İşte Y. Çağ Yazarı Arslan Bulut'un çarpıcı yazısı:
Yurt çapında devam etmekte olan 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili davalarda bir
konu dikkatimi çekiyor.
279 kişinin yargılandığı İzmir'deki davada, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı
emekli oramiral Bülent Bostanoğlu tanık olarak dinlenildi.
Foça Deniz Üssünden seyre çıkan gemilerle ilgili olarak Bostanoğlu, şu
değerlendirmeyi yaptı:
"Eski tuğamiral Yaşar Çamur tarafından gemilerin seyre çıkarılması bilgim
dışındadır. Darbeye destek anlamında olduğunu değerlendiriyorum. Yaşar Çamur'un
darbeden, önceden haberi olduğunu düşünüyorum. Toplanma çağrı planı, Çamur'un
kendisi ve komodor için 'dolu silah' istemesi normal değildir. Yüzde 24 yakıt
seviyesiyle çıkmak geminin bekası için uygun değildir. Donanma Komutanlığından
izin alması gerekir. İzin yok. Cep telefonlarının kapatılmasının istenmesinin
sebebi personelin gelişmelerden haberdar olmasını engellemek olduğunu
düşünüyorum."
Tutuklu sanık Yaşar Çamur ise o gece gizli hiçbir şey yapmadığını savunarak,
"Darbeci olsaydım seyre kalkarken telefonları toplatırdım. Daha sonra
toplattım." dedi.
***
Ankara'da 486 kişinin yargılandığı Akıncı üssü davasında Sanık Emin Albayrak da
savunmasında, darbe girişiminden önce kursiyer teğmen olarak Akıncı Üssü 143.
Filo'da görev yaptığını beyan etti ve 15 Temmuz günü saat 17.00'de, filoya
çağırıldığını, filo komutanı Mustafa Azimetli tarafından kursiyerlerin cep
telefonlarının toplandığını anlattı.
Şırnak'taki FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin 428 sanıklı dava Adana'da
görülürken tutuksuz sanık uzman çavuş H.Y. savunmasında, 15 Temmuz günü akşam
saat 22.00 sıralarında "görev var" denilerek aniden hazırlanmaları yönünde emir
verildiğini söyledi.
Sanık H.Y, 15 dakika içerisinde herkesin tam teçhizat hazırlanmasının
istenildiğini aktararak şöyle devam etti:
"Bize 3 günlük kumanyanızı ve çelik yeleğinizi yanınıza alın emri verildi.
Helikopter pistinde telefonlarımız toplandı. Daha önceki operasyonlarda
telefonlarımızı yanımıza alıyorduk. Daha sonra yola çıktık. Biz Cudi'ye
operasyon olacağını düşünmüştük."
Tutuksuz uzman çavuş H.A. da 15 Temmuz tarihinde Çakırsöğüt Jandarma Komando
Tugayında görevli olduğunu ve o gece içtima alanında cep telefonlarının
toplandığını anlattı.
***
Ve 15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili 221 sanıklı
davada da Genelkurmay Başkanlığı Er ve Erbaş Gazinosu'nda bulunan askerlerin cep
telefonlarına, darbeci askerlerce el konulduğu ortaya çıktı. Mahkemede izlenen
görüntülerde, karargâh binası içindeki er ve erbaş gazinosunda televizyon
izleyen, bilardo ve masa tenisi oynayan askerler, silâhlı darbeci askerlerce bir
araya toplanıyor. Darbeciler, sıraya dizdikleri askerlerden cep telefonlarını
yere bırakmalarını istiyor.
Darbeciler, daha sonra telefonlarına ve birtakım malzemelerine el koydukları
askerleri koğuşlarına gönderiyor.
Yine FETÖ'cü askerlerin, 15 Temmuz gecesi saat 21.41'de Genelkurmay Başkanlığı
Araç Sevk Amirliği'ne girdiği anlar ve burada görevli personelin cep
telefonlarını almaları fotoğraflardan anlaşılıyor.
***
Darbecilerin cep telefonları ile ilgili bu kararı, Akıncı üssü davasında da
yargılanan eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan'ı Marmaris'ten almak için neden İzmir'de dört saat bekletildiklerinin
araştırılması gerektiği yönündeki sözlerine de bir cevap teşkil ediyor aslında…
Sönmezateş, "Bütün dünya Cumhurbaşkanının İstanbul'da olduğunu bilirken biz dört
saat sonra Marmaris'e gittik. Akıl alır gibi değil." demişti.
İşin sırrı, özellikle Ankara ve İzmir'deki pilotların cep telefonlarının
toplanmasıyla ilgili emirleri kimlerin verdiğinde düğümleniyor. Emrin asıl
sahibi tespit edilirse, darbe girişiminin nasıl ve kim tarafından kontrol
edildiği de ortaya çıkar!
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol