Daha önce “Türk milleti demiyoruz” diyen asrın liderimiz, bu defa daha net izah
etti, “Türkçülük bölücülüktür” dedi.
*
Haklı aslında.
*
Alman Almanken, İngiliz İngilizken, İtalyan İtalyanken, Japon Japonken, Rus
Rusken, Yunan Yunanken… Senin Türk'ken Türk olmaya kalkman, bölücülük değil de
nedir?
*
Pata pata pata, sabah ayazının kör karanlığında ağ atmaktan dönen bir küçücük
balıkçı teknesinin arkasında nazlı nazlı salınan mendil kadar Türk Bayrağı'nı
gördüğünde, hiç sebepsiz yüreğin taşıyorsa kardeşim, hayran hayran
seyrediyorsan… Fransız bayrağı gördüğünde mesela, sana bir şey ifade etmiyorsa,
e bölücüsün işte.
*
Farzedelim Çanakkale'de, bir dakikalık saygı duruşundan sonra İstiklal Marşı'nı
söylerken, elinde olmadan gözlerin doluyorsa kardeşim, durdurmaya çalışsan da
dudaklarının titremesini engelleyemiyorsan… Bak kaç yaşına geldin, hâlâ Yeni
Zelanda milli marşını duyduğunda duygulanmıyorsan, bal gibi bölücüsün.
*
Dünyanın tee öbür ucunda, Arjantin'de yürürken mesela, veya belki Güney
Afrika'da restoranda, hiç ummadığın anda Türkçe konuşan birilerine rastlayıp,
teyzeoğlunu görmüş kadar yakın hissediyorsan, Hollanda'da bir dükkanda Türk
markası havlu görüp, sanki o güne kadar hiç havlu görmemişsin gibi titizlikle
inceleyerek, hissettiğin tuhaf gurura kendin bile şaşıyorsan kardeşim…
İngiltere'de metroda gördüğün Belçikalı seni hiç alakadar etmiyorsa, Japonya'da
markette denk geldiğin Portekizli umurunda bile değilse, hiç boşuna inkar etme,
bölücülük ruhuna işlemiş senin.
*
Göğsünde ay yıldız bulunan sporcu o 180 kiloluk halteri kaldırırken, ağırlığı
adeta sen omuzluyormuşsun gibi şekilden şekile giriyorsan, hayatında basketbol
topuna bile değmeyen büyükannen seninle beraber oturup 12 dev adam'ı
seyrediyorsa, voleybolun kaç kişiyle oynandığını bilmeyen annen filenin
sultanları'nı seyrederken heyecandan çığlık atıyorsa, sen daha kısa
pantolonluyken, baban elinden tutup milli maça götürdüyse… O çok sevdiğin
teyzenle enişten, bugüne kadar bir defa bile Avusturya milli takımı kaşkolu
takmadıysa, kusura bakma ama, siz ailece bölücüsünüz kardeşim.
*
Şehirde büyümene rağmen “orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür”ü her
duyduğunda burnunun direği sızlıyorsa, “havasına suyuna taşına toprağına, bir
başkadır benim memleketim”i dinlerken, her defasında için cızz ediyorsa, kendini
bildin bileli sadece yabancı parçalar dinlediğin halde “biz Heybeli'de her
geceee” diye başlasam, arkasını ezbere getirebiliyorsan, Aşık Veysel'in Yunus
Emre'nin Pir Sultan Abdal'ın Dadaloğlu'nun sözlerini nereden bildiğini bilmeyip,
ana rahminde çip yerleştirilmiş gibi şakır şakır biliyorsan, buna mukabil,
arkadaşlarınla rakı sofrasına oturup Malezya halk türküleri okumuyorsan,
düğününde Bolivya müziğiyle halay çekmiyorsan, sevgiline Hintçe şarkılar
mırıldanmıyorsan kardeşim… Muhtemelen farkında değilsin, doğuştan bölücüsün.
*
Suçumuz büyük yani.
Hadi gelin itiraf edelim.
Kendi suç duyurumuzu kendimiz yazalım.
*
Ne mutlu Türküm diyene kardeşim!
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol