Ahmet Yavuz Paşa'dan Yandaşlara Sert Tepki!

Emekli Tümgeneral Yavuz, “Şu anda iktidar ve yandaşları, bir zafer edasıyla davranıyorlar. Muhalifler ise tersini ifade ediyorlar. Aslında her iki taraf da, ellerine yağlı boya fırçası alarak, gerçek fotoğrafı resme çevirmeye çalışıyorlar. Sosyal medyada yandaşların, SETA ve benzeri yapıların yaratmaya çalıştığı zafer havasının, sokakta karşılığı yoktur” dedi.

21 Ekim 2019 Pazartesi 22:26

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, ABD ile Türkiye arasında varılan anlaşmaya ilişkin “Türkiye, milli gücünün sınırlarını gördü. Bu sınırın ötesine geçmenin doğurduğu tehlikeleri anlarsa, Osmanlıcılık hayaliyle hareket etmekten kendini alıkoyarsa, Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” şiarının öyle dudak bükülecek bir söz olmadığını kavrarsa, Türkiye için yararlı olur” dedi. 

Türkiye’nin Suriye politikasına getirdiği eleştirileri haklı çıkan Yavuz, son gelişmeleri değerlendirdi:
Türkiye, milli gücünün sınırlarını gördü. Bu sınırın ötesine geçmenin doğurduğu tehlikeleri anlarsa, Osmanlıcılık hayaliyle hareket etmekten kendini alıkoyarsa, Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” şiarının öyle dudak bükülecek bir söz olmadığını kavrarsa, Türkiye için yararlı olur. AKP’nin sorun çözme yöntemleri, halk nezdinde daha çok sorgulanır hale gelmiştir. Sosyal medyada yandaşların, SETA ve benzeri yapıların yaratmaya çalıştığı zafer havasının, sokakta karşılığı yoktur. En sağlıklı yol, Türkiye ve Suriye’nin karşılıklı çıkar temelinde ve Adana Mutabakatı zemininde hareket etmesi, doğrudan görüşmesidir. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini sağlayacak ve ABD’yi bölgeden uzaklaştıracak adımları, dikkatle ve bölge ülkeleriyle birlikte atmalıdır.
Suriye politikasında, ABD ve Batı’yla birlikte Suriye’de rejimi değiştirme gayreti içine girilmesi yanlıştı. Çünkü Suriye’nin istikrarı ve sınır güvenliği, Türkiye’nin sigortasıydı. Yapılan müdahale Suriye’yi istikrarsızlaştırdı. İki tehlike ortaya çıktı. Bunlardan birincisi, iktidarın hiç beklemediği şekilde Suriye’nin kuzeyinde kantonların birleştirilmesi gayreti ve bir terör koridorunun ortaya çıkmasıydı. Kitabımda bunu, emperyalistlerin tarihi Mare Koridoru olarak tanımlamıştım. İkincisi, IŞİD gibi, Irak ve Suriye’yi mezhep temelinde bölmeyi amaçlayan, aynı zamanda bir devlet kurmayı hedefleyen mezhepçi bir terör örgütünün etkili olmasıydı. Her iki terör örgütünü de emperyalistler Türkiye ve bölge ülkelerinin aleyhine kullandılar. Türkiye’nin güvenliği açısından büyük riskler oluştu. Bunları görmemek kabul edilebilir değildi.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 22.10.2019 12:03
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol