AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Anlattı!

Yurt Gazetesi Yazarı Rıza Zelyut, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili olay yaratacak bir yazı kaleme aldı. Zelyut, Erdoğan'ın artık hedefindeki tek ismin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu bakın nasıl anlattı?

27 Mayıs 2019 Pazartesi 00:06

Kendisini, yüzde 25 oyla belediye başkanı seçildiği 27 Mart 1994’ten beri yakından takip ederim.

İlk işi, Karacaahmat Dergâhı’nda yeni yaptırılan cem evini yıkmaya kalkışmak olmuştu. Benim Akşam Gazetesi’ndeki ilk yazım da onun bu mezhepçi tutumunu eleştirmek üzerineydi.

25 yıldır İstanbul Sayın Erdoğan’ın elindedir. Belediye başkanlığı koltuğundan ülkenin tek gücü haline yükselmiştir. Artık TBMM odur, hükümet odur; son YSK kararı da bir kez daha gösterdi ki gösterdi ki yargı da odur. Bu tamamen denetimsiz güç, Osmanlı padişahlarına bile nasip olmamış yıkıcı bir güçtür.

İddialı ve inatçı bir insan olan Recep Tayyip Erdoğan, bütün önemli siyasal dinci isimler gibi Halidi tarikatından gelmedir. Daha doğrusu Halidiliğin Gümüşhanevi tekkesindendirler. Bu tekkenin son şeyhi olan Amerikancı Mehmet Zahit Kotku, bunların da şeyhidir.

TET TEK TEMİZLER

Korkut Özal’ın anlatımıyla, Tayyip Erdoğan siyasette tedriciyet prensibini uygular. Yani bütün rakipleri ile aynı anda uğraşmaz. Onların önce birisini ezer. Sonra sıra ikinciye gelir… Bu işi yaparken de kendisine rakip olan güçlerle bile işbirliği yapar. Sonra o işbirlikçilerini de temizler.

Dikkat edin: İlk hedefi, kendisini siyasete sokan Necmettin Erbakan’ı devre dışı bırakmaktı ve bunu partisinin etkili isimlerini kullanarak başardı. Sonraki süreçte, Abdullah Gül başta olmak üzere parti içindeki öbür yol arkadaşlarını ezdi geçti. Bugün 2002’deki AKP’den geriye pek az kimse kaldı.

ABD ve İsrail’le işbirliği yaptı, sonra oy getireceğini görünce onlarla çatışmaya girdi.

Fethullahçılarla kol kola girdi; iktidarına ortak olmak istediklerini anlayınca onları şeytanlaştırdı.

PKK ile her türlü görüşmeleri yaptırdı, sonra onları hain ilan etti.

Liberallerle yağlı ballı oldu ama şimdi onları da hainler listesine ekledi.

Bu dünyada herkes kötüdür; bir o doğru ve iyidir.

HEDEFİNDE KILIÇDAROĞLU KALDI

Şimdi sıra ana muhalefet liderini susturmaya geldi. Çünkü, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın beklemediği bir şey yaptı. Muhalefet partilerini tek blok haline getirerek Erdoğan’ın karşısına dikmeye başladı. Bunun meyvesini de 31 Mart seçimlerinde aldı.

Öyleyse Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir biçimde susturulması ve siyasetin dışına atılması gerekirdi.

Bunu da ancak ve ancak yargıyı kullanarak yapabilirdi.

AKP Lideri Erdoğan, 9 Mayıs’taki konuşmasında işareti verdi. Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklendikten sonra dedi ki: “Sen dokunulmazlığına mı sığınıyorsun? Dokunulmazlığın var diye mi YSK'nın üyelerine bu denli hakaret ediyorsun? Dokunulmazlığın kaldırılmasını iste o zaman bakalım bu ifadeleri aynen kullanabilecek misin?”

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sanki bu sözleri bekliyormuş gibi harekete geçerek CHP Lideri hakkında dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırladı ve bu fezleke 20 Mayıs’ta TBMM’ye geldi.

Erdoğan, 22 Mayıs’ta Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcısı Kura Töreni'nde konuştu. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu burada yargıçlara hedef göstererek “Bu hakaretleri yapanların da bir gün adalete ihtiyacı olacaktır. O zaman yapılan densizlikler, adaletle görev yapmanıza engel olmasın.” dedi. Bu sözleri ile o, adalet istiyor görüntüsü vermesine karşın yargıçların önüne çıktığında Kılıçdaroğlu’nun cezalandırılmasının işaretini verdi.

Bu komplonun işleyebilmesi için birilerinin şikayetçi olması gerekiyordu. O yüzden de İstanbul’daki seçimi iptal edin YSK’daki malum 7 üyeye de seslenerek, CHP Lideri’nden şikâyetçi olmalarını istedi.

Peki Sayın Kılıçdaroğlu’nun yandaş yargı kullanılarak tıpkı Eren Erdem gibi hapse konulmasının önünde engel var mı?

Evet, bir engel var: O da Sayın Kılıçdaroğlu’nun ana muhalefet partisinin genel başkanı olması… Sayın Erdoğan, ülkenin ana muhalefet partisini hapse attırmanın hesabını dünya kamuoyuna nasıl vereceğini düşünüyor. Buna bir çözüm bulabilseydi, Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığı, Saray’ın bekçisi durumuna gelen Arap milliyetçisi Devlet Bahçeli’nin de desteğiyle çoktan kaldırılırdı.

Ama tehlike sürüyor… Sayın Kılıçdaroğlu partinin genel başkanlığından şu an ayrılsın, bir ay sonra yargıç karşısına çıkartılır… Sonrasını tahmin ediyorsunuzdur…

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 27.05.2019 14:14
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol