Evliliğiniz ne kadar yıllanmış olursa olsun, eşinize olan arzu ve tutkunuzu canlı tutun. Doyurucu bir cinsel yaşam, evlilikte baş gösterebilecek tüm sorunların hallolmasında ciddi bir motivasyon sağlar ve çiftin birbirine uyum ve yakınlığını arttırır. Cinsel yaşam gözden çıkarılmaması, boş verilmemesi gereken başlıca konulardandır. Çift cinsel istek ve beklentileri konusunda birbirine ne kadar açık olursa, birbirlerini o kadar iyi anlar, tanır ve gitgide kuvvetlenen bir bağ oluşturur.
İlişkide saygıya her zaman özen gösterin. Saygı, ilişkinizde birbirinize hissettirdiklerinizleölçülür. Dinlemeyi bilmek ve buna zaman ayırmak ise en önemli saygı belirtisidir. Eşinizin söylediklerine kulak verin. Ne diyorsa onu dinleyin. Eleştirmek, cevap vermek, kusur aramak için fırsat kollamayın, bazen sadece anlatmak en büyük ilaçtır. Çözüm bulmak zorunda değilsiniz.
Eşiniz, beraber olmaktan en keyif aldığınız kişilerin başında gelmeli, mecburen aynı evegirdiğiniz ve isteksizce yan yana oturduğunuz biri değil. Beraber eğlenin, gülün, her ikinizi de neşelendiren, keyif veren faaliyetler bulmaya odaklanın. Bazen hiç beklemediğiniz bir etkinlikten çok zevk alabilirsiniz. Ortak zevkler ve ortak hedefler çifti birbirine en çok yakınlaştıran alanlardır. Uyum ve paylaşım becerisi, illa çok özverili olmayı gerektirmez. Gülün, önce kendinize, sonra birbirinize. İçten bir gülümseme kadar kalpleri yakınlaştıran şey ender bulunur.
Birbirinizi kabullenin, olduğunuz gibi, olduğunuz kadarıyla ve mümkün olduğu kadarkoşulsuzca. Kimseniz, o olmaya cesaret edin. Bunu birbirinizle yapamayacaksanız, asla tam ve doyurucu bir ilişki de yaşayamayacaksınız demektir. Olmadığınız biri gibi davranmak zorunda kalmak, bir müddet sonra sizi yetersizliğe ve özgüven eksikliğine sürükler. Sevgilinizin, eşinizin yanında kendiniz olmaya cüret edemeyecekseniz, o birlikteliğin ne anlamı var?
Birbirinize güvenin. Güvenmenin ve güvenilmenin konforunu yaşayın. Ama her anlamdakarşılıklı bir güven ilişkisi kurmaya gayret edin. Yorulduğumuzda sırtımızı dayayıp derin bir nefes alacağımız, üzüldüğümüzde hiç utanmadan omzuna yaslanıp ağlayacağımız, kalbimizi korkmadan açacağımız bir insanla yaptığımız evlilik, ömrümüzü uzatmaz belki ama her anımızı yaşamaya değer kılar. Hayallerinizden de bahsedin, korkularınızdan da… Birbirinizin karanlık yönleriniz de bilin, en yumuşak karnınızı da. İnsan çift yaratılmıştır derler; güvenin ve bu güvenin huzurunu yaşayın. Endişe ve acabalarla dolu bir ilişki, stres ve mutsuzluk kaynağından başka bir şey değildir.
Empati yeteneğinizi geliştirin. Birbirinizi anlamaya çalışın, şekillendirmeye veya yönetmeyedeğil. Eşinizin neyi neden yaptığını hissetmeye çalışın. Ancak bunu zihin okuma çabası ile veya muhtelif senaryolar üreterek değil bizzat eşinizin kendisinden geri bildirim alarak yapmaya çalışın. Soru sorun fakat sorgulamayın. Anlattığını doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol edin. Kendinizi anlatın. Sizi ne kadar bilirse, içinde bulunduğunuz durumu da o kadar doğru algılayabilir. Mükemmel eşi oynamayın. Kimse mükemmel olmak zorunda değil.
Gerçekte kim olduğunuzu bilemezse, kendini sizin yerinize de koyamaz. İlişkinize korku ile yaklaşmayın. Eşiniz siz saklamaya çalışsanız da, biraz dikkatli bir gözlemle, zafiyetlerinizi çoktan öğrenmiş olabilir. Ona da sizi sevebilme özgürlüğü verin. Olmanızı istediği kişiyi oynayarak değil, bizzat kendiniz olarak. Evlilik bu riski almaya değer.
Asla otomatiğe bağlamayın. Evlilik, öğrenilmiş ve ezberlenmiş davranışlar bütünü olmaktançok uzak bir kurumdur. Her gün yeniden ve her gün farklı bir heyecanla yaklaşırsak taze tutabiliriz. Evlilik hem rutin hem değişkendir. Daha doğrusu rutine bağlanan tek şey, bitmeyen bir zenginleştirme süreci olmalıdır. Bu insanüstü bir çabayla, hayattaki tek odağımızın evliliğimiz olması gerektiğini göstermez. Aksine, evliliğimiz için her gün ayrılacak ufak bir an parçası, daha sonra iş işten geçtiğinde, onarım için harcanacak yıllarımızı kurtarır. Bu biraz da kendimize gösterdiğimiz özen benzeridir. Nasıl ki zamanında yapılan kontroller ve sağlımızı korumamız için alacağımız küçük önlemler yaşam kalitemizi arttırıyorsa, evlilikte de aynı prensip geçerlidir. Zamanında harcanacak ufak bir çaba, uzun vadede hayatımızın anlamı ve verimliliği açısından bizi kara geçirecektir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol