Valla herhalde yine Enver Paşa gibi yapardı. Meşrutiyet rejimini biraz daha kırparak devam ederdi. Zaten 1908 bilhassa da 1909'dan sonra Türkiye'deki meşrutiyette artık hükümdarın yetkileri ancak İngiltere ile mukayese edilebilecek durumdaydı. Yani Avusturya mesela çok emperyaldir bize göre o dönem hatta çok monarşisttir. Eğer bir diktatoryal durum varsa o dönem ülkemizde o da Babıali'nin ve partinin diktatorluğudur bunun üzerinde durmak lazım. Yine de olsaydı ile tarih yazılmıyor ama eğer saraya damat olsaydı kuvvetli bir hükümet olurdu, işler de Ankara ve Eskişehir'den yürürdü çünkü mücadele oralarda sürüyordu. Padişah da adam akıllı yetkileri ciddi şekilde azaltılmış bir halde sarayda otururdu.

Cumhuriyet bir Atatürk özlemidir ama şartların yardımı dolayısıyla kurulmuştur. Lozan'da bile saltanat sona ermişti, hilafet sona ermemişti, Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti gitti ve ne zaman ki Lozan bitti, Türkiye devleti sınırlarına kavuştu, tasdik edildi o zaman bu gerçekleşti. Kaldı ki Lozan'da arazi meselesi hiç tartışılmadı. Lozan'da işin aslında Patrikhane bile tartışılmadı. Hilafet bile. Sadece borçlar ve kapitülasyonlar tartışıldı. Batı hele ekonomik krizden sonra haklarını, ticari yollarını kaptırmak niyetinde değildi.