8 MİLYON KONUTU YENİDEN YAPACAĞIZ

Yıllardır beklenen Kentsel Dönüşüm Yasası çıkarken, gecekondu sahibine konut verilene kadar evi yıkılmayacak. Riskli yapıların boşaltılması için verilen 30 günlük süre 60 güne çıkarıldı.

18 Mayıs 2012 Cuma 13:03
8 MİLYON KONUTU YENİDEN YAPACAĞIZ

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Van depreminin ardından, "İktidarı kaybetme pahasına yıkacağız" diyerek büyük bir önem verdiği Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda yasalaştı.

Milliyet'in haberine göre yasaya göre gecekonducuya konut verilene kadar evi yıkılmayacak. Riskli yapıların yıktırılması için hak sahiplerine verilen süre 30 günden 60 güne çıkarıldı. Binasını yıktırmayan için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulabilecek. Askeri yasak bölgeler, Hazine'nin özel mülkiyetinde bulunan riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarındaki taşınmazlardan; kamu idarelerine tahsisli olanlar Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na (TOKİ) ve belediyeye bedelsiz devredilebilecek.
Riskli yapıların yıktırılmasında hak sahipleriyle anlaşma yoluna gidilecek. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine kira yardımı yapılabilecek. Riskli bulunan yapıların hak sahiplerine, bu yapıların yıktırılması için 60 günden az olmamak üzere süre verilecek.
BUNU MUTLAKA YAPACAĞIZ
Tasarının Meclis Genel Kurulu’nda yasalaşmasının ardından konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar şunları söyledi:
“Türkiye’de Konut stokunun 20 milyona yaklaştı. Bunların da yüzde 40'a yakınının elden geçmesi gerekiyor. Bu 8 milyon konut demek. Bunlara köy, kasaba ve şehirlerin tamamı dahil. Bunu periyotlara bölerek, 2 yıllık, 5, 10, 15, 20 yıllık zaman dilimlerine planlayarak yapmak gerekiyor, çünkü çok büyük bir maliyeti var. Bunu mutlaka yapacağız. Bu benim bakanlığımın ana kaidesi, ana kulvarı. Bu konuda biz çok ciddiyiz ve bir o kadar da heyecanlıyız. Bir saniye bile vakit geçirmeyeceğiz”
KİRA YARDIMI YAPILACAK
Yıkımların nasıl olacağıyla ilgili bilgi veren Erdoğan Bayraktar, anlaşma ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan yapıların hak sahiplerinin, hak sahibi olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olanların da hak sahibi olabileceğini belirterek şunları söyledi:
“Bunlara proje süresince kira yardımı yapılarak veyahut geçici konut, işyeri temin edilerek mağdur olmaları engellenecek. Projeler çerçevesinde yapılacak işlere (Parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine) hak sahipleri tarafından karar verilecek. Kararlar üçte iki çoğunluk ile alınacak.“
3/2 ÇOĞUNLUK KAİDESİ
Bayraktar, “Projelerde üçte iki çoğunluğun kararı uyarınca uygulama yapılabilecek. Tüm hissedarların kararının alınmasına gerek kalmayacak, projeler gecikmeyecek. Çoğunluk kararına katılmayanlar da mağdur edilmeyecek, taşınmazları gerçek değeri üzerinden satın alınacak” dedi. “Biz yıktıktan sonra vatandaşın yerini devlet olarak yapmak niyetinde değiliz” diyen Bayraktar , “Vatandaş kendisi yapacak. Kendisi satmak mı istiyor, satsın. Yapmak mı istiyor yapsın. Kat karşılığı mı vermek istiyorsa versin. Her türlü tasarruf hakkı oradaki parsel sahiplerinin. Burada ikinci önemli husus: binada hissedarların tamamının muvafakatini aramıyoruz. Burada nitelikli çoğunluk yani üçte iki çoğunluk karar verdiği zaman diğer üçte bire diyoruz ki sizde bu karara uymak zorunda” dedi.
BELEDİYELER İLE İŞBİLİRĞİ
Bayraktar, kentsel dönüşüm projesinde belediyelerle hareket edileceğini, belirterek, yasayla belediyelere her türlü ödenek aktarımı, teknik ve mali desteğin sağlanacağını vurguladı. Bayraktar şu bilgileri aktardı:
“Yasayla, mahalli idareler, Bakanlık öncülüğünde dönüşümde söz sahibi olacak. Olası depremde çok büyük can ve mal kaybına yol açacağı kesin olan riskli alanlar ve yeni rezerv alanların belirlenmesinde mahalli idarelerin görüşleri alınacak. Mahalli idareler, dönüşüm yapılacak alanların belirlenmesinde de Bakanlığa görüşlerini bildirecek. Riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında, Hazine'nin özel mülkiyetindeki taşınmazlardan kamu idareleri mülkiyetinde veya tahsisli olanlar, bakanlıkça belediyelere devredilebilecek. Yasayla, yeni kentsel dönüşümün oluşumu aşamasında anlaşma sağlanamayan üzerinden satın alınarak tapuda Hazine adına res’en tescil edilecek. Bu durumda, paydaşların kararıyla yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere mahalli idareye devredilebilecek.”
VATANDAŞ İTİRAZ EDERSE
Bayraktar, “dönüşümü kabul etmeyen kişinin hissesinin SPK'ya kayıtlı ekspertiz tarafından değerini tespit edileceğini ve anlaşma sağlayan diğer hissedarlara açık artırmaya satılacağını belirterek, “Eğer üçte ikilik çoğunluk, bu üçte biri almazsa veya alamazsa o zaman biz devlet olarak, onun ekspertiz değeri üzerinden parasını yatırıp, resen hazine adına tescil edileceğiz” dedi. Bayraktar şunları belirtti:
“ Üçte iki çoğunluğun yapmış olduğu anlaşmaya uyacağız. Diyeceğiz ki 'biz aldık ama sahibi sizsiniz. Bizim yerimizi de satın, bizim yerimizi de yapın, bizim yerimize değerlendirin, biz de paramızı alalım diyeceğiz' ve orada razı olmayan vatandaşın parasını da vereceğiz tabi.”
700 MLİYAR LİRALIK MALİYET ÇIKTI
7 milyon konuttan her biri ortalama 100 bin liraya mal olsa 700 milyar liralık hacim edeceğini söyleyen Bayraktar, “Kentsel dönüşümde en büyük parasal kaynak 2B arazileri. 2B parasının yüzde 90’ı kentsel dönüşüme harcanacak. İstanbul'da, Antalya'da, Muğla'da, ülkenin çeşitli yerlerinde statik duran, stabil duran arsalar var, araziler var. Bunlar ne olacak? Ekonomiye girecek servis edilecek, bunlar sahiplenecek. Bunları kullananlar tapu sahibi olacak. Bir miktar devlete para ödeyecek. Devlet buradan çok ciddi şekilde kasasına, hazinesine para alacak” dedi.
MOLOZLAR DOLGU MADDESİ OLACAK
"Sıfır atık" parolasıyla yola çıktıklarını söyleyen Erdoğan Bayraktar, yıkılan binalardan elde edilen betonun daha çok dolgu malzemesi olarak kullanılacağını kaydetti.  Yıkım teknolojisinin çok geliştiğini ifade eden Bayraktar, “Yıkılan binalardan ne malzeme kullanabiliyorsak, kullanacağız. Elde edilen betonu daha çok dolgu malzemesi olarak kullanacak. Ortaya çıkacak ahşap, alüminyum ve PVC yapımlı kapı ve pencereler, demir ve çelik malzemeler, bakır kablolar, tesisat malzemeleri, kiremit ve ahşap malzemeleri yerinde kolayca ayrıştırıp yapı sektörüne kazandırılacak. Geri kalan molozları ise özel kurulan geri dönüşüm tesislerinde işleyip düşük kaliteli beton ve çimento haline getirilecek” şeklinde konuştu.
KAT MÜLKİYETİ SIKINTISI ORTAN KALKACAK
İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, yasayı desteklediklerini belirterek, yasayla birlikte deprem riski taşıyan yapıların dönüştürülmesindeki engellerin ortadan kaldırılacağını vurguladı. Durbakayım, “Riskli yapılardaki bazı malikler dönüşümün önünü tıkıyordu. Yasayla birlikte bu yol açıldı” dedi.
Dönüşümde her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğinin altını çizen Durbakayım, sivil seferberlik anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Kat mülkiyetinin oluşturduğu sorunların yasayla birlikte çözüleceğini ifade eden Durbakayım, “Dönüşümün gerçekleşmesi için çoğunluk sağlanması yeterli olacak. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun yarattığı sorunlar da giderilmiş olacak” diye konuştu. Çalışmalar başlarken önceliklerin belirlenmesi gerektiğini anlatan Durbakayım, “Riskli binalar tespit edilmeli ve bu yapılardan başlanmalı” dedi.
KANUN BİR AN ÖNCE GEÇİRİLMELİ
GYODER Başkanı Işık Gökkaya ise, “İstanbul’da 2 milyon konutun güvenli yapılarla değiştirilmesi söz konusu. Beklenen İstanbul depremi de göz önüne alındığında, kanunun önemi ortadadır” dedi.
Sürecin yıllar içinde tamamlanacağını anlatan Gökkaya, “Bu sürecin başlatılmasında gecikilen her günün bedeli, insan hayatı ile ölçümlenebilecek ağır sonuçlar doğurabilecek” dedi.
Topyekün bir uzlaşma ile konuya ilişkin tüm tarafların, kamunun, özel sektörün, STK’ların ve halkın desteklerinin gerekli olduğunu kaydeden Gökkaya, “Keza kanunun biran önce hayata geçmesi ve çalışmaların hızlı, sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için tüm tarafların pozitif bir tutum içinde sürece katkılarının devamı gerekir. Bununla birlikte, konunun finansal ve sosyal alt yapısını destekleyici zeminlerin de biran önce hazırlanması gerekiyor” dedi.

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol