Hocam ekonomik gidişat pek iyi değil özellikle gerçekçi rakamları ele alacak olursak. Ama Ankara'da durum farklı sanki...
Ankara'da bir saray var çünkü. Senin halkın başkasına muhtaç durumdayken sen o sarayda oturamazsın. Eğer vicdanın varsa. Eğer bir müslüman vicdanı, bir Hazreti Ömer vicdanı, bir Ebu-Zer vicdanı taşıyorsanız o sarayda oturamazsınız. Sizin halkınız kredi kartı kölesi olmuş, üç torba kömüre muhtaç olmuş, 270 çeşit vergi altında insanlar inim inim inliyor ve sen o sarayda itibar diyeceksin, yok böyle birşey. Tarih Allah'ın kaderi ve sünnetullahı bunu sana bir şekilde ödetir, nereden geldiğini bilemezsin. Öyle bir yerden vurur ki feleğini şaşırırsın. Ne oldu bana dersin? Ne olduğu var mı şu ekonomideki gerçek rakamlara bak ne olduğunu anlarsın.

Cemaat-iktidar çatışmasını aslında Allah'ın bir uyarısı olarak değerlendirebilir miyiz?
Beş buçuk milyon insan asgari ücretli, on üç milyon insan yoksul yaşıyor ve sen Ankara'nın ortasına itibar diye saray dikiyorsun. Tuvaletlerini bile altın klozetlerle kaplıyorsun. Altın klozet. Kardeşim Allah çarpar, vurur bak bir yerden. Uyarılara devam ediyorum, vurdu vuracağı yerden hala anlamıyorsunuz. Biz bunları bu cemaat grubu ile iktidar ilişkisinin zirvede olduğu, Pensilvanya'lara selamlar gönderildiği zamanlarda da söyledik ve oldu işte. Kendi içinden çıktı hem de. Allah'ın nereden vurduğunu hala anlamıyorsunuz. Paramparça olacaklar.