Ramazan ayına girmenin huzur ve mutluluğu içindeyiz.
" İnsan, oruç ayı olan Ramazan'a neşeli olarak girmeli ve ona kavuştuğu için de
Cenab-ı Hak'ka şükredip, sevinmelidir." demiş Hazreti Mevlana.
Hz. Muhammed ise 'Herşeyin bir kapısı vardır. İbadetin kapısı da oruçtur." sözleriyle vurgulamış bu günlerin önemini.
Oruç vücudun zekatı, bedenin de zikridir.
Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır.
Oruç sadece bedenen değil; asıl fikren, ruhen ve kalben tutulmalıdır.
Bu da ego ve nefsimizden sıyrılıp, kötü huy ve davranışlardan uzak kalarak ancak mümkün olabilecektir.
Bu yönüyle de oruç hakikatte GÖNÜLLERDE ARINMA değil midir zaten?
Ramazan ayının ruhunu hissedebilirsek 'manevi bir detokstur' da aynı zamanda.
Maneviyatımızın zenginleştiği, ruhumuzun ışıldadığı, yüreğimizin ferahladığı günlerdir Ramazan günleri. 
Bu mübarek ve değerli günlerde yüreklerimize ayna tutalım, içsel yolculuklara çıkalım.
Bu günleri tüm maneviyatımızla hissedip, bu anları yürekten dolu dolu yaşayalım.
Hayırla ve içsel huzurla...
Sabırla ve şükürle...
Bollukla ve bereketle...
İşlerimizde kolaylıklarla ve adaletle...
Donmuş vicdanlarda uyanışlarla...
Hoşgörü ve barışla...
Hoşgeldin Ya Şehri Ramazan.
Hem gönüllerimize hem ülkemize sefalar getir...
Sevgiylee ve sağlıkla.
Unutmadan israfsız iftar ve sahurlara dikkat edelim, ihtiyaç sahiplerini düşünelim, imkanlarımız ölçüsünde onlarla da biraraya gelelim.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol