı şu:
Afrin'de FETÖ'yü de yeni­yoruz!
 

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 14.03.2018 04:39
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol